1. YAZARLAR

  2. Zeynel KOZANOĞLU

  3. Senin Kutsalın Ne Arkadaşım?
Zeynel KOZANOĞLU

Zeynel KOZANOĞLU

Ortak Ses
Yazarın Tüm Yazıları >

Senin Kutsalın Ne Arkadaşım?

A+A-

İnsanların kutsal belledikleri “öge” ler vardır. Bunların çoğu elle tutulur, gözle görülür şeylerdir. Bayrak, vatan, ana, baba... bunlardandır. Bir de elle tutulmayan, gözle görülmeyen ancak varlığına inandığımız “Allah”  ımız var. Sonra ırz, namus, şeref, şan, aşk gibileri de var.

Kimileri kutsallarına saygıda çok fazla ileri giderler. Kimileri de geride kalabilirler. Ama kutsal her zaman kutsaldır.  Allahı seviyorum diye zıvanadan çıkanlar görüldüğü gibi namus adına cana kıyanlar, şeref şan uğruna ortalığı kana bulayanlar var.

Bir yakınım “Döne döne aynı şeyleri yazıyorsun” dedi. Ne yapayım ki, dilimin ucuna öyle geliyorlar... bayraktan, bayrağın kutsallığından söz açacak olsam Gelibolu’da yerini bildiğim “Bayraklı baba” nın öyküsünü anlatmayayım mı?

Osmanlı’nın Rumeli’ye geçtiği yıllarda Anadolu yakasından Gelibolu önlerine ayak basabilen küçük birliğin beklediği destek gecikince düşman leventlerimizin her birini kılıçtan geçirmeye koyulur. Bayrağı taşıyan yiğidimiz bakar görür ki, taşıdığı emanet düşman eline geçecek... Onu yutar. Halk söylencesi ya, yutmuş işte.

Bu arada Osmanlı gücü yetişmiş. Bayraktarımız destek için gelen komutanın karşısına yaralı olarak getirilmiş. “Bayrak nerede?” diye soran komutana diliyle yanıt veremeyen yaralı aslan hançeriyle kendi karnını boydan boya yararak şehit olmuş ama bayrağı düşmana kaptırmadığının kanıtını da ortaya döküvermiş.

Beş yüz yıldır inanılması pek de kolay olmayan böyle bir efsaneyi ruhuna bir çeşit besin olarak kullanan ve buna benzer pek çok olayla duygulanan benim insanım nereden nereye gelmiş kanıtını görmek ister misiniz?

Bu yazıya iliştirdiğim fotodan da görüleceği üzere bayrağı ayakları altına almışlar. Bir tek örnek değil bu... Pek çok foto bu halde gözler önüne zaman içinde serilmiştir. Ve böyle böyle bayrağın kutsallığı zedelenme sürecine girmiştir.

Şimdi kimileri “İyi ama namaz kılıyorlar...” diyecektir.

Böyle bir mazeret arkasına sığınmak avanaklıktır. Kutsal kutsaldır arkadaşım... Birine verdiğin önceliği ortaya koyabilmek için diğerini çiğneme hakkın doğmaz... Hatta öyle haller olur ki, o kutsala kıymak yerine senin kendine kıyman gerekebilir.

İzmir’in işgali günü Albay Süleyman Fethi Bey “Yaşasın Yunan başbakanı”  diye bağırmayı reddettiği için hançerlendi. Siz namazında niyazında olan arkadaşlar! Varsayalım ki, bir sıkışıklık anında alnınıza tabanca dayandı ve elinize Kuran’ı Kerim tutuşturuldu. “At bunu şu yanan ateşe, canını bağışlayalım” dediler.

Siz denileni tutsanız bile o kirli canla ne kadar yaşayabileceksiniz?

Üstelik, toprak her yerde kirli değildir. Yüce Allah bütün yeryüzünü mesçit diye gösterirken de bir anlamda bu temizliğin garantisini vermiştir. Namazını toprak üzerinde kıl. Hem vatan toprağına alnın değmiş olur. Hem de bayrağı kutsal bilenlerin vicdanını sızlatmamış olursun... Namazın da doğru defterlerde doğru yerlere yazılır.

Bir başka deyişle, kaş yapayım derken göz çıkarma...

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.