Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin en büyük milli ve temel felsefesi olan, milliyetçiliği yok etmeye çalışmış, aziz Türk milletini yüceltip yaşatacak, düşünce ve idealleri olan, şuurlu Türk milliyetçilerini şuçlu, lekeli, kötü ve öfkeli insanlar olarak gösterilip lanse edilmiş, Türk milliyetçiliğinin önemsememesini ve benimsenmemesini icap eden bir algının, zihinlere yerleşmesi ve kalıcı olması için, insan onur ve şerefinin acımasızca yok sayılarak, ahlaksızca yapılan işkence ve yargısız infazların ve idamların gerçekleştirildiği ve üzerinden yıllar geçmesine rağmen, toplumumuzun her kesimi tarafından, acımasız ve sınır tanımayan kötülüklerinden dolayı öfke ile lanetli bir gün olarak hatırlanan, ayrıca ülkemizi her alanda bir asır geriye götüren 12 Eylül darbesinin kara yıldönümünde, emperyalist güçlere ruhunu satarak, rütbe, makam ve ünvan için, yüce dinimizin ve cennet vatanımızın düşmanlarının esaret altına girerek, yürekler yakan ve ülkemize ciddi zararlar veren, bu kara günün mimarları ve cellatlarını Allah’a havale ediyoruz.
Davasını karşılıksız sevmenin bedelini, dik durarak ödeyen, rüyalarında dahi sorgulanarak, gelecekleri kabusa çevirilen, Allah ve vatan davası uğruna soğuk toprağa gencecik bedenlerini cesurca teslim eden ülkücü şehitlerimizi, minnet ve rahmetle anıyoruz.