Ülkemizde 14 Mayıs 2023 tarihinde gerçekleşecek olan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimleri için hazırlık adımlarını mevcut siyasi partiler birer birer gerçekleştirdi.
Bahse konu olan seçime hazırlık adımları şunlardan oluşuyordu:
Birincisi yapılacak olan siyasi partiler arasındaki ittifakların belirlenmesi, ikinci olarak Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi ve son olarak da milletvekili adaylarını belirlenmesiydi. Bu adımlar 9 Nisan tarihinde, seçime girecek siyasi partiler tarafınca tamamlandı.
Cumhuriyet Halk Partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun girişimiyle İYİ Parti, Saadet Partisi, Deva Partisi, Demokrat Parti ve Gelecek Parti siyasi partilerin bileşenleri olduğu "Altılı Masa" birlikteliği oluştu. "Altılı Masa" adı altında son bir yıldır birçok konuda program hazırlığı yaptıktan sonra seçime "Millet İttifakı" adıyla birlikte girmeye karar verdiler.
Son bir ay öncesine kadar AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve Büyük Birlik bileşenlerinden oluşan "Cumhur İttifakı", ittifak oylarındaki düşüşleri görerek ittifakın genişlemesi için Yeniden Refah Partisi, Hür Dava Partisi ve Demokratik Sol Parti'yi de Cumhur İttifakı'na davet ederek aralarına kattılar.
"Emek ve Özgürlük İttifakı"; Yeşil Sol Parti ve Türkiye İşçi Partisi'nden oluştu. "Ata İttifakı"; Zafer Partisi ve Adalet Partisi'nden oluştu. "Sosyalist Güç Birliği İttifakı" Türkiye Komünist Partisi, Sol Parti ve Türkiye Komünist Hareketi'nden oluştu.
9 Nisan tarih itibarıyla Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği adaylarının kesin belirlenmesiyle tüm siyasi partiler fiilen seçim startını verdiler.
26 siyasi partinin girdiği seçim yarışında son yapılan Seçim Kanunu'ndaki değişikliklerden dolayı TBMM’ne taşıyacakları milletvekili sayısını yükseltmek adına siyasi partiler arasında 5 seçim ittifakı oluştu.
Muhalefet partilerinin seçim güvenliği için, milletvekili adayı olan mevcut bakanların (atanmış olduklarından) istifa etmesini, yani vatandaşlık almış yabancıların dikkatlice kontrol edilerek sayılarının kamuoyu ile paylaşılmasını ve seçim günü parmak boyasının kullanılmasını talep etmektedirler. Siyasi partilerin ve ülke insanlarımızın talep ettiği bu istekler seçim güvenliğinin artırılması adına karşılanamayacak talepler değildir.
Başta Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ve ülke yöneticileri olmak üzere tüm bakanlık üst düzey yetkililerinin de 2023 seçim startının verildiği bu günlerde seçim güvenliğinden doğrudan sorumlu oldukları bilinci ile hareket etmelidir.