Biz Türk milliyetçisiyiz. Her konu gibi, 31 Mart seçimlerini de, parti değil, millet menfaati açısından soğukkanlılıkla değerlendirmemiz gerekir. Şimdi bu seçimlerle ilgili değerlendirmemi sizlerle paylaşayım. İYİ Parti'nin bir ittifak içinde yer alması, bu işe çok istekli olmasından değil, Bahçeli'nın getirdiği ucube Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminden kaynaklanmıştır. İYİ Parti 24 Haziran Seçimlerinde ittifak içinde olmasaydı, hem seçime katılamayacaktı, hem de katılsa bile yüzde 9.96 oranla, 5 milyon oyla barajın altında kalacaktı.
31 Mart Yerel seçimlerinde partimiz Belediye Başkanlığı kazanma konusunda beklediğimiz sonuçları alamadı. Fakat, Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlerin iktidarın elinden gitmesine katkıda bulunarak Türkiye'yi kazandırdı. Korku duvarlarını yıktı, umudu yeniden yeşertti, gençlerin ülkelerinden kaçma duygusunu tersine çevirdi. Millet, Sayın Genel Başkanımızın tabiriyle 'Muktedirin kulağını morarttı'. Bu başarıda en büyük pay Sayın Genel Başkanımıza aittir. Millet İttifakını hedefe taşıyan lider Sayın Meral Akşener'dir. Özellikle Denizli ve Aydın mitinglerinden başlayarak Muktedir'in sinir sistemini ve ezberini bozdu. Muktedir, Genel Başkanımızı ve partimizi muhatap almaya ve saldırmaya başladı. Bu da iktidarın elinden büyük şehirlerin alınmasında büyük katkı sağladı. CHP'nin yüzde 30 olan oy oranında en az 4-5 puan oyun, İYİ Parti'ye ait olduğunu düşünüyorum. Çünkü birçok yerde İYİ Partili Belediye Meclisi üyeleri CHP listelerinden seçime girdiler. Bundan sonraki süreçte partimizin fikri yapısını iyice inşa etmemiz, parti mevzuatını geliştirmemiz, teşkilatlatlarımızı yeniden yapılandırmamız, parti içi demokrasiyi işletmemiz gerekiyor.