AKP (AK Parti) iktidara gelmeden önce kuruluşundan itibaren her yerde 3Y (Yoksulluk – Yolsuzluk – Yasaklar ) ile mücadele etmek için destek ve oy istediler.
Kuruluşundan itibaren 3Y ile mücadele edileceğinin her seçim öncesi vaatlerini verdiler. İlk iktidara geldiği dönem içerisinde yoksulluk ve yasaklar konularında bazı önemli adımlarda attılar. Bu atılan adımlar ve yolsuzluklardan uzak durmaları ikinci iktidar döneminin önünü Ak Parti’ye açtı.
AKP, "3Y" parolası ile yola çıkarak kurulmuştu. Yoksulluk- yolsuzluk- yasaklar ile mücadele edeceğini belirten AKP'nin 17 Aralık Yolsuzluk operasyonunun ardından "yolsuzluk", medyaya ve topluma uyguladığı engellemelerden sonra "yasaklar", şimdi de "yoksulluk" parolasının başarısız olduğu ortaya çıktı.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) teşkilata üye ülkelerde göreli yoksulluğun 2007-2011 arasında genel olarak değişmediğini ancak özellikle Türkiye ve Macaristan’da yüzde 2 ve yüzde 4 arttığını bildirdi. Nüfusun yüzde 19.2’sinin göreli gelir yoksulluğu içinde bulunduğu Türkiye bu sonuca göre OECD’de üçüncü konumda yer alıyor. Türkiye’den daha kötü durumdaki İsrail’de nüfusun yüzde 20.9’u, Meksika’da nüfusun yüzde 21.4’ü göreli gelir yoksulluğuna sahip olduğu görülmektedir.
Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün 1995 yılından bu yana her yıl yayınladığı Yolsuzluk Algı Endeksi’nin 2022 raporuna göre; 2021 yılında 96. sırada olan Türkiye, 2022 yılında 180 ülke arasında 36 puan ile 101. sıraya geriledi.
Endeksle ilgili yapılan resmi açıklamada, "Türkiye’nin Uluslararası Mali Eylem Görev Gücü tarafından 2021 yılında gri listeye alınmasının yanında Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası ülkeye giren kayıt dışı para miktarının arttığına ilişkin iddialar, yargının politikleşmesi, sivil toplum alanının daralması, muhalefetin yaşadığı baskılar ve AİHM kararlarına uyulmaması gibi etkenlerden dolayı Türkiye'nin, düşüş yaşayarak bu trendinin devam ettiği düşünülmektedir" denildi.
Uzun süredir tartışmalara konu olan, yeterince konuşulmayan sosyal medya yasası, TBMM tarafından 2022 yılında kabul edildi. AKP-MHP’nin ‘Dezenformasyonla Mücadele’ iddiasıyla Meclis’e gönderdiği kanun teklifinde yer alan bazı maddeler, hepimiz için ağır sonuçlara neden olabilecek nitelikte. ‘İfade özgürlüğünün güvence altına alınması’ amacıyla yola çıkan yasanın, kurumsal ve bireysel düzlemlerde hayatımızda baskıcı bir sansür yasası olarak yer aldı.
Sosyal medya yasası ile insanlarımızın düşüncelerini daha paylaşmadan sansür uygulanmış olup, özgür düşünce ve düşüncelerini ortaya koyarak duyurmak eylemlerinin önüne adeta büyük bir duvar örüldü. Ayrıca vatandaşlık hakkı olan yürüyüş yapma, açık hava toplantısı yapma ve çalışanların grev yapma hakları giderek artan bir sıklıkla engellenerek her geçen gün artan yasaklar listesine yenileri eklenmiştir.
Güzel ülkemizde AKP siyasi yetkililerince daha da genişletilerek uygulanma sözleri verilen 3Y ile mücadelesi sonuçsuz kaldı.
3Y ile mücadelenin sonuçsuz kalmasıyla, ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı resmi verilerine göre maalesef ülke olarak yoksulluk listesinde ilk üçte bulunmaktayız. Yolsuzluğun yaygınlaşması ve sıradanlaşmasından dolayı kamu ahlaki değerli çökmüş, vatandaşın kamu yönetimine güveni kalmamıştır. Her geçen yıllar içerinde özgürlüklere konan yasaklar sonucunda en temel hak olan insan haklarına adeta zincirler vurulmuştur.
Bu 3Y ile mücadelede başarısız olan hükümet yetkilileri ise bir hafta sonra ülkemizde yapılacak olan 2023 yılı genel seçimler öncesi yeniden 3Y ile mücadeleye daha güçlü olarak başlayacaklarını her bulundukları platformlarda dile getirmektedirler. Böylelikle 3Y mücadelesindeki başarısızlıklarına birde yüzsüzlüğün Y harfini eklemiş oluyorlar...