ERCİYES Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Zeki Yılmaz, Türkiye’de 65 bin böbrek hastası bulunduğunu söyledi. Yılmaz, 2012 yılında gerçekleşen bin 427 beyin ölümünden sadece 345′inin organlarının bağışlandığını belirtti.
Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Zeki Yılmaz organ bağışı konusunda duyarlılığın artmasını istedi. Ülkede böbrek hastası sayısının 65 bini bulduğunu kaydeden Prof. Dr. Yılmaz, “Maalesef bu sayı her geçen gün artmakta. Gelişmiş ülkelerle kıyasladığımızda böbrek hastası sayısı diğer ülkelerin iki katıdır” dedi.
Yetişkinlerin yaklaşık yüzde 15′i böbrek hastası olduğunu, bunun da her 7 kişiden birinin bu hastalığa yakalandığı anlamına geldiğini kaydeden Prof. Dr. Yılmaz, “Böbrek hastalıklarının nedeni; başta diyabet, yüksek tansiyon ve kalp damar hastalıkları. Dolayısıyla yüksek tansiyonlu kişilerin, şeker ve kalp damar hastalarının sayısı arttıkça buna paralel olarak böbrek hastası sayısı da artmakta” diye konuştu.
Böbrek hastalarında en iyi tedavinin bugün için böbrek nakli olduğunu ancak yeterli bağış olmadığı için böbrek hastalarının çok az kısmına nakli yapabildiklerini anlatan Prof. Dr. Yılmaz, şöyle dedi:
“Yeterli organ temin edilemiyor. Böbrek nakli yapılamayan hastalar diyalizle hayatını sürdürüyor. Hasta haftada 3 gün, her seferinde 4.5 saat süren diyalize girmek zorundadır. Diyaliz tedavisi, böbrek hastaları için çözüm değildir. Diyaliz, sadece hastanın üresini temizler. Halbuki böbreğin başka görevleri de var. Diyaliz tedavisi hastalarda kalp hastalığını da artırmaktadır. Diyaliz sadece organ nakli bekleyen hastalar için köprü tedavisidir. Ama, organ temin edilemediği için bu zor tedaviye mahkum kalıyorlar. Geçen yıl ülkemizde bin 427 beyin ölümü gerçekleşti. Bin 427 beyin ölümlü hastanın sadece 345′inden organ alınabildi. Daha önce 4 beyin ölümlü hastanın 1′inin organı alınmaktaydı. Bu sayı artacağı yerde düştü. Organları bağışlanmayan beyin ölümlü hastaların organı toprak oldu. Bu çok büyük bir israftır, duyarsızlıktır. Organ bekleyenler hayatını kaybetmekte, beyin ölümlü hastaların organı ise toprak olmaktadır.”
Sağlık Bakanlığı’nın organ bağışını ‘vasiyete’ dönüştürme girişiminin organ bağışına katkı sağlayacağını düşündüğünü söyleyen Prof. Dr. Zeki Yılmaz, “Kişiler, sağlığında organ nakil merkezlerinde ya da sağlık müdürlüklerinden temin edecekleri organ bağış kartını dolduruyorlar. Bu aslında vasiyetnamedir. ‘Beyin ölümlü bir durum ortaya çıkarsa organlarımı bağışlıyorum’ anlamına geliyor. Bu kolaylaştırıcı araç. Sağlık Bakanlığı’nın uygulaması da direkt bağış kartı değil de vasiyet olarak telaffuz ediyor. Umuyorum ki uygulama, organ bağışlarında hareketlenmeye neden olur” dedi.