Sağırlar duydu,
Körler gördü,
İlgisizler bile öğrendi ki;
Türkiye'de Hakim-Savcı sınavları uzun yıllardır adil bir şekilde yapılmıyor...
Bazen bir mezhebe, bazen bir cemaate, bazen bir partiye mensup olmazsanız hakimlik/savcılık sınavını kazanmanız mümkün olmuyor...
Torpil belki her zaman vardı... Ama son yıllarda giderek arttı...
Eskiden de hamil-i kart sahipleri kazanırdı... Ancak; sınavlarda soru verilmesi söz konusu değildi.... Hakkıyla kazananlar küçümsenmeyecek orandaydı...
Sınavlarda soru vermek, mülakatlarda hamil-i kart sahiplerini ve cemaat-i bizdenleri kazandırmak bir yana; yıllarca olaylara hakim gibi değil savunma makamından bakmış -bizden- avukatları hakim olarak atayacaksın...
Ve adalet bekleyeceksin...
Kendi Adil olmayan bir şekilde savcı/hakim olan yargı mensubu nasıl adalet dağıtacak?
Tabii ki dağıtamayacak...
Böyle olunca da, doğaldır ki;
Kumpaslar kurulacak, suçsuz insanlar hapislerde sürünecekler, hatta ölecekler...
Bazen emirle adalet (!) dağıtılacak...
Kuvvetler ayrılığı lafta kalacak, yargı yürütmenin emrine girecek...
Adalet, güçlünün delip geçtiği, zayıfın takıldığı örümcek ağı olarak algılancak...
"Hak kuvvetlinindir." sözü özdeyiş haline gelecek...
Ve halkın adalete güveni kalmayacak...
Kısacası tuz kokacak...
Çare mi?
Çare basit;
Emaneti ehline veriniz...
Yani, sınavlarda adam kayırmaya- torpile son verin...
Yüce Allah ne buyuruyor;
"Şüphe yok ki Allah size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hüküm verdiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder! "NİSÂ-58