Din ve ahlak sıklıkla karıştırılır. Dinler ahlak kuralları içerir ancak ahlak kuralları dinlerle sınırlı değildir ve dinlerin kabulünden önce toplumlarca inşa edilmiştir. Örnekler üzerinde yürümeye başlamadan önce tanımları doğru anlamak adına;
“Din: Tanrı'ya, doğaüstü güçlere, çeşitli kutsal varlıklara inanmayı ve tapınmayı sistemleştiren toplumsal bir kurum” (TDK Sözlüğü)
“Ahlak: Bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kuralları, aktöre, sağtöre” (TDK Sözlüğü)
AHLAKA DAİR
Ahlak kuralları bugün bildiğimiz dinlerden çok önce farklı kıtalarda farklı toplumlarca belirlenmiş kurallar silsilesidir. Yaptırımları bu dünyada gerçekleşir. Bir anlamda kabile ve toplulukların ilkel yasaları olarak kabul edilebilir. Düşünür ve sosyolog Emile Durkeim; “Dini Hayatın İlkel Biçimleri” adlı eserinde aslında ahlakın altını çizer. Birbirinden habersiz çeşitli toplulukların ve kabilelerin ortak kuralları vardır. Öldürmemek, çalmamak, tecavüz etmemek, yalan söylememek bu kuralların başında gelir. Her topluluk ve kabilenin karar veren bir lideri ve yaşlılar/bilgeler heyeti vardır. Aynı zamanda mahkeme yerine geçen bu grup yukarıda saydığım kuralları çiğneyenler hakkında karar verme yetkisine sahiptir. Bu kurallar topluluklara göre ölüm cezasından toplumdan dışlanmaya, kırbaçtan sopaya, para cezasından (paranın icat edilmediği zamanlarda sahip olduğu mal ve ekinleri karşı tarafa vermeye) kürek mahkûmluğuna vs. kadar uzanır.
Cezalar dünyevidir. Lider ve bilge heyetler cezayı verir, uygular. Ahlak kurallarına aykırılığın cezaları modern zamanda yasalarla belirlenir. Öldürmenin, çalmanın, tecavüzün cezaları bellidir ve bu dünyaya aittir.
Ahlak kuralları adına hiçbir toplum tarih boyunca diğer toplumlara savaş açmamıştır (bunu neden yazdığımı bir sonraki maddede okuyacaksınız)
DİNE DAİR
Bugün dünyanın çoğunluğuna hâkim olan dinler tek tanrılı, “İbrahimi” dinlerdir. Tümünün peygamberi, kutsal kitabı, tapınakları ve kendi içlerinde ayrışmaları söz konusudur. Ahlak kuralları dinlerin içinde olmakla birlikte ahlak başlığından farklı olarak cezaları öldükten sonra verilir. Cennet ödüllendirme, cehennem cezalandırma yerleridir. Bununla birlikte her bir tek tanrılı dinin farklı anlayış ve mezhepleri, tarikatları türer. Bunlar dinin içindeki bazı ahlak kurallarının çiğnenmesini doğal, hatta gerekli kılar. Örnekleriyle anlatmak gerekirse;
Haçlı seferleri: Papalık tarafından “din savaşı” kisvesiyle başlatılan haçlı seferlerinin temel hedefi Kudüs’ün fethi olarak gösterilse de amaç ipek ve baharat yollarına sahip olmak, yol üzerindeki zengin Doğu Roma İmparatorluğu’nu yağmalamaktır.
Bizanslı tarihçiler o dönemde adı Konstantinopolis olan İstanbul’u istila eden ganimet peşindeki serseri ve çulsuzların Ayasofya sunaklarında kadınlara tecavüzleri, yağmalamaları anlatırlar. Batıdan yola çıkan yağmacılar çekirge sürüsü gibi yolları üzerinde her kim varsa (dinine milliyetine bakmadan) sömürerek ilerlemiştir.
Benzer durum Pizarro’nun İnka’ları yağmalaması için geçerlidir. Bir avuç askerle Güney Amerika kıyılarına çıkan Pizarro tüfekleri ve zorbalıkları sayesinde koca bir halkı katletmiş, ülkenin altınlarını İspanya’ya taşımıştır. Elbette Hristiyanlığı yayma bahanesiyle… Ayrıntıları Jared Diamond’un “Tüfek Mikrop Çelik” adlı kitabında okuyabilirsiniz.
SONUÇ
İnsanlık tarihi tek tanrılı dinlerin birileri tarafından deforme edilmesine tanıklık etti. Bir yanağına tokat yiyen Hz. İsa’nın diğer yanağını uzatması ile papalığın haçlı seferlerini aynı kefeye nasıl koyacaksınız?
On emri alan Musa’nın kavmi emirlerin içinde “öldürmeyeceksin” denmesine rağmen Filistinli çocukları katledenleri, “çalmayacaksın” derken Filistinlilerin toprakları üzerine yerleşim yerleri inşa edenleri nasıl tanımlayacağız?
Elbette suç dinlere değil, onları yorumlayan çarpık zihniyetlere aittir.
Ülkemizden örnek verecek olursak (ki mayınlı alandır); İslam’la tecavüz, taciz, hırsızlık, yolsuzluk, kul hakkı, çalıp çırpma asla aynı kefeye konamaz.
BAŞVURULACAK YER
Vicdanınız.
Okuma Önerileri;
Dini Hayatın İlkel Biçimleri – Emile Durkheim
Tüfek Mikrop Çelik – Jared Diamond
Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesi – Emmanuel Kant