Ahmet Hakan Yalçın Akdoğana çıkıştı!

Bu işi ekranlara sürdüğünüz şebelekler gibi “Bunlar bizi de oyuna getirmiş yahu” diyerek geçiştiremezsiniz.

Başbakan Erdoğan'ın siyasi başdanışmanı Yalçın Akdoğan'ın hem Yeni Şafak hem de Star gazetelerinde kendi adı ve müstear ismi ile iki kez yazdığı Emniyet ve Yargı içindeki çete "Türk Ordusu’na kumpas kurdu" iddiasını Hürriyet yazarı Ahmet Hakan ilginç bir yazı ile yorumladı.


Ahmet Hakan, Hürriyet gazetesindeki köşesinde "Kumpasmış" başlıklı yazısında Akdoğan'a "Öyle “kumpas” deyip geçemezsiniz. Her gün birkaç tanesini piyasaya sürdüğünüz o sınırsız sorumsuz yeniyetme analizciler konumunda değilsiniz ki söyleyip de geçesiniz. Devleti yönetiyorsunuz devleti...Başbakan’a danışmanlık yapıyorsunuz." diyerek seslendi.


 Ahmet Hakan yazısında önerilerini de sıraladı. İşte Hürriyet yazarının bugünkü yazısı:
 "TÜRK Ordusu’na kumpas kurulmuş.


Birkaç gündür böyle diyorlar.
 Hatta gazetelerinden biri dün manşeti çakmış:
“Aynı kumpası Türk Ordusu’na da kurdular”.
 *
İyi de sadece Türk Ordusu’na mı kumpas kuruldu?
-Türk Silahlı Kuvvetleri’ne kumpas kuranlar, neden Kürtlere de KCK adı altında kumpas kurmasınlar ki?
-Kürtlere KCK adı altında kumpas kuranlar, neden Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım’a da kumpas kurmasınlar ki?
-Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım’a kumpas kuranlar, neden Doğu Perinçek’e de kumpas kurmasınlar ki?
-Doğu Perinçek’e kumpas kuranlar, neden Hanefi Avcı’ya da kumpas kurmasınlar ki?
-Hanefi Avcı’ya kumpas kuranlar, neden Cübbeli Ahmet Hoca’ya da kumpas kurmasınlar ki?
-Cübbeli Ahmet Hoca’ya kumpas kuranlar, neden Yalçın Küçük’e de kumpas kurmasınlar ki?
-Yalçın Küçük’e kumpas kuranlar, neden ODA TV’ye de kumpas kurmasınlar ki?
-ODA TV’ye kumpas kuranlar, neden Ahmet Şık’a ve Nedim Şener’e de kumpas kurmasınlar ki?
 (...)
 *
 Peki bu durumda “kumpas” diyen başbakan danışmanlarına, “kumpas” diye manşet atanlara, “kumpas” imasında bulunan hükümet adamlarına ne diyeceğiz?
-“İyi de hepiniz üç gün öncesine kadar başka telden çalıyordunuz” mu diyeceğiz?
-“İyi de hepiniz söz konusu o kumpasın ağa babası rolündeydiniz” mi diyeceğiz?
-“İyi de delil toplama işini bile TRT’den canlı yayınla yapıyordunuz” mu diyeceğiz?
-“İyi de savcıdan kaptığınız bilgileri, apaçık doğrularmış gibi halkın üstüne boca ediyordunuz” mu diyeceğiz?
-“İyi de ulan hepiniz oradaydınız be” mi diyeceğiz?
 Hayır, hayır.
 Bunları demeyeceğiz.
 Çünkü bunlar denildi, deniliyor.
 Ancak görülüyor ki...
 Bunların denilmesi, karşı tarafta en küçük bir yüz kızarıklığı bile oluşturmadı, oluşturmuyor.
 *
 O zaman başka bir şey söylemek lazım.
İşte söylüyorum:
 *
“Kumpas” deyip geçemezsiniz ağalar!
 Daha doğrusu...
-“Kumpas” sözcüğünü, hükümete yakın kişiler hakkındaki yolsuzluk iddialarından ve bu iddiaların soruşturulmasından kaçış için kullanamazsınız.
-“Kumpas” sözcüğünü ahalinin dikkatini başka bir yöne çevirmek ve kafa karıştırmak için kullanıp kaçamazsınız.
“Kumpas” sözcüğü ağzınızdan çıkıyorsa...
 Gereğini yapmak zorundasınız.
 Yoksa yaptığınız sadece size yönelen tepkiye yön değiştirme maksatlı basit ve ilkel bir uyanıklıktan başka bir anlam taşımaz.
 *
 Gereği ne mi bu işin?
İşte açıklıyorum gereğini...
 Eğer size gerçekten inanmamızı istiyorsanız:
-Bugünlerde nasıl yakınlarınızın savcılık soruşturmasından kurtulması için üç saate beş miting sığdırıyorsanız, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un hapisten çıkması için iki saate sekiz miting sığdırın da inanalım.
-Bugünlerde nasıl hükümete yönelmiş bir yolsuzluk soruşturmasına karşı istiklal mücadelesi başlattıysanız, ordunun tüm generallerine yönelmiş, bazı kuvvet komutanlıklarında general bırakmamış davalar için de istiklal mücadelesi başlatın da inanalım.
-Bugünlerde nasıl 28 yaşında, hükümetin üç bakanıyla al takke ver külah ilişkiye girmiş tartışmalı adam için “Tanırız, hayırsever bir işadamıdır” diyorsanız, Hanefi Avcı için “Tanırız, dürüst bir polistir” deyin de inanalım.
-Bugünlerde nasıl “O çantanın içinde para olduğu ne malum” diyorsanız, kitap için söylediğiniz “Bombadan bile daha tesirli” sözü için binlerce tövbe edin de inanalım.
-Bugünlerde nasıl yasalara aykırı yönetmelikler çıkarıyorsanız, “kumpas” sonucu içeri tıktığınız kişiler için de bir şeyler yapın da inanalım.
-Bugünlerde işin ucu kendinize dokunduğunda nasıl “Amerika” diyorsanız, nasıl “Dış mihrak” diyorsanız, nasıl “Dış düşman” diyorsanız, aynısını generaller için deyin de inanalım.
-Bugünlerde nasıl kefenlere sarınıp istiklal savaşları başlatıyorsanız, Silivri Cezaevi’nin önünde kefenlere sarınıp istiklal savaşı başlatın da inanalım.
-Bugünlerde nasıl kendinize yöneldiğini söylediğiniz “kumpas”a karşı Cumhuriyet tarihinin en büyük ve en görkemli direnişini sergiliyorsanız, “kumpas” sonucu ocakları sönmüş vatandaşlarınız için de benzer bir direniş sergileyin de inanalım.
 Başka türlü olmaz.
 Başka türlü zerre kadar inandırıcı olamazsınız.
 *
 Öyle “kumpas” deyip geçemezsiniz.
 Her gün birkaç tanesini piyasaya sürdüğünüz o sınırsız sorumsuz yeniyetme analizciler konumunda değilsiniz ki söyleyip de geçesiniz.
 Devleti yönetiyorsunuz devleti...
 Başbakan’a danışmanlık yapıyorsunuz.
 Koca Türk Ordusu’na komutanlık yapıyorsunuz.
 *
 Bu işin hiç şakası yok.
 Bu iş çocuk oyuncağı değil.
 Bu işi ekranlara sürdüğünüz şebelekler gibi “Bunlar bizi de oyuna getirmiş yahu” diyerek geçiştiremezsiniz.
 Unutmayın:
 Sizin “Kumpas” dediğiniz işten dolayı...
Aileler perişan, anneler gözyaşı döküyor, babalar kalpten gidiyor, çocuklar büyüyemiyor, ocaklar sönüyor.
 Yüzlerce kişi beton duvarlar arasında gün sayıyor.
 Siz “Kumpas” dedikçe...
 Onlar orada sıkılmış yumruklarını ısırıyor.