Papa Irak’ta, İsrail Güney Kıbrıs’a elektrik veriyor. İsrail Şeria’da bazı toprakları işgal edeceğiz diyor. Mısır, Türkiye’nin Libya’ya yaptığı yardımdan rahatsız olduğunu söylüyor, Yunanistan tahkimat yapıyor, ABD Yunanistan’da üs kuruyor. Ya Türkiye ne yapıyor? Katil dediği Esat’a, Darbeci dediği Sisi’ye zeytin dalı uzatmaya çalışıyor. Oyun içinde oyun oynanıyor. Türkiye diplomatik olarak yeni yeni uyanıyor ama tren çoktan kaçmış durumda. Yeni elçiler atıyor, olumlu gelişmeler bekliyor. 8-10 senedir dondurulmuş ilişkileri canlandıracağı umuduyla yeni oyun kurmaya çalışıyor. Akdeniz’e kıyısı olan ülkeler Türkiye bize yaklaşıyor, aramızda yaptığımız anlaşmaları gözden geçirelim mi diyecekler. Yunanistan işgal ettiği adaları geri mi verecek? HAŞAAA
Ortadoğu’da ve Akdeniz’de yeni bir plan uygulanıyor. Görünürde Türkiye bu planın dışında. Gel de monşerleri mumla arama. Meslekten değil siyasetten gelenleri elçi yaparsanız olacağı bu. ABD’nin Türkiye politikası üç aşağı beş yukarı netleşmeye başladı. İsteklerini de dillendiriyorlar. Rusya’dan kopması gerektiğini ilan ediyorlar. Suriye konusunda ise ABD, Suriye’yi İran’ın etkisi altında kalması karşısında Sovyet etkinliğinin ehven olduğunu ima eden yazılar ABD kaynaklı olarak servis ediliyor. Papanın Irak ziyareti de bu çalışmaların bir halkası. Ayrıca Papa’nın Ortadoğu ziyareti de İslamizm’e bir mesaj olarak gözüküyor. ABD ayrılıkçılara maddi destek verirken, Papa’da manevi destek vererek Türkiye’nin güneydoğusu sınırlarını dizayn etmeye kollarını sıvamış gözüküyorlar.
İçeride ise "parti kapatma, muhalefeti terörist ilan etme" trajedisi oynanıyor. Özetle iç politika ne ise dış politika da o… Karamsar olmayalım ama çok da umutlu olmayalım. Deprem geçiriyoruz, en az hasarla nasıl çıkarız hesabını yapmak gerekiyor. Bunun içinde bir mutabakat hükümetine şiddetle ihtiyacımız var. Hem iç politikada tansiyon düşer, hem de batı ülkeleri Türkiye demokrasiye dönüş yapıyor diyerek iletişim bağlarını açar. Her şeyden önce kavgaya son, özgürlüklere kesin ve kesin müdahale etmeme ve devlet kadrolarını ehil ellere bırakılması kaçınılmaz gözüküyor. Partili memur, partili yönetici, partili çalışan ile liyakat öldürülmüş, sadakat üstün kılınmıştır. Tehdit ve kavgaların son bulduğu, halkın iktidara güven duyduğu bir ortamın gelmesi için çaba gösterileceğini umuyoruz.
Eyyyy siyasiler!
Gelin bu inattan vazgeçin Türkiye’ye gerçek özgürlük ve demokrasiyi getirin...