Yazının başlığı sayın RTE’ye ait. AKP ile Türkiye'yi özdeş tutmuş. Eleştiriye açık fakat yasalar gereği eleştirilemeyecek bir tümce. "Allah sonumuzu hayretsin" diyerek istifa eden Hazine ve Maliye Bakanı gelecekte bazı karamsar tablolarla karşılaşacağımızı mı ifade etmiş oldu? Türkiye'nin geleceği bir partiye bağlı ise biz de diyoruz ki Allah sonumuzu hayretsin.
Türkiye bitmez, halk sıkıntıya girer, yokluk yoksulluk çeker sonuçta ülkeyi düzlüğe çıkarır. Osmanlı nasıl ülkeyi batırdı ve halk dişini tırnağına takarak Anadolu’da kalan toprakları kurtarabildi ise, aynısı tüm siyasi, ekonomik, sosyal zorluklara, bölünmelere rağmen birlik ve beraberliğini sağlama güç ve kudretine sahiptir.
Osmanlı'nın boynunda ekonomik zincir olarak kapitülasyonlar vardı. Osmanlı borcunu Türkiye Cumhuriyeti ödedi. Şimdi ise hesaplara göre 30-40 sene sürecek yüklenicilere yapılmakta olan ödemeler var. Yap-işlet-devret modeli ile yüklenicilere yaptırıldı ve onlara kâr garantisi verilerek Türkiye'nin en az 30 yıllık bir geleceği heba edilmiş oldu. Dış borçlar da hesaba katıldığında gerçekten zor günlerdeyiz ve diyoruz ki Allah sonumuzu hayretsin...
Sayın Başkan hukuk reformu ve ekonomik reform yapılacağının müjdesini verdi. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, medeni hukuku, ticaret hukuku gibi alanlarda en çağdaş reformları yapmış ve bu reformlar yüz sene sonra işlemez hale gelmiş, yerine günübirlik uygulamalar getirilmiştir. Çok sayıda ekonomik paketlere şahit olduk, yapılacak reformda bunlara benzemeye? Hukuk reformu demek başa dönmek demektir. Demokrasi ve özgürlük demektir. Böyle bir geri dönüş yapılabilir mi? Yapılacağını hayal dahi etmek abesle iştigaldir. Allah sonumuzu hayretsin…
Hemen hemen bütün varlıklarını satan, elden çıkaran Türkiye öz kaynaklarını bitirdi. Aslında öz kaynak olmaması bir ülkeyi batırır. Üretim yoksa, vatandaş aş ve işe muhtaçsa durumun iç açıcı olmadığını kabullenmek gerekir. Yapılan özelleştirmelerle bütün ekonomik değerler elden çıkarıldı. Ormanlar, dağlar, tepeler madencilere verildi. Tarımsal üretim artık Türkiye'nin ihtiyacını karşılamıyor. Halbuki 18 yıl önce Dünyada tarımsal üretimi kendine yeterli olan ve artı değer sağlayan, 7 ülkeden biri olan Türkiye halkını bile besleyemez duruma düştü.
Çözüm derken iç ve dışta çözümsüzlükler ortaya çıktı. İhtilaflı olmadığımız ülke kalmadı. Hatta Müslümanların liderliğine soyunan bir ülke iddiasında olmamıza rağmen bugün Müslüman ülkelerce sevilmeyen bir ülke olduk. Hikaye uzun. Biz söylüyor, biz diliyoruz. Allah sonumuzu hayretsin...