Bahçeli, açıklamasında Başbakan Davutoğlu'nun bugün kendisine yönelik eleştirilerine yanıt verdi. Davutoğlu'nun "Ne istiyorsun mübarek? Ne istiyorsun Allah aşkına?" sözlerini anımsatan Davutoğlu; "Biz 17-25 Aralık çerçevesinde; hırsızların mahkemeye çıkarılmasını, rüşvetçilerin yakasından tutulmasını istiyoruz; anladın mı? Biz PKK'ya silah ve mühimmat sağlayan,bölünmeyi kurgulayan, mahvımızı projelendiren çözülme sürecinin çürümeye terkini istiyoruz,anladın mı? Biz saraydaki 17-25 rumuzlu şahsın Türkiye'yi yıkıma ve Türk milletini yok oluşa sürüklemesine itiraz ediyoruz, anladın mı?" diye konuştu.
Bahçeli' şunları kaydetti; "Diyalog kurmak için önce samimiyet, sonra da halis bir niyetle konuşmak esastır. Anlamak için dinlemek, dinlemek için ise sabır lazımdır. Bazen konuşana değil, konuşturana dikkat etmek zorunludur. Ağaca bakayım derken ormanı gözden kaçırmamak böyle bir şeydir. Çok söz yalansız, çok para haramsız olmaz derler. Yalan ve haramın ise şu günlerde ne kadar da sözü dinleniyor, ne kadar da hükmü geçiyor! Çelişki ve korku içinde bocalayan her şahsiyet yanlışı müdafaa edecek ölçüde ahlak güzergâhından sapar. Bu sapma hali tükenişin habercisidir. Bugün iradesi saraya zimmetli Başbakan şahsımı hedef alarak şu soruyu sordu: “Ne istiyorsun mübarek? Ne istiyorsun Allah aşkına?" Aslında ne istediğimizi sağır sultan bile duydu da, bir tek Davutoğlu ve dedikoducu çevresi anlamadı, anlayamadı, anlamak istemedi. Başbakan bugünlerde çok meşgul, çok bitkin, çok dalgın, çok tedirgin. Ya anlamıyor, ya da anladığını özümseyip muhakeme edemiyor. Üzücü! Anlamak için kulakları açıp pür dikkat odaklanmak gerekiyor. Aklında saray kabusu olanın, anlayışında tıkanıklıklar olması gayet normal. Başbakan tahminim beni yanıltmıyorsa zeki bir insan. Aslında ne söylediğimi anlaması zor değil. Dersine iyi çalışmıyor, kaytarıyor! Bununla da yetinmiyor, gerçekleri saptırıyor, zavallı durumlara düşüyor. Kaldı ki ne istediğimizden önce nasıl dinlediğini değerlendirmeli. Kapalı zarf usulüyle Bakanlar Kurulu ihalesine çıkması, saraydan geçer not almak için verilen seçim ödevine çalışması zihnini laçkalaştırmış. Şimdi bunları söylerken, ak troller iftira seferberliğine çoktan çıkmışlardır. Bunlar yoklama kaçağı olmamak için saldırıya geçmişlerdir. Bak Sayın Davutoğlu, ne istediğimi bilmek istiyorsun; o kadar söyledim, yine idrak edememişsin. Sözün çoğu cahile, sözün azı arife söylenir. Yine de merak ve stresten dolayı sarayın bahçesinde volta atmaktan, geceleri boşluğa bakmaktan seni kurtaracağım; ama iyi dinle, hıfzet. Biz 17-25 Aralık çerçevesinde; hırsızların mahkemeye çıkarılmasını, rüşvetçilerin yakasından tutulmasını istiyoruz; anladın mı? Biz PKK’ya silah ve mühimmat sağlayan,bölünmeyi kurgulayan, mahvımızı projelendiren çözülme sürecinin çürümeye terkini istiyoruz,anladın mı? Biz saraydaki 17-25 rumuzlu şahsın Türkiye’yi yıkıma ve Türk milletini yok oluşa sürüklemesine itiraz ediyoruz, anladın mı? Biz Anayasa ve yasa üstünlüğünün herkesi kapsayacak derinlikte derhal temin ve takviye edilmesini istiyoruz, anladın mı? Biz mağdur milyonların helal kazancının haramzadelerin kursağından söke söke çıkarılmasını istiyoruz, anladın mı? Biz Türklüğe idam fermanı yazan, milliyetçiliğe haçlı gözlüğüyle bakan hainlere devlet umurunun cesurca gösterilmesini istiyoruz, anladın mı? Hâlâ anlamadıysan senin için yapacağım bir şey yok. İstersen yazılı sor cevaplayayım, istersen ulak gönder soru işaretlerini gidereyim."
"AKP-PKK GAYRİ MEŞRU BİRLİKTELİĞİ HÜKÜMET NİKAHIYLA İLAN EDİLDİ"
Bahçeli, açıklamasında şunları söyledi; "Biz Türkiye’ye evet dedik, onlar kaçtı. Biz huzura ve kardeşliğe evet dedik, onlar sıvıştı. Biz millet için varız dedik, onlar anında kayboldu. Son olarak diyeceğim tekraren şudur: Türk’ü anlamak için önce dinlemek şarttır. Onlar kimseyi dinlemedikleri gibi, bizi de duymadılar. AKP-PKK gayri meşru birlikteliği hükümet nikahıyla ilan edildi. Türk tarihi bu karanlık günleri yazdığında anlama özürlüleri ne yapacak?"