AKP ve Erdoğan; yaptıkları veya yapacakları üzerinden Türk milletine önce dayatıp sonra da bu dayatılanlar üzerinden sağlanan "Kabul edilmiş çaresizlik" ile toplumu yönlendirerek yönetmeye çalışıyorlar.
AKP hükumeti, PYD saflarına katılıp savaşmak üzere topraklarımızdan geçerek Afrin'e giden Peşmergeler'e lahmacun ısmarlayıp, faturalarını da Türk milletine ödettikleri için CHP, PYD için "Terör örgütü değildir" demiş olamaz mı?
Öyle ya; devlet kendisine karşı savaşan bir terör örgütü PYD'ye takviye kuvvet olarak gidenlere her halde lahmacun ısmarlamazdı öyle değil mi? Kaldı ki; böyle bir dost kuvvet Türkiye'ye savaş açabilir miydi? Yine CHP böyle düşünmüş olamaz mı?
AKP'nin kendince miladı belirleme huyu var ve cümle aleme de bu huyunun kabulünü dikte ediyor. Aklının değil algıların peşinden sürüklenenleri bilemem ama benim umurumda değil.
17/25 Aralık FETÖ için miladı kabul edildi. Niçin 2004 FETÖ ile ilgili alınan Milli Güvenlik Kurulu kararı milad kabul edilmedi? Veya niçin; kadim Türk Ordu'sunun en rütbeli paşası; Genel Kurmay Başkanı hapse atıldığı tarih miladı kabul edilmedi? Çünkü FETÖ ile aşkları henüz nefrete dönüşmemişti. 15 Temmuz ihanet piçini yatak döşek peydahlamakla meşguldüler. Piç ortalıkta dolaşan bir gerçek ama sahip çıkanı olmadığı gibi gen testine de yani fetö'nün siyasi ayağının ortaya çıkarılmasını da istemiyorlar. İstemezler; çünkü yüzde 99 baba belli.
PYD elbette terör örgütü olup, biz Türk milliyetçileri ve milli düşünen sol kesim Peşmergeler'in topraklarımızdan geçerek PYD'ye yardıma gitmelerine karşı çıkıp, tepkimizi ortaya koyarken; onlara lahmacun ısmarlayanlar Arap baharı rüzgarında sörf yapma arzuları nedeniyle PYD'nin terör örgütü olduğunu veya başımıza ne belalar açılabileceğini düşünmüyorlardı. Dedim ya; eşbaşkanın Arap Baharı rüzgarında sörf yapma tutkusu söz konusuydu.
Dolayısıyla, PYD'nin aynen FETÖ'de olduğu gibi terör örgütü olduğuna dair miad-ı gene AKP kendisi belirledi. PYD, "Lahmacun ısmarlama seremonisi"ne kadar dost, sonra da düşman bilindi.
Türk milletinin ve devletinin varlığı belli bir zümrenin yani AKP ve O'na eklemlenmiş menfaat yapılanmasının malı mülkü gibi görülür olduğundan beridir artık gelenekselleşmiş devlet aklının ne dediği, ne düşündüğü hiç önemli değil. Mesela Cumhur İttifakı'nın "Milli Suriye Ordusu" dedikleri dost yapıyı yakın bir gelecekte terör örgütü olarak nitelendirmelerine hazır olun derim.
Meral Akşener'in İsmine FETÖ'yü montaj yapan yavşaklar
Meral Akşener'in bir cümlesinde geçen "Ayın 15'inde başbakan olacağım" sözüne ağzından kesinlikle çıkmayan "Temmuz"u ekleyip, Fetöcü ilan eden yavşaklar....!
"Manisalı ağlak" kaç gündür FETÖ ile ilgisinin ne boyutta olduğuna; hapiste yatan Fetöcülere ve ailelerine ilişkin düşüncelerini, duygusal ifadelerini kulaklarımızla duyarak hep beraber şahit oluyoruz.
Dile getirdiği mağduriyetlerin çoğuna da katılıyorum. Aramızdaki fark; O'nun mağduriyetler konusunda bizlerin zamanında "Haksızlık yapıyorsunuz" şeklindeki tespitlerimize hak verip bir anlamda utanç içinde vicdanındaki sızıyı itiraf etmesidir.
Peki bu ağlak adamı; kullandığı hiç bir cümlesine "Montaj" yapma ihtiyacı bile duymadan niçin doğrudan Fetöcü ilan etmiyorsunuz.
Etmezsiniz; çünkü alayınız yavşaksınız da ondan.
Basın, medya; besleme yandaş süprüntüler...
İki ucun yobazları
Cübbeli, sarıklı ve şalvarlı; radikal İslamcı görünümlü birisi metrobüste yolculuk yapmakta...
Aynı metrobüste bir başka karşı grup; ellerinde Atatürk posterini, inadına ve tahrik amaçlı bu kişiye tutarak cumhuriyetin onuncu yıl marşını söylüyorlar.
Provokasyon amaçlı, kurgulanmış bir senaryo olma ihtimalini saklı tutarak diyorum ki; onuncu yıl marşını orada okuyan geri zekalı marjinaller; Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu ve diğerlerinin başarıları nerenize battı ki o sabotajı yapmak aklınıza geldi. Modern ve çağdaşsınız, karşınızdaki ise gerici ve yobaz öyle mi H.stirin ulan!
Siyasal İslamcılığı alttan alttan önce besleyip sonra da bugünlere kadar kesintisiz iktidar olmalarındaki payınızın bir örneğini de o metrobüste göstermiş olduğunuzdur.
İnsanların bizatihi kendilerini ilgilendiren bireysel hak ve özgürlüklerine bir başkasının müdahale edebileceğine dünyanın neresindeki hangi modern anlayış cevaz vermektedir.
Kusura bakmayın; metrobüsteki o sessiz sedasız yolculuk yapmakta olan insanın görüntüsüne gösterdiğiniz tepki ile metrobüsteki bir kadının kısa eteğinden tahrik olup mastürbasyon yapan müptezelle arasında hiç bir farkınız yoktur.
Ülkemizin ihtiyaç duyduğu iç barış, demokrasi ve insan hakları adına sizleri de; F. Tezcan gibi gibi güruhları da lanetliyorum.
Manisalı Ağlak adam
Sayın "Manisalı ağlak" haysiyet ve kalleşlik bir adamın üzerinde aynı anda bulunamaz.
Sadece ikisinden birisini üzerinde taşımalısın. Ya haysiyeti, ya da kozmik odayı teslim etmiş olmanın kalleşliğini.
Vicdan azabı ile kıvrım kıvrım kıvranma görüntüsü için rol yapmayı bırak. Eğer zerre kadar samimiysen; İlk önce FETÖ'ye dair muhtemel itiraflarına mani olmak üzere susman için şahsına tahsis edilen "Besleme makamı" terk etmelisin. İşte bu yapacağın yiğitlik ancak o zaman Allah'ın nezdinde günahlarına bir nebze olsa kefaret olabilecektir.
Ağlak adam ıkınıyor ıkınıyor tam da çıkaracak; hop oğlu vekil yapılıyor, susuyor. Biraz daha zaman geçiyor gene ıkınmaya başlıyor; hop bu sefer de en tepede "Besleme kurul"da dinlenme seansına alınıyor.
Ne yaparsanız yapın. O mayasur o g.tde olduğu sürece hem yerinizde oturamayacaksınız, hem de ıkınmaya devam edeceksiniz.
Zulmün ahı dağlarda yankı yapıp dönüp vicdanınıza çarpıyor. Daha kaç gün geçti ki; terörist deyip ihraç ettiğiniz, sonra da askere aldığınız polis memuru Barış Pınarı Hareketi'nde şehit oldu. Şimdi O'nun yanında bundan böyle Allah'ı olacak, ya sizin yanınızda; "Hani ulan ben teröristtim" dediğinde cevabınız ne olacak. Artık şeref ve onur O'na, mahcubiyet ve utanç size olacak.
Kısa Kısa Notlar...
Avuntuya bakın; AKP, MHP'nin güdümünde siyaset yürütüp, devleti aslında o yönetiyor muş.
Demek ki; iç işleri, dış işleri; o'su bu'su, şu'su; İ.Kalın, Egemen zırtobu, Kavakcı tombulu, sekreter zamparası; hatta Manisalı ağlak bile ülkücü oldukları için o makam ve danışma kurullarında iştigal edip, eş başkana takviye akıl veriyorlar.
Yoksa kimin aklına gelir; hükümletin başarısının nereden geldiğini(!)
...
Evet, önümüzdeki dönemde bu günler için "AKP bizi kandırdı" mazeretine sığınacak olanları görüyor, notumu alıyorum.
...
İsmail Saymaz ülkücü birisi olarak seni takdir ediyor yiğit, delikanlı ve vicdan sahibi objektif birisi olduğuna inanıyor, bilgi ve birikimine güveniyorum.
Zamanında FETÖ'ye döl yolu açan karşındaki Tosun'cuğun suratına suratına indirdiğin delilli, tespitli attığın tokatlardan elin dert görmesin. Ağzına, yüreğine sağlık. Zaten o da inkar etmiyor, "Zamanında kazma kürek çalışmışlığım var" diyor.