İYİ Parti lideri Meral Akşener'in yaptığı açıklamalarda öne çıkan satır başları şöyle;
"BİZİ YÖNETENLERE UNUTTUKLARI İSTİŞARE KÜLTÜRÜNÜ HATIRLATMAK İSTERİZ"
"Bugün Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ve arkadaşlarıyla istişare toplantısı yaptık. Biz, İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme dair bir çalışma yapmıştık. Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan'a onu takdim ettim. Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlara dair istişarede bulunduk. Kendilerinin görüşlerinden çok istifade ettim. Görüş alışverişlerimiz devam edecek. İstişarenin, Türkiye'de unutulan bir konu olduğunu bunu tekrar hatırlatmak istedik. İstişare mekanizmasını bizi yönetenlere de hatırlatırız. Kutuplaştırmak, insanları birbirinin karşısına dikmekten vazgeçerler. Ayrışma noktalarımızı öne koymaktan vazgeçerler."
"BEN TÜRKİYE'DE CİDDİ BİR DEVLET KRİZİ OLDUĞUNA İNANIYORUM"
"Daha önce bu konuda bir soru sorulmuştu. Ben de inanan insanlar için; "Ecel ne bir nefes evvel ne bir nefes sonradır." demiştim. Dolayısıyla sivil alanlardan zaman zaman herkese bu tür duyumlar gelir. Nitekim ben hatırlıyorum. Erdoğan'ın Başbakan olduğu dönemde 'suyunun zehirli olduğu' iddiaları ortaya atılmıştı ve buna çok üzülmüştük. O zehirleme iddiasında olanların kim olduğunu, kim olmadığını hiç öğrenemedik. Demek ki bu tür işler oluyor. Ben, Kılıçdaroğlu ile görüşmedim. Neye istinaden böyle bir konuşma yaptı bilmiyorum. Bu soruyu Kılıçdaroğlu'na sorarsınız size bilgi verecektir. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun 'FETÖ taktikleri' iddiasını nasıl değerlendireceğim bilmiyorum. Ben Soylu'nun bir gazeteciyle yaptığı söyleşiyi okudum. PKK terör örgütünün bir genelgesini ele geçirdiklerini bu genelgede hem İYİ Parti'nin hem de CHP'nin hem de HDP'nin adını geçtiğini, HDP'ye bir yol haritası çizen genelge olduğunu, bir bilgi seti olduğunu söyleyen bir beyanatı vardı. Bir arkadaşımız üzerinden de ‘’Böyle bir beyanatı oldu mu, olmadı mı?’’ diye sorduk. Fakat cevap alamadık. Bazen söyleyenmeyen sözler söylenmiş gibi yapıldığı için bunu da kendisinden öğrenmeye çok büyük gayret ettim. Henüz bir bilgi alamadık. Ben terör örgütleri üzerine çalışmış bir hocayım. Terör örgütleri eskiden hiçbir yerde yazılı, çizili iş bırakmazdı. Demek ki çözüm sürecinde PKK terör örgütü ile masaya oturulduğu için artık resmî yazılar yazılmaya başlanmış. Böyle bir istibarat bilgisinin İçişleri Bakanı tarafından açıklanması ayrı bir soru işaretidir. İstihbarat bilgileri açıklanmaz gereği yapılır. Bunu açıkladığınız andan itibaren herkes kaçar. Teröristleri yakalayamazsınız. Bu sebeplerden dolayı ben Türkiye'de ciddi bir devlet krizi olduğuna inanıyorum. Özellikle bizi yönetenleri ciddiyete davet ediyorum. Her bir cümleyi siz FETÖ üzerinden tanımlarsanız FETÖ konusu sulandırılmış olur. Kılıçdaroğlu bu ülkenin ana muhalefet partisi genel başkanı, kendisine böyle duyumlar geliyordur. Ciddiye alınacak şekilde geliyordur ki kamuoyuyla paylaşmıştır. Bu duyumların kaynağının sorulması Cumhuriyet Savcılarının görevidir. Ciddiyet bunu gerektirir. Bu duyumlara 'FETÖ taktiği' diyerek hafifletmeye gayret etmek bu derece tecrübeli bir İçişleri Bakanına yakışmaz, tecrübenin altını çiziyorum."
"KİŞİSEL KIZGINLIKLAR, KİŞİSEL DOSTLUKLAR, KİŞİSEL İTİBARIN TÜRKİYE'NİN İTİBARININ ÖNÜNE GEÇMESİ SONUCU DIŞ POLİTİKADA BU NOKTAYA GELDİK"
"Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan'ın Suriye meselesi ile ilgili; ‘İlk düğme değil, 10 düğme yanlış iliklendi.’ sözüne katılıyorum. Şahsım devleti olunca böyle oluyor. Kişisel kızgınlıklar, kişisel dostluklar, kişilerin itibarı Türkiye'nin itibarının önüne geçmesi duygusal bir dış politika, bipolar bir dış politakanın getirdiği nokta sadece Suriye'de değil her tarafta bizi aynı noktaya getirdi."
"Biz İYİ Parti olarak Suriye ya da başka bir ülke olsun, olaya Türkiye'nin çıkarları üzerinden bakarız. Devlet kavramı üzerinden, ciddiyet üzerinden bakarız. 5 arkadaşıma bu konuyu çalışmaları için talimat verdim. Onlar nasıl bir yöntem izlenmesi üzerine çalışacaklar. Daha sonra da milletvekili arkadaşlarımıza bu konuda bilgi verecekler. Erdoğan'a da buradan bir tavsiyem olsun. Ne zaman ‘’Dostum’’ diyor birine sonra papaz oluyoruz. Bu konuda da dikkatli olursa sevinirim."