Partisinin Düzce'de teşkilat buluşmasına katılan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Düzce Belediye Başkanlığı için Mehmet Keleş’in adaylığını ilan etti.
“BİLİNMEYEN BİR DOSYA İLE YARGILANDIM”
Düzce'de partisinin teşkilat toplantısında konuşan Akşener, şunları söyledi:
"Hepimiz mahkemelerde süründük. Ben yedi yıl boyunca FETÖ terör örgütünün nesi olduğunu bilemediğim, yani yardım yataklık mı, mensubiyet mi iltisak mı? Nedir? Onun bilinmediği bir dosyadan yedi sene boyunca herkesin bildiği ama içeriğinde ne olduğunun bilinmeyen bir dosyayla ben yargılandım. Avukatlarım bilmiyor içeriğini. Bol bol dedikodu oluyor. Bazı siyasi partilerin genel başkanları ne hikmetse biliyor, konuşuyorlar. Ben o dosyada ne var bilmiyorum. Sonuç itibariyle kovuşturmaya yer olmadığı şeklinde durum bitti. Dosyayı gördük, ne gördük biliyor musunuz.
Şırnak’ta bir PKK’lı itirafçı olmuş. Yani PKK yandaşlığından yardım yataklıktan tutuklanmış. Sonra anladığım kadarıyla işte bir hukuk adamıyla ince saz yapmışlar. Ve sonuç itibariyle adam itirafçı olmuş. Kendisiyle beraber aynı suçtan yargılananlar ağır cezalar almış, yirmi sene. Bu arkadaş beraat etmiş Hukukun katledilme örneklerinden de bir tanesi odur. Mesele şu. Burada sallandırılır bir şey. Demokrasinin kılıcı suçluysan da hava gazı, suçsuzsan da insanlık suçu bu. Yani suçluysam gereğini yapın kardeşim.”
"BİZ YİNE KAYBETTİK”
Projeler üreten, vatandaşı dinleyen bir siyasi parti olduklarını belirten Akşener, sözlerine şöyle devam etti:
"Zaten sinir bozan bizimle ilgili de devamlı olarak herkesin çemkirme nedeni de budur. Çünkü seçmen bize kulak vermeye başladı. Sonraki fasılda Şöyle şeyler yaşadık. Şimdi bu partili cumhurbaşkanlığı sistemi kabul edildiği için partili cumhurbaşkanlığı sistemi bir zorunluluk olarak ittifak sistemini dayattı.
"Biz Kılıçdaroğlu ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurumsal yapısından seçime sokulmayacağımız için yardım istediğimizde o yardımın sonucu olarak da, yani o günün şartlarında o ittifak içinde yer aldığımızda 2018'de biz yüzde 10 civarında oy aldık. Ama bize yetmedi.
Çünkü biz bu ülkeyi yönetmek daha iyi yöneteceğimize inandığımız kadrolarımızla beraber iktidar olmak için kurulmuştuk, çalıştık üstünde. Fakat enteresan bir şey daha oldu. 2019'a giderken, birinci turda Sayın İnce’nin kazanacağına inandı seçmenler. Ve sonuç itibariyle muhalif seçmen o kadar yıkıldı ki biz yine kaybettik.”
"MÜSTAKİL OLARAK SEÇİME GİRECEĞİMİZİ SÖYLÜYORUM"
Akşener, “Doğru Yol Partisi’ni politikaya başlamış. Sonra Milliyetçi Hareket Partisi’nde görev yapmış bir vatandaş olarak, siyasi bir ailenin kızı olarak, herhalde birkaç tane ili de koparırdım. Ama bunu yapmama nedenimiz İstanbul, Ankara gibi büyük şehirleri özellikle Sayın Erdoğan için İstanbul’un çok önemli olması ve İstanbul'u alanının Türkiye’yi alacağını kendisinin söylemesi, Türkiye’nin buna inanması. Allah var. Ben başta olmak üzere bütün arkadaşlarımız Ankara ve İstanbul’a odaklandık. Dolayısıyla da İstanbul iki seçim yapılarak alındı. Şimdi 2023'e geldik. Yani kimseyi izah etmiyorum burada. Sadece bir vakayı anlatıyorum. Geldiğimiz noktayı niçin hür, bağımsız ve müstakil olarak seçime gireceğimizi söylüyorum size" ifadelerini kullandı.
"KEŞKE CUMHURBAŞKANI ADAYI OLAYDIM"
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değinen Akşener, şöyle konuştu:
"Sayın Mansur Yavaş hem Sayın Ekrem İmamoğlu son derece popüler oldular. Vatandaş tarafından kabul gördüler ve vatandaşın cumhurbaşkanı tercihi bu iki arkadaşımız oldu. Bir genel başkana yakışmayacak bir cümle kuracağım şimdi, keşke ben olaydım. Ama onlar oldu. Ben bir partinin, iddialı bir partinin genel başkanıyım istemez miyim cumhurbaşkanı olmayı? Burada oturan arkadaşın, burayı şereflendiren her bir arkadaşımız cumhurbaşkanı seçilmeyi istemez misiniz?
Ama bu iki arkadaşımızın seçmen nezdinde kabulü çok, hepimizden önde oldu. Yani o altı kişinin oturduğu masadaki herkesten önde oldu. Sonuç itibariyle ben vatandaştan aldığım bu bilgileri bu kanaati bildirdim. Bildiğiniz şeyler oldu. Sonuç itibariyle arkadaşlarımız da netice itibariyle dediler ki biz Sayın Kılıçdaroğlu’nun arkasındayız. İşte yardımcı olmaya razıyız falan filan derken seçime Sayın Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığıyla gittik.
"MİLLETİN TEKLİFİNE ‘HAYIR' DEDİLER"
Mesela bana basın mensupları soruyor. Diyorlar ki. ‘yani bu iki arkadaşımızı sen cumhurbaşkanlığına layık gördün. Ama şimdi karşısında aday çıkacaksın. Bu etik mi?' Ya Yahu ben niye layık göreyim? Ben kendimi layık görüyorum. Amma bu arkadaşlarımızın milletimiz layık gördü. Bu arkadaşlarımız ne yaptı. Bana hayır demediler. Milletin teklifine hayır dediler.”
"CHP HAYIR DEDİ"
Irak ve Suriye'ye asker gönderme tezkeresinin süresinin 2 yıl daha uzatılmasına ilişkin ise Akşener, şunları belirtti:
"Tezkere kararları gelir meclise. Üzerinde tartışılır. ‘Kabul edenler, kabul etmeyenler' diye bir oylama yapılır. Böyle durumlarda HDP hariç genellikle meclisin diğer bütün siyasi partileri genellikle de tamamen evet oyu verir. Çünkü orada da iç siyasetin herhangi bir durumu söz konusu olamaz.
İktidar zaman zaman iç siyasette kullansa dahi orada günün sonunda burada Türkiye’nin çıkarlarıyla Türkiye’nin Türk devletinin çıkarlarıyla yan yana durmak, onun arkasında durmak gibi bir durum olur. Ve sonuç itibarıyla bütün bu tür tezkereleri oy birliğiyle HDP hariç meclis kabul ederdi. Ama bu dönem başka bir şey yaşandı. O da şudur. Birdenbire geçen dönem bir hayır dendi.
Sayın Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Halk Partisi hayır dedi. Sonra hayır denilince bir hareketlenme oldu. ‘Siz bunu nasıl yaparsınız? Atatürk’ün partisisiniz' diye. Daha sonra ise bu dönemde hayır dendi. Bu hayır denirken, ‘bir tane yabancı postalı bu ülkeye giremez' diye bir argüman üzerinden yani evet verenlerin tamamı yabancı postala buyur demiş gibi bir hainlikle falan evet verenleri itham eden bir dille karşı karşıya kaldık.”
"SEÇİME GİRME SEBEBİMİZ ONUN BUNUN YANCISI OLMAK DEĞİL"
Yerel seçimlerle ilgili de konuşan Akşener, “İnşallah biz bu seçimlerde hem oy oranımızı hem de il ve ilçelerde büyükşehirler de dahil olmak üzere, kazanacağımız yerler açısından 2028'de yerelde, sonra genelde Türkiye’yi yönetecek bir siyasi parti olacağız. İşte bizim hür, bağımsız, müstakil olarak seçime girme sebebimiz budur. Onun bunun yancısı olmak değildir” dedi.