Akşener: Seçmene bir fare tuzağı var

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Antalya'nın ilçelerini dolaştı vatandaşı dinledi. Halka da seslenen Akşener, dikkat çeken mesajlar verdi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Antalya'nın Muratpaşa ilçesinde esnaf ziyaretinde bulundu.

Akşener, kendisini karşılayan kalabalık topluluğa hitap ederken, engelli bir vatandaş ocak ayından beri elektriğinin üç kez kesildiğini belirterek, şunları söyledi: Bakıma muhtaç raporumu sayacın üzerine koymama rağmen elektriğimi kestiler. Engelli bir insan gece karanlıkta nasıl tuvalete gidebilir, ne yapabilir?

Akşener, vatandaşa şu sözlerle karışlık verdi: Elektriği kesilmiş aileler var bu ülkede, onların faturasının karşılığı 5’li çetenin vergisinin silinmesinden bile azdır.

O GENCİN AYISI DA VAR DAYISI DA…

Atanamayan öğretmenlere değinen İYİ Parti lideri, şu ifadeleri kullandı:

– Antalya'yı ilk durak olarak seçmemin nedeni, hem turistik bir yer hem de çiftçinin, köylünün bir arada bulunduğu nadir şehirlerimizden biri. Burada çiftçilerimizin sorunlarını dinledik, 92 puanla atanamayan öğretmeni dinledik ama ilginç bir şekilde 58 puan alan arkadaşı atanmış. O gencin demek ki ayısı da vardı, dayısı da vardı.

SESİNE SES OLACAĞIZ

Gençlerden yaşlılara herkesin ‘Adalet istiyoruz’ dediğini aktaran Meral Akşener, konuşması sırasında mikrofonu vatandaşlara da uzattı.

Alandaki bir vatandaşın “Beni bu enkazın altından bu garibanlıktan kurtarın. Sesime ses olun” sözleri üzerine Akşener, “Sesine ses olacağız. Bir yılımız kaldı. İster önce ister zamanında. En geç bir yıl sonra. Az kaldı. Bu harami düzeni birlikte yıkacağız” şeklinde konuştu.

SİZİN CEBİNİZDEN ALIP, DOSTLARININ CEPLERİNE KOYDULAR

Bazı vatandaşlar, daha önceki konuşmalarında Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdroğan’a hitaben, “Şu yüzük var ya şu yüzük… İşe şu yüzükle başlayanlar…Sizin çocuklarınıza dünyayı gezin diyor” diyen Meral Akşener’e yüzüklerini uzattı. Akşener ise vatandaşlara şu sözlerle seslendi:

– Bizleri şuculuk buculuk üzerinden birbirine düşürüp birileri de alengirli bir şekilde işlerini yürütüyor. Bunun önüne geçeceğiz. Sizin dertlerinize çözüm üretmeye geliyoruz. Bundan yıllar evvel şu yüzükle yola çıktılar. Şimdi bu yüzüğün yanında 5’li çeteler oldu, 24 milyar lirayı sizin cebinizden alıp, aile dostlarının cebine koydular.

KAHROLSUN İSTİBDAT, YAŞASIN HÜRRİYET

– Nisan ayında çiftçi gübre atamadı, tarım ölüyor, besicilik ölüyor, sizin işleriniz can çekişiyor. Gençler umutsuz, daralmış ve bu ülkeden gitmek istiyor. Önce bizi birbirine düşüren bu düzeni birlikte sandıkta helal oylarınızla, demokrasiyle yıkacağız.

– Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet. Kadınlar adalet istiyor. Az kaldı biz bu harami düzeni birlikte yıkacağız. Bir yüzükle geldiler, sizleri umutsuzluğa sevk ettiler, 5 maaş alan danışmanlar varken bir yandan da garibanlar var.

EMEKLİYE YOK, HARİRİ’YE VAR

– 3600 dediler, EYT için söz verdiler tutmadılar, emeklileri açlığa mahkum ettiler. Bayram ikramiyesini bile çok gördüler, “Asgari ücret düzeyine çekin” dedik dinlemediler. Emekliye yok Hariri’ye (Türk Telekom’un eski sahibi) var, besiciye yok, gariban çiftçiye yok.

HAPSE GİREN GENÇ: SANA BİAT ETMEYECEĞİM ERDOĞAN

Meral Akşener’in konuşması sırasında bir genç ise, bir paylaşımda bulunduğu için 7 gün cezaevinde kaldığını ve imzaya gittiğini belirterek, “Biat etmeyeceğim Erdoğan, sana da oy vermeyeceğim” diye bağırdı. Akşener ise “Bütün bu çarpma ve çırpmaların sonucunu bir günde keseceğiz, bu ülkenin insanları çalışkan. Yeniden üreten bir Türkiye kuracağız” diyerek sözlerini noktaladı.

‘SEÇMENE BİR FARE TUZAĞI VAR’

Ardından Antalya’nın Kepez ilçesi Kültür Mahallesi’nde üniversite öğrencilerinin yoğun olduğu Kafeler Caddesi’ne seçim otobüsüyle giden Meral Akşener, esnafı ziyaret ederek sorunlarını dinledi.

Gezilere ilk başladığında, yaptığı bir konuşma sonrası gazetecilerin kendisine yönelttiği bir soruyu hatırlatan Akşener, şu ifadeleri kullandı:

– Gazeteciler konuşmamla ilgili soru soracaklar zannettim. “Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na şöyle dedi; Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a şöyle dedi, sen ne diyorsun” diye sordular. İlk aklıma gelen “Elinin körü” oldu ama sonra ayıp olacak diye “Banane” deyip çıktım.

– Türkiye’de bir orta oyunu, seçmene bir fare tuzağı var. Biz siyasetçilerin bir yün yumağıyla birbirine dolaştığını gördüm. Ama buna karşılık, “Şu şunu, bu bunu” deyip”, manevi değerlerimiz üzerinden ne kadar kutuplaştırmaya müsait konu varsa yapıldığını gördüm ve fare tuzağına mahkum edilmiş bir seçmenin varlığına ‘hayır’ demek için yola çıktım.

AĞALARIN ELİNDEN ÇIKA ÇIKA

– Kucağıma aldığımda ‘Kaç yaşındasın çocuğum’ dediğimde, 11-12 yaşında, ama 5-6 yaşındaymış gibi kemikleri elime değen çocuklar gördüm. Emekli ama ‘1500 lira maaşla nasıl geçineceğim’ diyen emekliler gördüm. ‘En düşük emekli maaşını asgari ücret kadar yapın’ dedik, ağaların elinden çıka çıka 2 bin 500 lira çıktı. 2 bin 500 lira bir emekliyi geçindirir mi kardeşim? Muratpaşa’da döner satan bir lokantanın önünde 61 yaşında emekli maaşı 1500 lira olan, döner işinde buram buram terleyen ve ağlayarak, ‘Bu reva mı’ diyen emekli kardeşimi gördüm.

‘UTANIN BE UTANIN’

Kayseri’de bir besicinin sözlerini hatırlatan Akşener, şöyle devam etti:

Ağlarsınız, dedi ki ‘Abla ben ineklerime oruç tutmayı öğretiyorum.’ Yem o kadar pahalı ki, gebe ineklerini mezbahaya gönderen, süt ineğini kestiren üretici gördüm. Nisan ayında gübre atamayan, saldım çayıra mevlam kayıra ekin ekmiş çiftçiler gördüm. Hariri’nin cebine 24 milyar lira koyanlar utanın be utanın. Çiftçinin cebine koysanız çiftçi, esnaf, Türkiye kazanırdı. Savaş halindeki Ukrayna’dan ayçiçeği ithal etmekle övünenler utanın. 5 maaş alan danışmanlar, 500 milyon dolarla uçaklarla gezenler, 13 uçakla gezenler, ‘itibardan tasarruf olmaz’ diyenler, geceyi aç geçiren milletimizin karşısında utanın be utanın. Ama biz el ele vereceğiz, önce seçmen velinimetimiz olacak. İddia ediyorum bu harami düzeni helal oylarınızla yerle yeksan edeceğiz. Çünkü demokrasiyle, seçmen, millet iradesiyle yenilemeyecek hiçbir istibdat yoktur.”