Türk Silahlı Kuvvetleri; ‘Zeytin Dalı’ ve Fırat Kalkanı’ndan sonra, ’Barış Pınarı Harekatı’nı Fırat’ın kuzeyinde başlattı. Hayırlara vesile olur inşallah.
Öncelikle kahraman ordumuza ülke olarak desteğimiz tamdır.
Yüce Tanrım kınalı kuzularımızı korusun, her türlü tehlikeden ari kılsın.
Görevlerini başarıyla tamamlayıp, salimen kışlalarına dönmeleri için duacıyız.
Harekat başlamıştır. Artık bütün dikkatler sınır ötesindedir.
İç politika, parti mülahazası, yandaşlık, ayrıştırma, hakaret, ayar verme, bir tarafa…
TBBM’de biri hariç bütün partiler, birlik ve beraberlik adına çok güzel sınav verdiler.
Demek ki neymiş, muhalif olma, illet, zillet, hain olma değilmiş.
PKK yandaşı olma, BEKA’yı göz ardı etme, değilmiş.
Bunu herkes idrak etmiştir artık…
Zira "Türk Ordusu cephede yerini aldığı anda tek siyasi partimiz 'ALBAYRAĞIN PARTİSİDİR‘ diyen, bir ses duyduk . Öncelikle bu ses, yakın zamanda en büyük hakarete maruz kalan 'muhalif' diye adlandırılan bir liderin sesidir, ama aslında;
İşte bu ses, kadim Türk’ün sesidir.
İşte bu ses, birlik ve beraberliğin sesidir.
İşte bu ses, vatan, millet, bayrak sevgisinin sesidir.
İşte bu ses, taa Altaylar'dan kopup gelen; Çanakkale, Kocatepe, Sakarya’da yankısını bulan bir sestir.
Herkes bu sese kulak vermelidir.
Türk, tarih boyunca hiç rahat yüzü görmemiştir.
İçten ve dıştan gelen tehlikeleri, birlik ve dirliğini koruduğu müddetçe savuşturmasını bilmiştir.
Millet olarak üç gündür gözümüz, kulağımız, haberlerde, sosyal medyada.
Tablo şu:
Bazı gafiller ve dahi hainler haricinde ülke, tek bilek tek yürek, ordumuzun dimdik yanında.
Dışarıda; ABD’nin boyalı kafalı çatlak başkanının herzeleri var…
‘Kuralına göre oynanmazsa. Türkiye'nin ekonomisini yaptırımlarla mahvederim’ diye tehdit savuruyor. ‘IŞID sizin sorumluluğunuzda iyi mukayyet olun’ talimatı veriyor.
Kürtleri çok seviyormuş, yalanın batsın Delibozuk... Sen ve emperyalist devletiniz PKK/PYD denen kanlı katilleri seviyorsunuz.
Güvenlik Konseyi'nin beş üyesini sancı tutmuş, İngiltere, Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda operasyondan derin endişe duyuyorlarmış. Niye ki…!
Niye olacak! Bunlara bizi çekemeyen gavurlar diyelim…!
Ya bu DİNDAŞLARIMIZIN, 'ümmet ümmet' diye yeri göğü inlettiğimiz Arap kardeşlerimizin kınamasına ne diyeceğiz?
Ayaklarına diken batsa, dünyayı ayağa kaldırdığımız bu (Kavm-i Necip) (!) din kardeşlerimiz de büyük endişe duyuyorlarmış ki sınır ötesi harekatın tez elden durdurulmasını talep ediyorlar.
Hatta ülkemizde açıkça cinayet işleyen Suudi Prensi denen, ABD köpeği, yaptırımdan bahsediyor!
Bitmedi, bir zamanlar Diyarbakır’da ‘MEGRİ MEGRİ’ söylediğimiz Şivan Efendi de, ayağına halı serdiğimiz, ’Türkiye seninle gurur duyuyor’ diye slogan attığımız Barzaniler de endişeli… Tehditler gırla gidiyor.
Dikkat edilirse kardeş dediğimiz, her an yardımlarına koştuğumuz, kardeşlerimizden her seferinde darbe yiyoruz.
Çin zulmü altında, inim inim inleyen soydaşlarımızı değil de, Filistin’i, Kudüs’ü dünyaya ilan etmedik mi?
Biz buna şaşmıyoruz. Zira İslam tarihini incelediğimizde, millet şuuruna hiç ermemiş, kabile kültürlü Araplar'ın sadece bize değil, kendi soyundan gelenlere de daima ihanet ettikleri görülür. Hz Ali’nin Sıffın savaşında başına gelenlerden başlarsak günümüze kadar uzanır gider bu ihanet.
Hele Medine müdafaasındaki, cihan savaşındaki kalleşlikleri ne kitaba sığar, ne dine ne de imana…
Bu nedenle Hz. Peygamber’den sonra, 1400 yıldır bunların bağımsız, adaletle yönetilen bir devletleri yoktur .
Allah aşkına yeter gayri. Tüm etkili yetkili çevreler, şu Arap seviciliğinden vazgeçsinler artık.
Can Azarbaycan’da gençler Türk ordusuna katılmak için askerlik şubelerini doldurmuşlar.
Macarlar; ‘Biz Hun İmparatoru Atilla’nın torunlarıyız. Türk, davasında haklıdır. BM kararlarını reddediyoruz.‘ diyorlar.
Kardeşlik hukukunu şimdi anladınız mı ÜMMETÇİLER…
Söylenecek çok şey var.
Fakat bugün o gün değil.
Ok yaydan çıkmıştır, hedefine ulaşması en büyük dileğimizdir.
Allah; Türk milletinin, Türk ordusunun yar ve yardımcısı olsun.
NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE…