KHK ile yapılmak istenen düzenlemeyle kendi milislerine "İktidarımızın devamı için yaptığınız ve yapacağınız her türlü karşı duruşunuzda resmi blr sıfatınız olmasa dahi, eylemleriniz nedeniyle soruşturma ve kovuşturmalara karşı sizleri koruyacağım; hiç endişeniz olmasın" denilerek, yandaşlara güvence verilmek istenmektedir.
...
Aklı başında olan, üç satır yazıyı okuyup, anlayabilecek herkesin bu yeni KHK düzenleme düşüncesinin aynı zamanda gelecekte yaşayabileceğimiz toplumsal bir felaketin habercisi olarak görmek mümkündür.
...
Hep emperyal güçlerden bahsedeceksin, hem de onların istediği kıvamda bir "Gezi" ortamı oluşturup, milleti birbirine kırdıracaksın, sonra da burada rol alacak milislerini korumaya alacaksın öyle mi. Bu bir gözü dönmüşlüktür.
...
Çıkarılması düşünülen kanun hükmünde kararname ile bizim bilmediğimiz ama devleti yönetiyor olmaları nedeniyle iktidarın bildiği; yaşanacak muhtemel bir sürecin haberini vererek; özelikle benim gibi yazarak, çizerek, anlatarak toplumu iktidarın yaptıklarına karşı uyaran muhalifleri korkutma, dolayısıyla sindirmeye yönelik bir niyetin ifşadır. Bir psikopat milis yaratılacak bir bahane ile evlerimizi basıp, bizleri infaz ettiklerinde KHK ile korunabileceklerdir. Yani şu yazdıklarımızı yazamayacak hale getirilmek isteniyoruz.
...
"Milisler" sakına sakın Mavi Marmara'da ölenler için "Ne yapalım gitmeseydiniz, bana mı sordunuz" deyip, sahip çıkmayanlar size de sahip çıkmayacaklardır. Bugün için kanunlar seni koruyabilir ama her zaman için ilk fırsatta hukukun karşısına çıkarılırsın. Saddam'ın yaptıkları, Esad'ın yaptıkları, Kaddafi'nin ve Kenan Evren'in yaptıkları da kanuniydi ama hukuki değildi. Kanunlar yerel, hukuk normları ise evrensel dir. Dolayısıyla siz siz olun bu olağanüstü hal şartlarında davet edildiğiniz eylemlerin kanuna uygunluğundan ziyade hukuka uygunluğunu dikkate alın.
...
Bakınız; bir zamanlar hizmet, sonra cemaat, sonra paralel yapı, en sonunda fetö; arkasındaki en büyük gücü önce iktidar, sonra muktedir yaptığı AKP hükümetinden aldı; Ergenekon, Balyoz kumpaslarını kurdu. Bütün bunları nasıl yapıyordu; mevcut kanunlara göre. Ancak somut bir gerçek vardı; hiç birisi hukuka uygun değildi. Ve bugün fetö mensupları layık oldukları yerdeler, kuvvet aldıkları hükümet ise "Dışarıda" iktidarda.
...
Şimdi ey "Milisler" size sesleniyorum; o günlerde kanunlar suistimal edilerek, reisinizin savcısı olduğu malum süreçlerin bizi getirdiği akibet belli. Yani demem o ki; zamanında "Cemaat"ten güç alan hükümet; fetö'nün yaptıklarının kanunların suistimal edilerek hukukun gözetilmediğini gördü ve savunmaya greçti, tetbirler aldı, yönetimde kaos oluştu ve maalesef 15 Temmuz ihanetine zemin oluştu. Yani demem o ki; kanunlara pek güvenmeyin, hukuku asla ihmal etmeyin. Bu sefer sadakatınızın suistimal edilmesine ve sizlerin azatlık kabul etmeyen köleler olarak görenleri "Bu kadar da olmaz yahu!" diyerek red edin ki; nizami çizgiye tekrar dönmeyi düşünebilsinler.
Mehmet Soral
AMAN DİKKAT
soralmehmet@hotmail.com