Tayyip Erdoğan ve AKP Hükümetleri döneminde, Adalar (Ege) Denizi’nde işgal edilen 18 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığı gündeme geldikçe sahaya çıkarılan Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, hem işgalin üzerini örtmeye hem de Erdoğan ve AKP Hükümetlerini aklamaya çalışıyor. Gürdeniz, işgal yerine “Yunanistan’ın devlet uygulaması” söylemini kullanıyor.
Değerli gazeteciler Saygı Öztürk, Ahmet Takan, Rahmi Turan, Yılmaz Özdil, Vedat Yenerer, Orhan Uğuroğlu, Selcan Taşçı ve ismini sayamadığımız birçok gazeteci tarafından yazılan köşe yazılarında, vatan topraklarının Yunan işgali altında olduğu gündeme getiriliyor. Cem Gürdeniz, isim vermiyor ama adaların işgalini gündeme getirenleri hükümete muhalefet etmek ile suçluyor. Gerçeklerin gündeme getirilmesinden rahatsız olan Gürdeniz böylece safını ve tarafını belli ediyor. Başta, ULUSAL KANAL ve VERYANSIN TV olmak üzere çeşitli ortamlarda sahaya çıkarılan Gürdeniz’in 27 Aralık 2019’da yayınlanan söyleşisine https://www.youtube.com/watch?v=9X5o537813w&app=desktop dan ulaşılabilir. Söyleşinin 09:55’inci dakikasından itibaren Amiral Gürdeniz’in söylemleri dikkat çekiyor.
GÜRDENİZ, ADALARIN EGEMENLİĞİNİN TARTIŞMALI OLDUĞUNU İDDİA EDİYOR !...
Amiral Gürdeniz, Yunanistan’ın işgal ettiği adalar için hem egemenliği antlaşmalarla Yunanistan’a devredilmedi (EGAYDAAK) diyor hem de egemenliği tartışmalı diyor. Gürdeniz bu söylemi ile kendi kendisini yalanlıyor. Ayrıca, 1923 Lozan Antlaşması’na ek olarak konulan harita ile İngiliz ve Amerikan haritaları da Amiral Gürdeniz’i yalanlıyor. Lozan Antlaşması’nda verilmeyen ve haritada altı kırmızı çizgi ile çizilmeyen 18 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığı, 2004 yılında Yunanistan tarafından işgal edilmiştir.
1923 Lozan Antlaşması’na taraf olan İngiltere tarafından 1939 yılında yayınlanan haritada Yunan işgali altında olan adaların, 12 ada deniz sınırının dışında ve Türkiye’ye ait olduğu açıkça gösterilmiştir. 1939 tarihli İngiliz haritası da Amiral Gürdeniz’i yalanlıyor.
1947 Paris Antlaşması ile 12 adanın egemenliği İtalya’dan alınarak Yunanistan’a verildi. 1947 Paris Antlaşması’na taraf olan ABD tarafından 1957’de yayınlanan haritada da Yunan işgali altında olan adaların, 12 ada deniz sınırının dışında ve Türkiye’ye ait olduğu açıkça gösterilmiştir. 1957 tarihli ABD haritası da Amiral Gürdeniz’i yalanlıyor.
Amiral Gürdeniz, “Lozan’dan sonra devlet uygulaması yok” diyor. Ancak, 1936 yılında, İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Lozan Antlaşması’nda ismen bahsedilmeyen ve Türkiye’ye ait olan ada, adacık ve kayalıklara, büyüklüklerine göre jandarma karakolları ve gözetleme kulelerinin kurulmasını sağlamış ve 200 civarında ada, adacık ve kayalığı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin envanterine kaydettirmiştir.
İşin ilginç tarafı Amiral Gürdeniz, 02 Mart 2014’te Aydınlık’ta yayınlanan köşe yazısında İçişleri Bakanı Şükrü Kaya’nın 1936’da yaptığı devlet uygulamasını kısmen anlatmıştı.
02 Mart 2014’te, Lozan’dan sonra Türkiye’nin Ege’de devlet uygulaması yaptığını anlatan Amiral Gürdeniz, 27 Aralık 2019’da, “Lozan’dan sonra devlet uygulaması yok” diyor. Verilen somut örnek ve belgeden anlaşılacağı üzere Amiral Gürdeniz, Milletimizin gözünün içine baka baka yalan söylüyor.
Amiral Gürdeniz, Deniz Kuvvetleri’nin, Ecevit ve Hükümeti’ne adalar üzerinde devlet uygulaması yapmasını teklif ettiğini ancak teklifin reddedildiğini iddia ediyor. Gürdeniz, Mevlüt Çavuşoğlu’nun taktiğini uygulayarak, iskan ile işgal kavramlarını birbirine karıştırıyor ve Erdoğan ve AKP Hükümetleri döneminde işgal edilen adaların sorumluluğunu Ecevit ve hükümetinin üzerine yıkmaya çalışıyor. Ancak, Gürdeniz akıntıya karşı kürek çekiyor.
CHP Milletvekili Onur Öymen, 26 Kasım 2004’te verdiği soru önergesinde, Yunanistan’ın son günlerde (Kasım 2004’te) bayrak diktiği adaların Türkiye’ye ait olup olmadığını sordu. Ancak önergeye cevap verilmedi.
Böylece, Başbakan Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Türk adalarına Yunan bayrağı dikildiğini ve adaların 2004 yılında işgal edildiğini zımnen ve hukuken kabul etti.
Adaların işgal edildiği günlerde Amiral Gürdeniz, Deniz Kuvvetleri Karargahında görev yapıyordu. Gürdeniz, 2004-2007 yılları arasında Strateji Daire Başkanı ve Plan Prensipler Başkanı olarak görev yaptı. Onur Öymen’in işgalden haberi varken, Gürdeniz, işgalden haberim yok diyemez. Yunanistan, hiçbir engelle karşılaşmadan elini kolunu sallayarak adalarımızı fiilen işgal ederken, Gürdeniz bu durumu Genelkurmay Başkanlığı’na rapor etti mi? Bu sorunun cevabını veremeyen Gürdeniz daha sonra 2009-2011 yılları arasında da Deniz Kuvvetleri’nde Plan Prensipler Başkanı olarak görev yaptı.
Gürdeniz, işgalin ucu kendisine uzandığı için sürekli olarak dikkatleri Doğu Akdeniz’e çekiyor. Adaların işgalini, adalardaki 13 Yunan Askeri Üssünü ve 5 binden fazla Yunan askerini, basit ve sıradan bir olay gibi göstermeye çalışıyor. Hem kendisini hem de Erdoğan ve AKP Hükümetlerini kurtarmaya çalışıyor. Ancak, Gürdeniz akıntıya karşı kürek çekiyor.
Hiç kimse Doğu Akdeniz’i bırakalım, Doğu Akdeniz’den çekilelim demiyor. Türkiye, işgal edilen adalar nedeniyle Ege’den çıkamaz hale geliyor. Ege’den çıkamayan donanma Doğu Akdeniz’e inemez ve çıkarlarımızı koruyamaz.
AMİRAL GÜRDENİZ’İN, ADA, ADACIK VE KAYALIKLARA
KITA SAHANLIĞI VERİLMEZ SÖYLEMİ KUYRUKLU BİR YALANDIR !...
Amiral Gürdeniz, “Ada, adacık ve kayalıklara kıta sahanlığı verilmez. Bu Türkiye’nin tezidir” diyor. Ancak, Türk Dışişleri Bakanlığı tarafından 02 Aralık 2019’da yayınlanan Doğu Akdeniz kıta sahanlığı haritasında Güney Kıbrıs’a 18 millik kıta sahanlığı verilmiş. İngiltere ve Avustralya örneği verilerek devletlerin bulunduğu adaların kıta sahanlığı olur tezi doğrudur ama Türkiye, devlet olarak tanımadığı Güney Kıbrıs’a yani adaya kıta sahanlığı vermiş. Ayrıca, 1974 yılında, Türk Deniz Kuvvetleri ve Genelkurmay Başkanlığı’nın görüşleri doğrultusunda Ege Denizi’ndeki adaların kıta sahanlığında TPAO’ya petrol arama ruhsatı verildi.
Adaların kıta sahanlığı yoksa, Türk Deniz Kuvvetleri Gemisi 2017’de, TÜBİTAK Marmara Gemisi de 2019’da Taşoz, Semadirek ve Midilli adaların kıta sahanlığında neden araştırma yaptı?
Amiral Gürdeniz, "İşgal edilen adaların kıta sahanlığı yoktur, sadece karasuları vardır" diyerek kaybımızın az olduğunu iddia ediyor. Ancak, Türkiye’nin geçmişte ve günümüzde adalara kıta sahanlığı vermesi, Gürdeniz’i yalanlıyor ve kaybımızın büyük olduğunu gösteriyor.
GAVDOS ADASI TÜRK ADASI’DIR DİYEN GÜRDENİZ
ŞİMDİ DE GAVDOS’UN EGEMENLİĞİ TARTIŞMALIDIR DİYOR !...
12 Haziran 2019’da Aydınlık internet sitesinde Gavdos Adası Türk Adası’dır diyen Amiral Gürdeniz, 27 Aralık 2019’da VERYANSIN TV’de yaptığı açıklamada Gavdos Adası’nın egemenliğinin tartışmalı olduğunu iddia etti.
Gürdeniz neden farklı konuşuyor? Çünkü Exxon Mobil ve Katar Petrol şirketlerinin önümüzdeki süreçte Gavdos Adası’nın karasularında ve/veya kıta sahanlığında sondaj yapması bekleniyor.
MEİS - GAVDOS DENKLEMİ YANLIŞTIR !...
Gürdeniz, Gavdos Adası’na kıta sahanlığı verilirse Meis Adası’na da kıta sahanlığı verilmesi gerektiğini iddia ediyor. Gürdeniz, hesap hatası yaparak Meis’in batısında bulunan Rodos, Kerpe ve Çoban adalarını görmezden geliyor.
1913 Londra Antlaşması, 1923 Lozan Antlaşması ve Uluslararası Hukuk kurallarına göre Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki Kıta Sahanlığı Sınırları, Gavdos Adası’nın batısından geçmekte, bölgede bulunan Çoban, Kerpe, Rodos ve Meis olmak üzere 4 Yunan adasına sadece karasuları hakkı tanınırken Girit batısında bulunan 4 Türk adasına da sadece karasuları hakkı tanınmaktadır.
AMİRAL GÜRDENİZ, TÜRK ADALARINI YUNAN ADASI OLARAK GÖSTERİYOR !...
Gürdeniz’in ABD Vaşington’da bulunan Türk Miras Vakfı’nda (Turkish Heritage Organization), 08 Mayıs 2019’da yaptığı sunumda kullandığı haritaların yanlış olduğunu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarını yok saydığını sözlü olarak ve yazılı basın üzerinden sert bir şekilde eleştirmiştik.
Ancak, Amiral Gürdeniz yanlış haritaları göstermeye devam ediyor. Gürdeniz, Türkiye Emekli Subaylar Derneği - TESUD tarafından 26 Aralık 2019’da İstanbul’da düzenlenen etkinlikte de, 1923 Lozan Antlaşması ve 1947 Paris Antlaşması ile egemenliği Yunanistan’a devredilmeyen 14 Türk adasını Yunan adası olarak gösterdi.
Gürdeniz, devlet haritalarını kullandığını iddia ediyor ama 1974 yılında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’nın görüşleri doğrultusunda yayınlanan devlet haritasında, adalar Türk adası olarak gösteriliyor.
İkaz ve uyarılara rağmen, Türk adalarını Yunan adaları olarak gösteren Amiral Gürdeniz’e ne denir, onu da Milletimizin takdirine bırakalım.
AMİRAL GÜRDENİZ’E AÇIK DAVET; İSTEDİĞİ TV KANALINDA TARTIŞALIM !...
Cem Gürdeniz, daha önce yazdıklarını ve söylediklerini inkar ederek kamuoyunun kafasını karıştırıyor. Gürdeniz, farklı yerlerden cevap vererek kaçak güreşiyor. Gürdeniz’i 31 Ocak 2020 saat 17:00’ye kadar istediği TV kanalında, canlı yayında tartışmaya davet ediyorum. Gürdeniz, kendisine destek veren ne kadar amiral, general ve akademisyen varsa onları da yanına alarak tartışmaya gelebilir. Ben tek başıma geleceğim. Cesareti varsa tartışmaya gelsin.
Gürdeniz, 31 Ocak 2020 saat 17:00’ye kadar tartışmaya gelmez ve bu tarihten sonra da aynı söylemleri tekrar ederse, Gürdeniz’in hem AKP hem de Yunanistan ve Yabancı Petrol Şirketleri adına ve lehine çalıştığı bizzat kendisi tarafından tescillenmiş olacaktır.