Arınç: Özür diliyorum!

Başbakan Yardımcısı ve Başbakan Vekili Bülent Arınç, olaylarla ilgili aşırı şiddet gösterisi yapıldığını belirterek, "Haksızdır ve o yurttaşlarımızdan özür diliyorum" dedi.

Arınç, "Yaşam tarzları bizim için önemlidir, hassastır. Empati yaparak bize oy vermeyen insanları anlamaya çalıştık. Herkes bizi takdir etmek zorunda değil. Herkes bize oy vermek zorunda değil ama oy vermeyenlerin talep ve beklentilerine duyarlıyız" diye konuştu.

"GÖSTERİLER İVME KAYBETMEYE BAŞLADI"

Bülent Arınç, "Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile devam eden gösteriler konusunda görüşlerini almak istedim. Başbakanımız ve partilerin genel başkanları tansiyonun düşmesi konusunda yatıştırıcı açıklamalar yaptılar. İki günden beri şiddet içeren gösteriler ivme kaybetmeye başladı. Polisimiz tarafından ilk zamanda gösterilen aşırı tedbir haklı olarak tepki toplamıştır, bununla ilgili idari inceleme başlatılmıştır. Son 5 gündür emniyet güçleri son derece hassastır" dedi.

"HERKES BİZİ TAKDİR ETMEK ZORUNDA DEĞİL"

Bülent Arınç, "Bu ülkeyi hepimiz birlikte kurduk. Her ferdimiz bu ülkenin sahibidir. Kuşkusuz toplumumuzda tabi farklılıklar vardır. En büyük zenginliği farklılıkları hoşgörü içinde birada tutmasındadır. Toplumun bütün kesimlerine eşit mesafede durduk. Kendisine oy verenlere Türkiye'nin Başbakanı olacağının altını çizmiştir. Yaşam tarzları bizim için önemlidir, hassastır. Empati yaparak bize oy vermeyen insanları anlamaya çalıştık. Herkes bizi takdir etmek zorunda değil. Herkes bize oy vermek zorunda değil ama oy vermeyenlerin talep ve beklentilerine duyarlıyız" diye konuştu.

'ÖZÜR DİLERİM'

"Özür dilenmesi eğer haklı gerekçeler varsa erdemdir" diyen Bülent Arınç, "Çevre duyarlılığı ile hareket edenlere karşı yapılan aşırı şiddet gösterisi yanlıştır. Haksızdır ve o yurttaşlarımızdan özür diliyorum. Bunu rahatlıkla söyleyebilirim" dedi.

Bülent Arınç, "Wall Street işgal eyleminde polisin tutunduğu tavrı hatırlayın. İngiltere'de olmuyor mu oluyor. İster sosyal tepki deyin ister iktidara tümden tepki deyin, temel amacı sevgisizliktir. Çok haksız değiller. İktidara düşen görev başarılı olmaktır. Kerry veya diğerleri onlarcası olay kendilerinde oluyor. Sokak olaylarına pabuç bırakacak değiliz. Sokaktakilerle başederiz. Bazı ülkeler ekonomik kayıplara uğramamızdan memnun olabilir. Bakınız o twitlere girin. Türkiye'ye talimat verenlere bakın asıl failler onlardır. Gençler eziliyor bütün bunları görmek mümkün. Yalan haberlerle kirlilik yaşatılıyor. Polisin katledilmesini isteyenler de var. 27 Mayıs olaylarından önce olduğu gibi sorumsuz yayınlar olduğunu görüyoruz. Soruşturmalar yapılıyor. Olayların bitiğin anda sağlıklı soruştuma yapılır ve sonlanır" diye konuştu.

Bülent Arınç, "İstanbul'a yapılacak iş konusunda büyükşehir belediye başkanının duyarlılık içinde çevrecilerle vatandaşlarla ortak karar alması gerekir. Büyükşehir belediye başkanının referandum yapmasını bile desteklerim. Portakal gazı sarin gazı iddiaları doğru değil.

Lütfen itibar etmeyin. O kadar sivil hedefler var ki hizmet grubuyla sınırlamak lazım. Kin ve nefreti görmek lazım. Sadece taciz etmek değil belli isimleri düşman görüyorlar. Hedef alınan parti AK partidir. Hükümet birilerini hedefindedir. Şu ana da zarar 70 milyonun üzerindedir. Yaşadığımız olaylardan kendimize ders çıkardığımızı rahatlıkla görüyorum. Hiç kimseyi görmezden görme lüksüne sahip değiliz" dedi.


244'Ü POLİS 300 'ÜN ÜZERİNDE YARALI

Saygı hoşgörü içinde her sorunu aşacaklarına yürekten inandığını belirten Bülent Arınç, " Vatandaşlarımız meşru makul tepkileri ortaya koymuşlardır. Gösterilen bugün farklı boyutlara ulaşmıştır. Vatandaşlarımızın tepkileri marjinal gruplar tarafından kullanılmakta. Şu ana kadar 244'ü polis olmak üzere 300'ün üzerinde vatan evladı yaralanmıştır" dedi.

ABDULLAH CÖMERT'İN ÖLÜMÜ

Abdullah Cömert'in ölümü ile ilgili olarak Bülent Arınç, "Arzu etmediğimiz olaydı. Sonunda bu işi ölümle sonuçlandıracaklarını biliyorduk. Ölüm olmaması için bütün dikkatimizi topluyorduk. Ama maalesef olmadı. Olayla ilgili soruşturma devam etmektedir. Ölümüne yol açan failin ya da failleri yargıya teslim edilmesini arzu ediyoruz. Tekrar ailesine başsağlığı dilerim" diye konuştu.

"BİZ HERKESİN HÜKÜMETİYİZ"

Ambulansların taşlandığını ve sivil araçlara zarar verildiğini belirten Bülent Arınç, "Kaldırım taşlarını sökmek, fıskiyeleri sökmek, suretiyle ağır hasar vermişlerdir. Silahlar susmuşken, kazanımlarımızın hedefe alınması oldukça düşündürücüdür. Biz herkesin hükümetiyiz. Gösterileri doğru okumak için o kadar bir hassasiyetin içindeyiz. Biz kendimizi hesaba çekeriz bundan kimsenin şüphesi olmasın" dedi.

"TÜRKİYE SENARYOLARI BOŞA ÇIKARAK GÜCE FAZLASIYLA SAHİPTİR"

Bülent Arınç, "Bahçeli'ye teşekkür ediyoruz, Demirtaş'a teşekkür ediyoruz. Parti olarak değil bireysel olarak Taksim'e gittiğini söyleyen Kılıçaroğlu'na teşekkür ediyoruz. Ana muhalefet partisinin lideri kendisine düşen zor görevi fazlasıyla yapacaktır. Medyadan sabır ve sağduyu bekliyoruz. Şiddet içeren eylemcilerle aralarına mesafe koymalarını bekliyoruz. Sendikalar olmak üzere sivil toplum örgütlerinin gerginliği artıracak değil tansiyonu düşürecek açıklamalar yapmasını rica ediyoruz. Türkiye senaryoları boşa çıkarak güce fazlasıyla sahiptir" diye konuştu.

"ENDİŞELERİ GİDERMEK ZORUNDAYIZ"

Bülent Arınç, "Olayların başlangıcında Taksim'de yayalaştırma çalışmaları yapılıyor. Topçu Kışlası diye biline yerde betonlaşma olacağı bilgisini edinen vatandaşlar yurtseverlerin gereği olarak eylem başlattılar. Bu eylemler haklıdır meşrudur. Fakat maalesef emniyet güçlerimizin gaz kullanmaya başlaması olayları çığırından çıkarmıştır. mahkemenin yürütmeyi durdurma kararını olumlu bulmuştum. betonlaşma olacak mı olmayacak mı? Aksini söyleyenler de var. Orman dikmek bizim işimiz diyen bakanlarımız var. Bu konuda kafa karışıklığını gidermek üzere bilgilendirme olduğunu düşünüyorum. Endişeleri gidermek zorundayız." dedi.

"İNSANIN NE OLDUĞUNU ANLAMAK İÇİN ÜSLUBUNA BAKMAK LAZIM"

Bülent Arınç, "STK'ların çok fazla söz söyleme hakları vardır. Onların ikazlarını dikkate almak gerekir diye düşünüyorum. Hükümetimiz yanlış da yapabilir doğru da yapabilir. İdari yargıda hizmet kusuru işlemiş olabiliriz. Yargısal denetimle ayakta durmaya çalışan hükümet yapacağı şey olaylara soğukkanlı yaklaşmak. Elbette burada kamu görevlilerinin yanlış hareket etme söz konusu olabilir. Sadece eleştiri değil soruşturma başlatabiliriz. Açık yüreklilikle söylüyorum, başka olaylarda da yanlışlık yapabiliriz. İnsanın ne olduğunu anlamak için üslubuna bakmak lazım. Hepimiz sert ve kırıcı olabiliriz. Doğru olan yöneten insanları üslupları çok daha yapıcı kucaklayıcı olmasıdır. Üslubun ayrıştırıcı olmayan kimsenin özel hayat tarzına saldırı mahiyetinde olmamız lazım" dedi.