AVM'den 'tek kalem' alışveriş inadı!

Neşe DİLEKÇİOĞLU

Dün öğlen Panora'da hayat enerjim canım annemle eve ve kendimize biraz alış veriş edelim dedik.

Ucuzluktan yararlanıp bir iki parça kıyafet aldım.

Annem de kendisine bir şeyler aldı.

Market alış verişimizi karınca kararınca yaptık. 

Kasanın önünde çok eskilerden tanıdığım bir dostla karşılaştık.

Elinde bir torba vardı, gümüş renkli parlak alış veriş poşeti.

Annemin dikkatini çekti tabii, sordu nereden aldığını.

Hanımefendi Panora'dan  alış veriş yapanlara girişteki stand da ücretsiz verildiğini söyledi. 

Değişik dükkânlardan dört beş  parça alış veriş yaptık biz de.

Annem elinde uzun rulo şeklindeki alış veriş fişleri ile beni sürükleye sürükleye girişteki standın önüne götürdü.

Kuyruğa girdik sıramızı bekliyoruz.

"Anneciğim" dedim; "Girişte  sergilenen toprak rengi, daha çok da bebek kakasına  benzeyen, önü biraz aşağı sarkıtılmış otomobili gördün mü?"

"Bak iyi bak çekilişte bu araba sana çıkabilir."

Annem oralı bile olmadı. 

"Amaaan napiyim bu yaşta otomobili" dedi.

İyi de biz niye bu kuyruktayız anlamadım ki o zaman?

Uzun bekleyişten sonra sıra bize geldi. 

Standın arkasındaki genç kız "Teyzeciğim fişinizi rica edeyim" dedi.

Bu arada annem poşetten biraz kalınca duran, göz alıcı, gümüş rengi alış veriş torbasına bakıyor habire. 

"Anne" dedim "Elindeki fişleri hanımefendiye verir misin?"

Çantasının içinde biraz buruşmuş alış veriş fişlerini uzattı. 

Toplamda 250 TL'yi biraz geçiyordu. 

Kızcağız tek tek inceledikten sonra; "Teyzeciğim bu fişler geçersiz"

Annem habire üst üste dizilmiş o parlak torbalara bakıyor, araba umurunda değil.

Döndü "O kadar alış veriş yaptık, Panora'yı biz zengin ettik" der gibi baktı genç kıza.

"Neden peki güzel kızım"

"Teyzeciğim tek kalemde olacak 150 TL'lik fiş"

"İyi de tüm dükkanlardan alış veriş etsek neden olmuyor? Bir yeri mi zengin edeceğiz ne saçma" dedi ve devam etti:

"Hem satış yok dersiniz, hem de tek kalem diye tutturursunuz bu nasıl anlayış?" 

Bu arada arkadaki kuyruk giderek  uzuyor. 

Müdahale ettim, araya girerek:

"Hadi kuyruktan çıkalım anne baksana kızcağız olmaz diyor" dedim. 

Annem öfkeli... Tutabilene aşk olsun.

Sonra kahkahalarla güldüğüm şu sözü etti. Kuyruğa girerken tahmin etmiştim aslında biraz.

"Tamam peki o zaman şu torbalardan bir tane rica edeyim "

"Parası neyse ödeyim bari."

Kızcağız kafasını iki yana sallayarak "Olmaaaz" dedi.

"Bu 150 TL'lik alış veriş edenlere ücretsiz veriliyor satılmıyor."

Annem halâ standın başında söyleniyor.

"Bir sor bakalım üstlerine neden olmuyor?"

Kızcağız "Sıradaki..." deyince umudunu yitirdi.

Kolundan çekeleye çekeleye, zorla elimizde alış veriş torbaları ile dışarı çıktık.

Annem üzgün tabii. 

"Ne olurdu o parlak torbalardan bir tane verselerdi "

"Emekli bir kadın 250 TL'lik alış veriş ediyor bir torbayı çok görüyorlar." 

İçimden dedim ki "Neşe ne vardı o ilk beğendiğin elbiseyi alsaydın da tek kalem fiş olsaydı elinde".

İyi de kardeşim 300 tl den ucuz kıyafet yok. 

Millet geçinemezken bu ne?

"Emekli maaşı ay sonuna yeter mi?" dedimdi kendi kendime.

Onu alacağıma üstüme, (Ki  her sene moda değişiyor) gider sivri biber, patlıcan, et, domates, kuru soğan alırım. 
Hem artık elbise değil zenginlik göstergesi, gıda maddelerini tam teşekküllü alabilmek oldu.

Annemin çekilişe koydukları araba yerine, o gümüş renkli parlak torbayı alamadığına hayıflanması o kadar üzdü ki beni.

Dedim ki; "Neşe keşke bir ay bunları yemeseydin tek kalemde o elbiseyi alsaydın, ucuzluktan bir tunik alacağına"

İş adamları, esnaflar bir bir konkordato ilân ediyor iflâslarını veriyor, halâ alış veriş merkezleri AVM'ler, tek kalem diye tutturmuşlar. 

İflas edeceklerine çift kalem olsa, annem o gümüş renkli parlak alış veriş torbasını alsa, olmuyor muydu?

Olmaaaz "tek kalem."

Haay kaleminiz kırılsın AVM'ler emi!

82 yaşındaki annemi üzdüğünüze değer mi?