Aydın Sezgin, Türkiye’nin hezeyanlara kapılmadan, kadersiz Filistinlilere yardımcı olabilecek ve onların çıkarlarını gerçekten koruyabilecek bir politika izleme şansının olduğunu ancak iktidarın “politikasızlık” anlayışı nedeniyle, Türkiye’nin Filistin sorununun çözümünde daha etkili bir oyuncu konumunu yitirdiğini vurguladı. Sezgin, Türkiye’nin bu tutumuyla sahici etki yaratamadığını ve Filistinli kardeşlerimize sahip çıkamadığını belirtti.
Sezgin, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Filistin ile ilgili sorduğu soruyu hatırlatarak, “Son 16 yılda Filistinli, Gazzeli kardeşlerimizin koşulları iyileşti mi” sorusuna Çavuşoğlu’nun verdiği yanıtta ayni yardımlardan, nakdi yardımlardan, TİKA ve Türk Kızılayı’nın katkılarından söz edildiğini ancak cevapta Filistinlilerin koşullarında fiilen bir iyileşme olup olmadığı ile ilgili herhangi bir açıklamaya veya değerlendirmeye yer verilmediğini belirtti.
İYİ Parti Milletvekili Sezgin, 19 Aralık tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada da, son 16 yılda işgal altındaki topraklardaki Yahudi yerleşimlerinde çok büyük artışlar meydana geldiğini ve özellikle Batı Şeria'daki yerleşimci sayısında müthiş bir artış yaşandığını belirttiğini hatırlatarak, “2002'de 198 bin olan sayı bugün 400 bin civarında. İsrail'in Doğu Kudüs'teki yerleşimci sayısı da son on yıldaki artışla bugün 220 bin civarına ulaşmıştır. Sadece 2014'te İsrail Meclisi Knesset Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 3.200 yeni yerleşimi daha onaylamıştır. Son on beş yıldaki artışlarla işgal altındaki topraklardaki Yahudi yerleşimcilerin sayısı 600 bini geçti” şeklinde konuştu.
Aydın Sezgin, İsrail'le ticaret hacmimizdeki artışa dair sorulara iktidarın, Dünya ticaret kurallarının kısıtlayıcı tedbirlere müsaade etmediği cevabı verdiğini hatırlatarak, “ben ‘İsrail'le ticareti durduralım’ demiyorum, öyle bir önerim yok ama Dünya Ticaret Örgütü kurallarına ve uygulamaya göre, devletlerin böyle bir yetkisi vardır. Örneğin Rus uçağının düşürülmesi sonrasında Moskova bazı hükümlere başvurmuş, ‘ulusal çıkar’ ve ‘güvenlik’ gerekçesiyle bizimle ticaretini durdurmuştu” dedi ve iktidarı bu konuda doğruları söylemeye davet etti.
Türkiye’nin hezeyanlara kapılmadan, çok daha makul bir yaklaşımla hem kadersiz Filistinlilere yardımcı olabilecek, onların çıkarlarını gerçekten koruyabilecek bir politika izleyebileceğinin hem de Filistin sorununun çözümünde daha etkili bir oyuncu konumuna gelebileceğinin altını çizen Sezgin, “haykırma, hezeyan ve öfke, dış politika araçları değildir. Bunlar politikasızlık emareleridir. İktidar’ın Filistin politikası yoktur, yaptığı boş tepki vermekten ibarettir. Bugün dolambaçlı yollardan bunu örtmeye çalışmak yerine bu hatasını üstlenmeli, yararlı ve etkin bir politikayı nasıl şekillendireceğini düşünmelidir” şeklinde konuştu.
İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında faaliyetlerini yürüten “Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktivitelerini Koordinasyon Birimi” (COGAT) çatısı altında görev yapan Yüksek Planlama Komitesi, 26 Aralık’ta 2 bin 191 yeni konutun inşa edilmesi planını onayladığını açıklamıştı.