Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, ODTÜ öğretim üyesi, Birleşmiş Milletler Kadına Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi ÜyesiProf. Dr. Feride Acar, KONDA Araştrma Şirketi Genel Müdürü, Araştırmacı Yazar Bekir Ağırdır, Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi, görsel medya alanında uzman Prof. Dr. Bülent Çaplı, spor adamı Mustafa Denizli, Edebiyat ve sanat eleştirmeni, yazar, yayın danışmanı Doğan Hızlan, Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi, iletişim alanında uzman Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu, Gazeteci-Yazar Altan Öymen, Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı, Anayasa ve insan hakları konularında uzman Prof. Dr. Turgut Tarhanlı, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi eski Dekanı, Türkiye Milli Kültür Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Salih Tuğ, Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi, siyaset bilimi ve iletişim alanlarında uzman Prof. Dr. Aydın Uğur, Emekli Büyükelçi, Avrupa Birliği eski Genel Sekreteri, Doğan Holding Başkan Danışmanı Volkan Vural ve Ekonomist, eski Bakan, Milletvekili ve TRT eski Genel Müdürü Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş'tan oluşan Doğan Yayın İlkeleri Kurulu, Doğan Gazetecilik Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner ve Doğan Yayın Holding bünyesindeki gazete ve televizyonların genel yayın yönetmenleriyle bir araya geldi.
"İLKEMİZ; BAĞIMSIZ, TARAFSIZ GAZETECİLİKTİR"
Toplantının açılışında konuşan Aydın Doğan, Doğan Grubu olarak ilk defa 1999 yılında yayın ilkelerini yazılı hale getirerek, kamuya açıkladıklarını hatırlatarak, "Bunu yaparken, Washington Post, New York Times, Le Monde gibi dünyaca ünlü, Batı demokrasilerinde itibar görmüş gazetelerin yayın ilkelerini de dikkate alarak, onlardan esinlendik.
Bu yayın ilkelerinin uygulanması hususunda buradaki bazı arkadaşlarımız da, konseyimiz de bizlerle beraber çalıştı. Huzurunuzda yine teşekkür ediyorum. Bu bizim için önemli bir tecrübe oldu. Aradan geçen zaman içerisinde medyada büyük bir devrim yaşandı. Elektronik medya hızla gelişti, sosyal medya diye bir olgu ortaya çıktı. Biz de bu arada bazı hatalarımızı gördük. Bu hatalarımızı düzeltmek ve gelişen medyaya ayak uydurmak için yayın ilkelerimizi yeniledik ve kurula da yeni katılımlar oldu" dedi.
Bağımsız ve tarafsız yayıncılığın önemine işaret eden Doğan, "Biz bağımsız ve tarafsız yayıncılık derken, kimileri bunu militan gazetecilik için bir vize olarak gördü. Bazı medya mensupları kendilerini kurumlarının üzerinde, adeta bir hükmi şahsiyet olarak algılamaya başladı. Çünkü bizim ilkemiz bağımsız, tarafsız gazeteciliktir. Bazı arkadaşlarımız buna ayak uyduramadı." diye konuştu.
ÖZGÜRLÜK YAYINCILIĞIN ÖZÜDÜR
Aydın Doğan, zaman zaman raytinglerin ve tirajların yayıncılığın birinci ilkesi olarak gösterildiğini ifade ederek, "Halbuki biz yayıncılık ilkelerinde izlenmeyi veya okunmayı birinci şart olarak görmüyoruz" dedi. Hem değişen zamana ayak uydurmak, hem de gördükleri hata ve eksiklikleri gidermek için yayın ilkelerini yenilemeye karar verdiklerini anlatan Doğan, şunları kaydetti,
"Ekonomik bağımsızlığı olmayan yayın organları bizce bağımsız olamazlar. Benim anladığıma göre yayın organlarının birinci bağımsızlığı ekonomik özgürlüğüdür. Ekonomik özgürlüğünüz olmadığı zaman ekonomik çevrelere, bankalara, iş verenlere bağlı olursunuz. Onun için Doğan Grubu olarak birinci önceliğimiz yayın organlarının kendi ayakları üzerinde durmaları, kendi ekonomik varlıklarını devam ettirmeleridir. Ekonomik varlıklarını devam ettiremeyen yayın organlarını uzun süre taşımak istemiyoruz veya onları ekonomik hale getirme gayreti sarfediyoruz.
Bizim yayıncılıktan anladığımız, ekonomik özgürlük yayıncılığın özüdür. Aslına bakarsanız Babıali bir servet mezarlığıdır. Habib Edip Töre Han'dan Sefa Kılıçlıoğlu'na, Malik Yolaç'tan Asil Nadir'e kadar pek çok yayıncı Babıali'de para kaybetmiş, bazıları yayıncılık yüzünden servetlerini kaybetmiş, yok olmuşlardır. 1940'lardan bu yana Babıali'ye gelip, gazetecilik veya yayıncılık işini devam ettiren aile ve sahipler kalmamıştır. 30 yıldan fazla yayıncılık hayatını gazete sahibi olarak devam ettiren gazeteci yoktur. Çok enteresandır, otomobilciler demirciler, tekstilciler vardır, yalnız medyada 30 yılı geçen aileler yoktur, ne Simavi ailesi, ne Karacan ailesi, ne Nadir Nadi ailesi. Sadece 35 yıla yaklaşan bir dönem olarak biz ayakta kalmaya çalışıyoruz. Bunu da inşallah çocuklarım da sonuna kadar devam ettirir."
TARAFSIZ YAYINCILIK ÇOK ZOR BİR İŞ
Zor bir yayıncılık modeli seçtiklerini dile getiren Doğan, "En zor taraflarımızından birisi de odur, tarafsız yayıncılık. Tarafsız yayıncılık çok zor bir iş. Eğer taraf yayıncı olursanız, işiniz kolay. Biz tarafsız olduğumuz için maalesef her taraftan eleştiriliyoruz. Tarafsızlığı devam ettirmek son derece zor bir iştir. Bugüne kadar gelmiş geçmiş bütün siyasetçiler, muhalif partiler hep bizi eleştirmişlerdir. Çünkü tarafsız olmak zor bir iş. Ben zaman zaman kendi ailem içerisinde 'Ya biz bu tarafsızlıktan vazgeçelim, bir taraf olalım' diye tartıştım.
O zaman da dediler ki, 'Yola çıkışımız bu değil, yanlış bir yola sapmış oluruz. Tarafsızlığı devam ettirmek istiyoruz'. Bundan sonra da gücümüzün yettiği kadar bunu yapmaya çalışacağız. Taraf olduğumuz bazı konular var. Nedir bunlar? Ülkemizin menfaatleri, Türkiye'nin birliği, bütünlüğü. Türkiye'nin mefaatleri konu olduğu zaman orada biz tarafız. Taraf olmaya da devam edeceğiz" diye konuştu.