TÜRKİYE’nin en eski, en güçlü ve belki de en küresel baklava markası Güllüoğlu’nda baba Mustafa Güllü’nün korktuğu miras kavgası ‘vefatından sonra’ yaşanıyor. Güllüoğlu markasının varislerinin önce marka kullanım haklarıyla ilgili birbirlerine yönelik ihtarlarla başlayan sonra ilanlarla devam eden ‘marka kavgası’ işin tadını iyice kaçıracak gibi görünüyor. Eğer iki taraf uzlaşıp geri adım atmazsa kavga adliye koridorlarında büyüyecek.
NEDEN ANLAŞAMIYORLAR
Merhum Mustafa Güllü’nün 4’ü baklavacı 5 oğlu var. Ailenin diğer üyeleri de dahil edildiğinde Güllüoğlu markasının baklava ile ilgili kullanım hakkına sahip 13 kişi bulunuyor. Mustafa Güllü’nün sağlığında Nadir Güllü (Karaköy), Nejat Güllü ve Faruk Güllü olmak üzere iş, üç ana grup halinde ayrıldı ve üç kanaldan yurt içinde ve yurt dışında büyümeye başladı. Zaman zaman kardeşler arasında yurt içinde ve yurt dışında ortaya çıkan ‘marka kullanımıyla’ ilgili gerilimler için baba Mustafa Güllü ‘hakkımı helal etmem’ diyerek araya girdi ve kavgayı önledi. Nadir Güllü, ‘en orjinal Güllüoğlu’nun markanın efsane olduğu yer olan Karaköy’de olması nedeniyle kendisi olduğunu, Nejat Güllü, babasından sonra bu işe en çok emek veren kişi olduğunu, Faruk Güllü ise markayı tüm gıda ürünlerine yayarak ve franchising yöntemi ile hızlı büyüyerek, markaya en çok kendisinin değer kattığını düşünüyor.
KİM KİME NE YAPIYOR
Gerilimi adliye koridorlarında büyütecek gelişmeler ise şöyle: Mustafa Güllü 22 Şubat 2012’de toprağa verildi. Önce miras konusunda Faruk Güllü ile Prof. Dr. İbrahim Halil Güllü; kardeşleri Nadir ile Ömer Güllü’ye hisse devrinin iptali istemiyle dava açtı. Bunun dışında 26 Kasım 2012’de Nadir Güllü ve 10 kişi adına Faruk Güllü’ye “Faruk Güllüoğlu markasını kullanarak franchising veremezsin” özetli bir ihtar çekildi. Faruk Güllü de “‘Faruk Güllüoğlu’ markasını 1998’den itibaren kullandığını, 2002 yılında 200010866 tescil numarasıyla Faruk Güllüoğlu markasını 29.,30.,35., ve 43. sınıflar için tesçil ettirdiğini” anlatan karşı ihtarla yanıt verdi. 29 Mart 2013’te Faruk Güllüoğlu’na karşı daha önce ihtar çekenler, “Faruk Güllüoğlu markasının kullanımı nedeniyle Baklavacı Güllüoğlu markasının ve bu marka üzerinde hak sahibi olanların zarar gördüğünü” ve Faruk Güllü’nün, ‘Güllüoğlu’ ibareli herhangi bir franchising veremeyeceğini ileri süren bir gazete ilanı verdiler. İlanda, Faruk Güllü aleyhine Faruk Güllüoğlu markasında ‘Güllüoğlu’ adını kullandığı için dava açıldığı belirtiliyordu.
O zaman ‘tatlı’ bir kavgaydı
GÜLLÜOĞLU markasının kurucusu Mustafa Güllü’nün 23 mart 2008’de, oğullarının işleriyle ilgili anlattıkları, Hürriyet’e “Her tarafa Güllüoğlu açıp durmayın başka baklavacılar da ekmek yesin” başlığı ile yansımıştı. Merhum Mustafa Güllü o röportajında hızlı büyüyen iki oğluna ‘geleneksel esnaflık ahlakına bağlılığı gereği’ “Her yere Güllüoğlu açıyorsunuz, başkalarının ekmeğine mani olmak var mı? Öteki baklavacılar ne olacak? Böyle büyümeye son verin” demişti. “Çok fazlayla çok azdan hayır gelmez” diyen Mustafa Güllü, kendi yanında kalan Ömer ve Nadir’i ölçülü büyüdükleri için takdir ediyor, kendisinden ayrılan ve hızlı büyümeyi seçen Nejat ve Faruk’u risklere karşı uyarıyordu. Mustafa Güllü’nün en dikkat çeken sözü ise “Bütün oğullarım yanımda kalsın. Karaköy’de çalışalım, kazandığımız Allah’a şükürler olsun hepimize yeter” şeklindeydi. Ve ekliyordu: “Ama iki oğlum bunu dinlemedi... Şu anda bana deseler ki ’tamam baba artık şube açmayacağız’ o zaman dünyanın en mutlu insanı ben olurum.”
Şam’dan İstanbul’a
* MUSTAFA Güllü’nün babası olan Mustafa’nın da babası, Gaziantep’ten Hicaz’a gidip gelirken Şam’da ünlü bir baklavacıyla dost olur ve mesleği öğrenip Gaziantep’te baklavacılığa başlar. 1926’da doğan Mustafa Güllü, 1 yaşındayken, baklava ustası babası Mustafa vefat eder. Oğul Mustafa baba vasiyeti gereği amcaları Sait, Ali ve Mahmut Güllü’nün yanında mesleği öğrenir. Mustafa Güllü, 1948’de askere giderken İstanbul’da 1 gece kalır ve Sirkeci’de baklavacı Hafız Mustafa’nın dükkanını görünce, askerlikten sonra İstanbul’da dükkan açmayı kafasına koyar.
* 1949’da İstanbul’da yaşayan halasının oğluyla Karaköy’de ilk dükkanını açar. Aynı yıl İstanbul’daki sinemalarda Güllüoğlu baklavalarının reklam filmlerini de oynatmaya başlar.
* 1954’te ortağından ayrılır ve Karaköy’de Havyar Han’da dükkan tutarak yoluna devam eder. Türkiye’de ilk hamur yoğurma makinesini, ilk hamur açma makinesini kullanan baklavacı olur.
* 1959’da baklavacılıkta o dönemlerdeki sağlıksız ’sıcak soğuk’ ortamı nedeniyle sağlığı bozulur ve yetiştirdiği ustalarla baklavacılığa devam eder.
* 5 oğlu 1 kızı olan Mustafa Güllü’nün 4 oğlu baklavacılığı tercih eder ve 1970’lerden itibaren oğulları işin içine girer. Karaköy Güllüoğlu ülke
çapında ünlenir.
* Önce en büyük oğul Nejat, ’şubeler açalım büyüyelim’ der ve önerisi kabul edilmeyince ayrılır, kendi yolunu çizer. Yurtdışında da şubeleri olan ve ihracat yapabilen bir işletme kurmayı başarır.
* Ardında da Faruk ayrılır ve Azerbaycan’da imalathane ve dükkan açar. Sonra Karaköy’de bir şube açar ve ardından franchising yöntemiyle şube sayısını hızla artırır.