Kamu kaynağı kullanan BİT- Belediye İktisadi Teşekkülleri (şirketler) zarar etmez. Zarar büyük ve kendi kaynaklarından karşılanamıyorsa, belediye meclisi kararıyla şirkete kamu kaynağı aktarılarak sermaye artışı yapılır.
Sermaye artışları ayni ve nakdi olarak yapılır. Ayni artışlarda belediyeye ait arazi - arsa- gayrimenkul kullanılır. Nakdi artışlar, varsa sermaye yedekleri ve doğrudan belediye bütçesinden kamu kaynağı aktarılması şeklinde olur. Her ikisi birlikte sermaye artışı da yapılabilir.
Sermaye artışında belediye taşınmazlarının ayni sermaye konulması 6102 sayılı TTK Türk Ticaret Kanunu’na göre uygun olsa da, belediye/ kamu şirketleri için ne kadar uygun tartışması yapılır/ yapılmalıdır! Sayıştay denetim raporlarında eğer belediyenin mülkü tahsis edilerek şirkete bir gelir sağlayacaksa, devir veya sermaye artışı olarak devrine sıcak bakmadığını birçok raporunda dile getirmiştir. Sanırım benim gibi kamunun kötü bir işletmeci olduğu düşüncesiyle, kamu kaynaklarının, kamu şirketlerine tahsis ve devrinde daha hassas davranılması gerektiğine dikkat çekiyor. Nitekim aşağıdaki kanun maddesi de öyle.
5018- KAMU MALİ YÖNETİMİ VE KONTROL KANUNU "Taşınmaz tahsisi" Md. 47.1; "Kamu idareleri, kanunda veya Cumhurbaşkanlığı kararnamelerindeki kamu hizmetlerini yerine getirebilmek için mülkiyetlerindeki taşınmazlarla Devletin hüküm ve tasarrufunda ki yerleri, birbirlerine ve köy tüzel kişiliklerine bedelsiz olarak tahsis edebilirler. Tahsis edilen taşınmaz, amaç dışı kullanılamaz." Md. 48.3; "Kamu idarelerine ait malları edinme, kiralama, tahsis, yönetim, kullanma ve elden çıkarma işlemleri, mevzuatında öngörülen kurallarla hizmetin amacına uygun verimlilik ve tutumluluk ilkesine göre yapılır. Bu ilkeye aykırı eylem ve işlemlerden doğacak zararlardan, malların yönetimi veya kullanılması hususunda yetki verilenler sorumludur."
Belediyeler, şirketlerine ayni sermaye olarak belediye taşınmazlarını koyduktan bir süre sonra, şirket satarak nakdi sermayeye dönüştürüyor. Belediye satmasını bilmiyor mu? Belediye satarsa hizmette kullanılmak üzere Kamu kaynağına dönüşür, şirket satınca hatalı uygulamalarla sermaye tüketilip belediye kaynakları heba olur. Kanunun altı çizili son bölümünde “..yetki verenler sorumludur” uyarısına rağmen sayın başkanlar hangi cesaretle böyle riskler alıyorlar gerçekten anlayamıyorum. En çarpıcı örnek Ataşehir belediyesinde;
2018’de Ataşehir belediyesi Gelir- Gider farkı eksi (-) 70.604.000 TL, 2021’de eksi (-) 35.483.000 TL olmuş. Bunun düz mantıkla açıklaması şöyledir; Ya gelir tahsilatlarını bütçede öngörüldüğü şekilde yapamadı. Ya da giderlerini bütçe tahminlerinin üzerinde veya gelir oranlarına dikkat etmeden bankalardan borçlanarak gerçekleştirdi.
2018’de Atabel AŞ şirketi sermayesi 5.250.000 TL, 2021’de yapılan sermaye artışlarıyla önce 35.250.000 TL yapılmış, 03.12.2021’de tekrar artırılarak 140.836.000 TL’ye çıkartılmış. Ederi 105.585.179 TL olan bir arsa ve 95 daire şirkete ayni sermaye olarak konmuş.
2022 yılı başından itibaren Temmuz 2022’ye kadar 45 daireyi şirket satmış. İhaleler devam ediyor. Sanırım yıl sonuna kadar hepsi satılacak. Neden belediye satıp da 35,5 milyon TL açık veren bilançosunu düzeltmemiş?
Başka örnekler de var;
Şişli Belediyesi, (KENTHAŞ) Şişli Kent hizmetleri AŞ sermayesini 02.04.2021’de 50.000 TL’den 75 milyona çıkartmış. 1.825.750 TL nakit, 73.124.500 TL ederindeki gayrimenkulleri şirkete ayni sermaye koymuş. Böyle zamanlarda merak ederim. Acaba cirosu ne kadar diye! Belediye ve şirket web sitesinde mali veriler olmadığı için öğrenemiyoruz. Yüzde 1.000 artış yapsa 50.000.000 TL olur. Yüzde 1.500 artışa gitmek için nasıl bir ihtiyaç doğdu acaba? Bu arada Şişli belediyesi Gelir-Gider dengesi 2018’de eksi (-)158.377.000 TL iken, 2021’de eksi (-) 80.076.000 TL. Ben mi çok şüpheciyim?!
Adana Kozan Belediyesi İmar Tic. Ltd. Şti sermayesi 2018’de 5.150.000 TL. Bir ara 10.150.000 TL olmuş. 2021’de ederi 23.629.625 TL olan 109 taşınmazını şirkete ayni sermaye koymuş, ayrıca 6.370.375 TL nakit ile sermayesini 40.150.000 TL’ye çıkartmış. Dikkatinizi çekerim bu şirket, belediyenin personel hizmetlerini yürütüyor. Aynen 29 YKÜ olan Beşiktaş belediyesinin, 2021’de sermayesi 20 milyon TL yapılan Personel AŞ gibi. Tek yaptıkları belediye adına 696 KHK’lı personelleri işe alıp, belediyeye devretmek. Ayrıca 109 taşınmaz 23.629.625 TL ise imarı bile olmayan arazilerdir. Yani bir personel şirketinin faaliyetlerinde kullanabilme olanağı olmayan gayrimenkullerdir. (Belki askeri birlikler gibi eğitim ve atış alanı yaptıysa mahcup olurum!!)
Basit bir hesap yapalım; Beşiktaş Belediyesi Personel AŞ 29 YKÜ’nin her birine 10.000 TL/ay net huzur hakkı ödüyor olsun. 290.000 TL/ ay ve sağlanan bazı menfaatlerle (harcırah, benzin, araç, telefon vb.) 350.000 TL/ ay kabul edelim. Yıllık maliyet 4.200.000 TL+ gelir vergisi+ SGK primi olmak üzere yaklaşık 6.000.000 TL. Artırılan sermayeye karşılık kötü yönetim devam ederse tekrar zarar edeceği için, 2 sene içinde 20 milyon TL ek sermaye de bitecek, muhtemelen tekrar sermaye artışına gidilecektir.
Kötü yönetilen ve gider muhasebesi ilkelerine uyulmayan bu tip kamu şirketlerinde aslında bir danışman gibi şirket üst yönetimine önerilerde bulunması gereken YKÜ’leri yetersiz kalınca, sıkça karşılaştığım bir başka gider kalemi de Genel müdür danışmanı/ danışmanları şeklinde. Bu şirkette var mı bilmiyorum.
Profesyonelce yönetilen şirketlerde 5018 sayılı kanunda da belirtildiği gibi “Verimlilik ve Tutumluluk” kuralına uyulması, kamu kaynaklarının dikkatli kullanılması amaç olmalıdır.
Sayıştay tarafından yapılan uyarılara ek olarak, biz vatandaşlar da konunun takipçisi olup hesap sormalıyız. Çünkü boşa harcanan kamu kaynakları, hizmet sunumunda aksaklıklara yol açarak, belediyeler ve şirketlerin banka kredilerinin artmasına neden oluyor.
Sevgiler ve saygılar sunuyorum.