Belediye başkan adaylığı ve seçiminden başlayarak, mevzuat, gelir- tahsilat, gider- harcama- yatırım, bütçe disiplini ve stratejik planlar- performans programları- faaliyet raporları- denetim- yönetim- hesap verebilirlik- saydamlık gibi konularda, gelecekte arzulanan yapı ve düzenlemeler hakkında görüşlerimi, muhtelif tarihlerde yazdığım yazılarımdan alıntı yaparak paylaşıyorum;
1. Aynı zamanda vergi dairesi olarak tahsilat yetkisi olan YEREL YÖNETİMLER, bütçeden aldıkları paylar ile diğer gelirleri, sahibi oldukları şirketler ve iştirak gelirleriyle MERKEZİ BÜTÇE’ye denk kamu kaynağı kullandığı halde, basiretli yönetim eksikliği ile savurganlığın hakim olduğunu düşünüyorum.
2. YEREL YÖNETİMLERDE kamu kaynakları doğru kullanılırsa, Kişi Başına Milli Gelir ve Refah Payı artışına pozitif katkıda bulunacaklarına dair beklentilerim var. Merkezi hükümetin uygulayacağı makro politikalar için yoksul ve ihtiyaç sahiplerine yönelik mikro seviyede dokunuşlarla, özellikle kriz ortamında yerel yönetimler üzerinden toplumu rahatlatıp siyasetçilere zaman- alan kazandırmak mümkündür. En doğru envanter yerel yönetimlerde olup, merkezi hükümetin üstlendiği sosyal yardımlarla fırsatçılıklar ve tekrarlar engellenebilir.
3. Sayıştay denetimlerinde toplam bulguların yaklaşık yarısı MUHASEBE HATALARI, üçte biri YÖNETİM HATALARIDIR. Bu sorunların liyakatlı yönetim anlayışıyla olan ilgisi/ etkisini sorgulayarak, aday belirleme ve liyakatli yönetim ve etkin denetimle asgari seviyeye indirebilmek mümkündür.
4. Yaklaşık 10 bakanlıkla doğrudan etkileşim halinde olan YEREL YÖNETİMLER, siyasi bir kurum kabul edilse de, çoğu zaman siyaset yapmakla suçlanmakta ancak, hükümette bakanlık düzeyinde temsil edilememektedir. “Yerel Yönetimler ve Yerelde Kalkınma bakanlığı” kurularak, koordinasyon, performans denetimi, verimlilik ve tutumluluk, İÇ ve DIŞ DENETİM yönünden yeniden yapılandırılmalıdır?
5. BELEDİYE MECLİSLERİ'nde siyasi partilerin meclis üyeleri olsa da, vatandaşın doğrudan seçtiği bağımsız üyelerin olmaması, çoğu kez başkan ile meclis çoğunluğuna sahip muhalefet partili üyeler arasında ayrışmaya neden olmakta, doğru projelerin bile uygulanması engellenebilmektedir. Başkanın hesap verme sorumluluğu olduğu halde eli- kolu bağlanıyor. Meclis üyelerinin %50’si veya belli bir oranı, muhtar gibi seçilen bağımsız yerel adaylardan oluşabilir. Muhtar, kent konseyi başkanı ve en çok üyeye sahip sendika temsilcisi belediye meclisinin doğal üyesi olduğunda bu sorunun çözebileceği umudum var.
6. Siyasi partiler, YEREL YÖNETİMLERİ partilerinin bir organı veya teşkilatı gibi görüp başarıları sahiplenerek, başarısızlıklarda siyaseten savunmaya geçiyorlar. Başkan ve meclis üyesi adaylarını belirleme dışında katkıları yok aslında. Zaman, zaman başkanların atadığı yöneticilere de siyaseten müdahale ediliyor. Kamunun kılcal damarları olan YEREL YÖNETİMLERDE başkan ve meclis üyesi seçiminden, denetim ve işleyişe kadar, yapısal sorunlar temelinde sistemin yeniden gözden geçirilmesine ihtiyaç var.
7. Yaklaşık 250 civarı Kanun, Yönetmelik, Tüzük, Karar, Tebliğ vb. mevzuat ile her şey ayrıntılı tarif edilmişken, Sayıştay denetimlerinde hala bunca hata bulunmasının altında yatan sistematik sorunlar ile çözüm önerilerinin araştırılması, başta liyakat olmak üzere, sistemdeki hataların ve yapısal sorunların giderilmesinde siyasi partiler ikna edilerek seçim kanununun gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
8. Her türlü bankacılık işlemleri (Ödeme, tahsilat, kredi kartına taksitlendirme vb.) on- line yapılırken, YEREL YÖNETİMLERİN vergi- harç- ruhsat vb. tahsilatlarında da bu yöntemin yaygın kullanılması, tahsilat sorunlarının önüne geçilerek, tahsilat giderleri azaltılıp, 696 KHK gibi çözümler yerine norm kadronun esas olması gerektiğini düşünüyorum.
9. Emek yoğun istihdam yerine, otomasyon ve çağrı merkezi uygulamalarıyla 7/24 hizmet sunulması, verimlilik ve hizmette kalite artışıyla, personel giderlerinden tasarruf, hizmette verimlilik sağlanabilir.
- Bazı web sitelerinde sadece mesai saatlerinde çalışan/ cevap veren çağrı merkezleri çözüm olamaz.
- Yerel yönetimler içinde info, iletişim, bilgi, …belediyesi@bel.tr vb. standart bir ortak e- posta adresi kullanılmayıp, web sitesi olmayan, olup da güncellenmeyen, bel.tr uzantılı yerine Hotmail- gmail- mynet vb. adresler kullanılmaması gerekir. (TBB- Türkiye Belediyeler Birliği'nin sitesinde kayıtlı adreslerin çoğu yanlış.)
10. Posta kutusu dolu olan, gönderilen e-postaları engelleyen, web sitelerinde SAYDAMLIK ve HESAP VEREBİLİRLİK gereği bulundurulması gereken faaliyet raporları- plan- program- denetim sonuçları, meclis karar ve özetleri gibi kanunen zorunlu bilgilerin web yayımlanması standart hale getirilmeli, vatandaşın bilgi edinme hakkını engelleyen ve kanunen de zorunlu olan bu kurallara uymayanlar cezalandırılmalıdır.
11. YEREL YÖNETİMLERDE hizmet içi eğitim dahil yeterli çalışmaların yapılmaması, İÇ ve DIŞ denetimlerin mecliste görüşülmesi yanında, çalışanlara da tebliğ edilerek, benzer sistematik bulgular ağırlıklı bir konsolide denetim sonuçları eğitim ve kontrol formu (chek- list) hazırlanarak hizmette verimlilik ve kalite yakalanarak denetimlerin sinerjik etkisi sağlanmalıdır.
12. Sosyal yardımlar, Kentsel tarım ve Yenilenebilir enerji üretimi gibi son GLASKOW COP-26 kararları temelinde, YERİNDE ÜRET- YERİNDE TÜKET sistemine öncelik verilmelidir. YERELDE KALKINMA ağırlıklı model ile İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ve SERA GAZI SALINIMI hedeflerine ulaşmada il- ilçe değil, BÖLGESEL UYUM EYLEM PLANLARI hazırlanmalıdır. Merkezi hükümet, mikro ölçekli kalkınma destekleri için yerel yönetimlere, merkezi bütçeden bakanlıklara aktarılan kaynakların bir bölümünü, mahalli yöneticilerin denetiminde devrederek, daha esnek ve hızlı kalkınma modeli gerçekleştirilmelidir. Sulama birlikleri, Yağmur suyu hasadı göletleri, Kentsel tarım bazlı çalışmalarda çiftçi destekleri, Kırsal bölgelerde Yenilenebilir enerji- hibrid destekli projelerle tarımsal ürün maliyetlerinin azaltılması gibi projeler/ politikalar örnektir.
13. Mahalli ve müşterek ihtiyaçların karşılanması için Holding veya Şirketler grubuna sahip belediyeler yerine, planlama ve koordinasyon ağırlıklı, havuz (pool) sistemiyle; karla mücadele- afetlere hazırlık gibi konularda, yerel şirket ve kamu kurumları araç- makine- insan kaynakları kullanılarak, yılda 1-2 ay süren kar yağışı için, gereksiz araç- yatırım- bakım- istihdam yükü hafifletilmelidir. Batılı ülkelerde örnekleri görüyoruz. Ayrıca yoğun personel çalıştıran özel şirket ve kamu kurumlarının fabrika- lojman- sosyal tesis- işyerlerinde afetlere hazırlık için geçici barınma ve lojistik destek hazırlıkları koordine edilerek- planlanarak, belediyelerin yükü hafifletilmeli, kamu kaynakları daha verimli kullanılmalıdır? Afet aynı anda tüm Türkiye’de olmayacağı için il ve ilçeler arası yardımlaşma yerine, hepsi benim malım olsun fikrini terk edilmelidir.
14. Bazı kamu kurumlarında olduğu gibi, eşit işe- eşit ücret ve sosyal haklar prensibi, sosyal devlet anlayışının hakim olduğu Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında, kamunun eğitim- sağlık kuruluşları benzeri bir çalışma modeli benimsenmiş olan belediyelerde de, norm kadro esas alınmalı, yarı- tam zamanlı sözleşmeli- geçici işçi- şirket işçisi vb. uygulamalar sona erdirilmelidir. Norm kadronun 2 katı şirket işçisi çalıştıran ama kadrolu işçi sayısını sıfırlayan belediyeler ve bağlı kuruluşları kötü örneklerdir.
15. MERKEZİ PLANLAMA- YERELDE UYGULAMA- ETKİN DENETİM- SÜREKLİ KOORDİNASYON prensibi ile merkezi yönetim ile yerel yönetimler ve mahalli kurumların eşgüdüm ile çalışması yeniden yapılandırılarak, Norm kadro uygulamasının zorunlu kılınması ve kamu kaynaklarının daha verimli kullanılması ve kurumsal hafızanın sağlanmasını mümkün kılınmalıdır. Gelecek yüzyılda geçici ve yeterince düşünülmemiş- aceleci düzenlemeler yerine, kalıcı ve sistemsel yerel yönetim yapılanmasının hakim kılınacağına dair umutlarımı ve beklentilerimi canlı tutarak sevgiler ve saygılar sunuyorum.