Facebook sayfama böyle yazdım: “Beş aylığına Almanya'ya gidiyorum...”
Hacettepe Üniversitesi resim bölümünde okuyan İranlı manevi bir kızım var benim Yalda Yagin... Okuyunca korkmuş “Hiii... annem neden bu kadar uzuuuun!” yazmış. Kıyamadım “Kuzuuum bir yere gitmiyorum o şifre .” dedim hemen. Başka bir arkadaşım “Anlamadım ki ben. Herkes bir yerlere gidiyor...ne şifresi? Ben neyi kaçırdım?”
Arkasından kimi İzmirlilerin sevgilisi şovmen Mikrop Hikmet ise “Beş gündür ooo. Şifre bile olsa beş ay çok uzun abaaaam.” demiş.Yazdığım gazetelerden IzmirPort'un sahibi Zeynep Tan hanım “Hayrola Hülya hanım?” diye eklemiş. “Korkmayın Zeynep hanım. Gitsem de gittiğim yerden de ben yazılarımı yazar yollarım.” diye yanıtladım. Trabzon'dan arkadaşım Meryem Sarı Şenol “Nedeeen?” diye bağırmış. Daha pek çok arkadaş “Nereye gidiyorsun? Neden o kadar çok? Gitmeeee!..” falan yazmışlar...
Baktım ortalık karışıyor. Zaten “Bu kadar ilgi uyandırdığına göre amacımıza ulaşmışız demektir. Ve ne olduğunu açıklayayım bari.” dedim.. Meme kanserine toplumun ilgisini çekebilmek için kadınlar arasında sanal ortamda oynanan bir oyun bu. Şifreli oyunda her takvim ayı bir ülke ile isimlendirilmiş. Başına da doğduğunuz günün sayısını ekleyip o kadar ay süre ile oraya gideceğinizi facebook sayfanıza yazıveriyorsunuz. Örneğin ben beş Ağustos doğumluyum. Ağustosun karşılığı memleketin adı ise Almanya. Ben de “Beş aylığına Almanya'ya gidiyorum.” deyiverdim. Ve sonra da ortalık karışıverdi işte!..
Meme kanseri denen illet günümüzde her geçen gün daha da artış gösteriyor. Rahmetli kayınvalidem de meme kanserli idi. Bundan 35 yıl öncesinin teknolojisinin ameliyatı ile göğsünün biri alınmıştı. Kol altındaki etler ve kaslar sıçrama yapmasın diye kemiğe kadar sıyırılmıştı. Kemiğin üzerine deriyi kaplayıvermişsiniz gibiydi görünümü. Zavallı güçsüz kolu ile çok sıkıntılar çekti. İşini rahat yapamadı. Saçını rahat tarayamadı. Torunlarını bile gönlünce kucağında gezdiremedi. Ve erken denilecek bir yaşta da bizi bıraktı gitti...
Şimdi erken teşhis ile bu mendebur hastalıktan kurtulmak imkanı var. Ama geç kalınınca hiç bir şey kâr etmiyor. İşte bütün yapılan bu şeyler erken teşhise dikkat çekmeye yönelik. Sakın gencim bende olmaz dememeliymiş. Çünkü her yaş risk taşıyormuş. Ama özellikle elli yaş üzeri grup daha dikkat etmeli imiş. Türk istatistik kurumunun araştırmasına göre Tüm kanser türlerine bağlı ölümler arasında, meme kanserine bağlı ölümler ikinci sırada yer alıyormuş. İlk sırada ise en büyük suçlusu sigara olan akciğer kanseri bulunuyormuş. Haa... erkekler sakın “Bizi ilgilendirmez.” demesinler. “Biz yakalanmayız.” sanmasınlar. Yüzde bir oranında onlarda da görülüyormuş.
Doç. Dr. Haluk Recai Ünal sanal ortamda bir facebook grubu kurmuş. Adı “Meme sağlığı ve cerrahisi”. İşlerinin yoğunluğundan ya da tembellikten, belki de ekonomik durumundan ötürü muayeneye gelemeyen hanımlar için bu sayfada soruları yanıtlıyor. Hiçbir ücret istemiyor. Eğer o an bilgisayarının başında ise anında yanıtlıyor. Yoksa akşam eve gidince “yorgunum” diyerek kanepeye uzanmıyor. Geçiyor bilgisayarının başına tek tek yanıtlıyor... yönlendiriyor.
Sayfasından şöyle sesleniyor:
“Herkese merhaba... Bayanların büyük belası meme kanseri ve meme hastalıkları ile ilgili bilimsel bilgileri paylaşmak, erken tanı için doğru yaklaşımlarda bulunmaya öncülük etmek ve bilgiyi paylaşmak adına bu grubu kurdum... Burada herkes kendisi için, ailesi için, kızı için aklına takılan her türlü soruya cevap bulsun, tartışılsın ve paylaşılsın istiyorum... Bana düşen görev bilimsel çözümler dışına çıkmamak, çıkanlara engel olmak ve meme hastalıkları ve tedavileri konusunda bir platform oluşturmak.. desteklerinize şimdiden teşekkür ediyorum...”
Kimilerimiz hani tembellik ederiz ve böyle önemli sağlık muayeneleri için hep bir bahanemiz vardır ya... ama fecebook karşısından kalkmayız ya... İşte Dr. Haluk Recai Ünal da bu zaafımız üzerinden hiç olmazsa sorun önemli mi değil mi diye ön bilgiler vermek istemiş.
Aslında iş sanal ortamda dikkat çekmeyle kalmamalı bence... ''Tatile çıkmak'' gibi küçük oyunlara değil, farkındalık ve bilinçlenmeye ihtiyacımız var!..
Aşağıdaki belirtilerden en az biri varsa, vakit geçirmeden uzmana başvurulması gerekiyormuş:
Memede veya koltuk altında ele gelen kitle (sertlik, şişlik),
Meme başından akıntı (Tek kanaldan kanlı veya şeffaf renkli),
Meme başında içe doğru çekilme, çökme veya şekil bozukluğu,
Meme başı derisinde değişiklikler (Soyulma, kabuklanma),
Meme cildinde yara veya kızarıklık,
Meme cildinde ödem, şişlik ve içe doğru çekintiler olması (portakal kabuğu görünümü),
Memede büyüme, şekil bozukluğu veya asimetri ya da renginde değişiklik (kızarıklık vs.),
Meme kanserinin sıkça yayılma gösterdiği bölgeler ise kalça ve omurga kemikleri ile akciğer ve karaciğermiş. Ancak bazı hastalarda bu belirtilerin hiçbirisi olmuyor ve meme kanseri ancak mamografi incelemesiyle tespit edilebiliyormuş.
Aman dikkat!.. Sağlık ihmale gelmez!.. Dönüşü olmayan yola girmeden tedbirimizi alalım ne olur!..
Hülya Sezgin /hulyasezgin@hotmail.com