Efendi - Beyaz Türklerin Büyük Sırrı-Soner Yalçın ve Beyaz Türkler Küstüler - Alev Alatlı’nın yazmış oldukları her iki kitapta kütüphanemde önceden okumuş olmama rağmen zaman zaman bakma ve anlatılanları anımsama ihtiyacı duyarım. İkisi de güzel kitaptır. Beyaz Türkler Küstüler kitabının arka kapağında:
‘’Arsız, densiz, ilkesiz, haddini bilmez, bayağı isen, YANIMIZA UĞRAMA !
Küstah, mürai, tufeyli, zevzek, müptezel, basmakalıp isen KAPIMIZI ÇALMA !
Palavracı, Korkak, Kalleş, Ahlâksız isen EŞİĞİMİZİ GEÇME !
İçtenliksiz, sevgisiz, pespaye, paçoz isen EVİMİZE GELME !
Çilehanedir burası, hoşgörü dergâhı değil! Ahde vefa bilmez, tövbe tutmaz isen SAKIN GELME’’ diyor.
Yukarda sayılan niteliklere sahip yandaş, candaş, dindaş, paydaş, dindar ve kindar görüşlü kara emelleri olan, insanlıktan hiç mi ama hiç nasibini almamış paçozlar neler diyor?
Önce Beyaz Türklerin yaşadıkları yer olarak: İstanbul’da Kadıköy, Şişli, Nişantaşı, Ankara’da Çankaya, Çayyolu, İzmir’de; Karşıyaka, Alsancak, Balçova sakinlerini hedef göstermişler ve eklemişler, buralara ek olarak, Bodrum, Çeşme gibi sahil şeridinden de yerlerinde eklenmesinde yarar varmış. Bu bölgelerde yaşayanlar Beyaz Türklermiş sadece ve açıkça ifade etmeseler de katli vacip insanlar bu bölgelerde yaşıyormuş kendilerince. Sanısınız ki hiç peçeli, türbanlı, sarıklı, abani insanlar buralarda oturmuyor? Ortalıkta arzı endam etmiyor?
Bu ayrımcılığın baş etmeni de adı geçen bölgelerde son seçimlerde CHP’nin AP’ye büyük fark atması gerekçe olarak gösteriliyor. Beyaz Türkler hep diğerlerini katagorize etme hakkına sahip olmuşlar. Ya taraf olursun, ya bertaraf, ananı da al git, çapulcu, tencere tava hep aynı hava ve daha yüzlerce ayrılıkçı, bölücü, hakaret dolu söylemleri kimlerin söylediklerini görmemezlikten gelerek pişkinlik örneği gösteriyorlar ve Beyaz Türkleri fenomen olarak ilan ediyorlar.
Beyaz Türklerin olaylara ve dünyaya bakışları, tutum ve davranışları eni konu incelenmelidir masalını anlatıyorlar. Gene giriş yazısındaki cümleler dönelim ‘’ Küstah, mürai, tufeyli, zevzek, müptezel, basmakalıp isen KAPIMIZI ÇALMA ! ‘’ Çünkü hâlâ Beyaz Türklerin laik, demokratik, çağdaş, hak, hukuk ve insan haklarına saygılı olduklarını öğrenememiş meczuplara ne anlatırsanız anlatın, anlamazlar, anlayamazlar çünkü yarasalar gibi karanlık dehlizlerde yaşıyor ve kan kusuyorlar. İşid’in sadece Suriye’de değil içimizde olduğunu unutmayalım.
Beyaz Türkleri eni konu incelemişler bakın ne sonuçlara varmışlar: Şişli, Nişantaşı Beyaz Türklerin çekirdek katmanlarının yaşadıkları yerlermiş. Biçimsel olarak ve öykünmüş mahalleler varmış. Kendilerini ne güzel ifade ediyorlar. Fatih, Karagümrük, Çukurcuma, Ataşehir ve daha bir çok semtte nasıl kümelendiklerini, cemaatleştiklerini ve vehabileştiklerini hiç anlatmıyorlar.
İlkokuldan üniversiteye kadar eğitim ve öğretim sistemi içinde yer alan Beyaz Türkler Kemalistler diyerek aşağılama öteleme alışkanlığının zevkini alıyorlar. Bütün liseler İHL yapılırken, tüm öğretim kadroları cemaatçi ve çoğu bağnaz sempatizanlarla doldurulurken ne hikmetse Kemalistlere çamur atmaktan geri kalmıyorlar. Şimdi soruyorum? Kemalizm’in yıkamadığınız, tarumar etmediğiniz kalesi mi kaldı ki hala temcit pilavı gibi aynı şeyleri söylemekle meşguller.
Beyaz Türkler sırtını devlete dayamış kişiler olarak yansıtılıyor. Kimin sırtını devlete dayadığını ve beyaz Türklerin devlet içinde ve ekonomide tamamen dışlandıklarını, baskılarla, cezalarla bertaraf edildikleri göremeyen kör cahiller ulufelerin kralını kimler götürüyor, nemalanıyor ayan beyan ortada iken örtbas eden kim, kimler. İnsaf diyeceğim ama bunlarda insaf ne gezer.Allah korkusu bile yok. Mala, mülke, paraya secde ediyorlar ALLAH’a değil.
Beyaz Türkler efendi olup halkı köle olarak görmüşler. İnsan bunları söylerken yüzü kızarır. Milletin efendisi köylüdür diyen, demokrasiyi getiren, anayasa yapan, seçme seçilme hakkını bahşeden zihniyet herhalde kendileri değil. Efendi diye suçlarken dikta veya padişahlık nedir biliyorlar mı dersiniz.
Beyaz Türkler ayrıcalık ve kayırmadan yoksun bırakılmışlar bu nedenle kaygı ve korku içindelermiş. O korku ve kaygıyı yaratan Beyaz Türkler değil. Halkını sindiren, ifade özgürlüğü yanında demokratik hakları polis, adalet ve mali baskıları yaratanları nedense görmezler. İşlerine öyle geliyor. Beyaz Türkler endişeliler çünkü Türkiye demokrasiden, batıdan, hak ve özgürlüklerden hızla uzaklaştı orta çağ karanlığı içine girdi. Bundan mutlu olanlar kına yakabilirler.
Beyaz Türklerin kaba kuvvete baş vurduğu, şiddet taraftarı , gayri medeni oldukları iddia ediliyor. Yaralanan ve ölenlerin suçlusu Beyaz Türklere yüklenilmeye çalışılıyor. Yapanlar ortada, destekleyenler ortada ve bunu iddia edenler ise kasıtlı, bilinçli olarak bunları ortaya atmadalar. Görgü, saygı ve medeniyette Beyaz Türklerin eline su dökemeyecek insanların bu lafları etmesi için ne olması gerekir?
Statükocu ve gerici olarak nitelendirilen Beyaz Türkleri bırakın beynini yıkamadığınız, yıkayamadığınız insanlar sizlerin ne olduğunu çok iyi anlıyorlar. Ekonomi biat kültürünü gerçekleştirdi. Ekonomik durum bozulduğunda gemiyi ilk terk eden yandaşlar olacaktır. Tarihte böyle olmuştur.
Ve Beyaz Türkler adı ile tüm laik, demokratik, çağdaş insanlara hakaret edilmektedir. Psiko patolojik olmakla suçlanmaktadırlar. Hasta adam diğerlerini de kendisi gibi hasta zannediyor. Hasta olan biri var o da herhalde sözü edilen Beyaz Türkler değil.
İtham edilen katmanlar artık gerici, çıkarcı, biatçı çevrelerin korkulu rüyası olmuşlar ki böyle bir saldırıya ihtiyaç duyuyorlar. Hak, adalet, demokrasi ve hürriyetlerin olmadığı bir ülkede halkı provoke etme gayreti içindeler. Hakaret etsinler, aşağılasınlar, suçlasınlar ki kaostan nemalansınlar. Halkımız sağ duyuludur. Mezhepsel, etnik çatışmalara girmez. Birlik ve beraberliği baltalayanlara, huzuru kaçıranlara, kendilerine hakaret edenlere günü geldiğinde gereken cevabı verecektir.
(*) Beyaz Türkler konusunda yukarda konu ettiğim her iki kitabı okumalarını salık veririm.