Bilge, sanatçı ve lider

Fazlı KÖKSAL

Saraylarda bilgeler de soytarılar da olur. Bilge sayısı artınca devlet yükselir, soytarı sayısı artınca devlet çöker...

Türk Tarihinin yükselme devreleri incelendiği zaman, ülkeyi yöneten liderlerin yanında mutlaka bir bilge (bilgeler) olduğunu görürüz;

Mesela;

Bilge Kağan’ın yanında Tonyukuk vardı.

Nizamülmülk Alpaslan’ın stratejik aklıydı.

Osman Gazi her önemli kararında Şeyh Edebali’nin görüşünü alırdı…

Bilgisi ile çağının en büyük bilgini İbn-i Haldun’u bile şaşırtan Emir Timur, fethettiği yerlerdeki tüm âlimleri Semerkant’a toplayarak müthiş bir bilgeler kurulu oluşturmuştu...

Fatih’in yanında Akşemsettin, Molla Gürani, Molla Hüsrev, Ali Kuşçu gibi çağının en büyük âlimleri vardı...

Timurluların büyük hakanı Uluğ Bey büyük bir bilgindi... Yanında da Ali Kuşçu[i], Kadızade Rumi ve Gıyaseddin Çemşid gibi ünlü bilgeler vardı...

Ünlü Şair ve düşünce adamı Ali Şîr Nevâî ile ünlü mutasavvıf şair Molla Abdurrahman-ı Câmî Timurlu Hakanlarından Hüseyin Baykara’nın en yakın dostları idi...

Atatürk Ziya Gökalp, Yusuf Akçura ve pek çok bilgenin fikirlerinden yararlanmıştır. Her akşam konuşulacak konu ile ilgili uzmanların çağırıldığı akşam sofraları bir nevi Atatürk’ün danışma meclisiydi... Atatürk’ün sofralarının en önemli özelliği: Yemek masasının bir kenarında kara tahta dururdu. Yemeğe katılanlar düşüncelerini bu kara tahtanın önünde tebeşirle bir şeyler çizerek ve yazarak anlatırlardı. Ayrıca her tabağın yanına bir not defteriyle kalem konurdu.

Pekiyi günümüz liderlerinin yanında “Bilge” görebiliyor musunuz?

Tarihteki liderlerin önemli bir kısmı aynı zamanda büyük sanatçıydı...

İlk yazılı eserlerimizden birisi olan Orhun Abideleri Bilge Kağan’ın eseriydi…

Fatih, Avni; Kanuni, Muhibbi; Şah İsmail, Hatayi mahlası ile tanınan büyük divan şairleriydi... Osmanlı Padişah ve şehzadelerinin büyük bölümü divan sahibi şairlerdi...

Şah İsmail (Hatayi) Halk Edebiyatı tarzında da önemli şiirlere imza atmıştı...

Babürşah Çağatay Türkçesinin Ali Şir Nevai’den sonraki en büyük şairiydi... Babürşah aynı zamanda ilk Türkçe anı kitabı olan Babürname’nin de yazarıydı...

Hüseyin Baykara hem önemli bir şair ve büyük bir bestekârdı...

II. Beyazid, IV. Murat, III Selim, II Mahmut ve Sultan Abdülaziz çok önemli Türk Sanat Müziği eserlerine imza atmış bestecilerdi...

Ayrıca Sultan Abdülaziz batı formunda eserler de bestelemişti...

Halife Abdülmecit çok önemli bir ressamdı... Osmanlı Ressamlar Cemiyetinin başkanlığını yapmıştı...

Fatih’in, Abdülaziz'in resim çalışmaları vardı...

Dîvânu Lugâti’t-Türk’ün tek nüshasına bir servet ödeyerek sahip olan Ali Emiri Efendi’yi bu kitabın basımına razı edebilmek için ona ricalarda bulunan, elini öpen Talat Paşa da sanata sanatçıya önem veren bir lider idi...

Mustafa Kemal Atatürk Türk Edebiyatının en güzel hitabet örneği olan Nutuk dışında, Geometri terimlerine bulduğu Türkçe karşılıklar da içeren Geometri Kitabına, Zabıt ve Kumandan İle Hasbıhal başta olmak üzere sekiz adet askeri taktik kitabına imza atmıştır...

Rauf Denktaş önemli bir fotoğraf sanatçısıydı...

Pekiyi günümüz liderlerinden sanatçı tanıyor musunuz? Sanatçıyı geçtik, sanata ilgi duyanı var mı?

Tiyatro izlerken, sergi salonunda resim incelerken, bir müzik aleti çalarken, kitap fuarında bir yazara kitap imzalatırken hiç ünlü bir siyasetçiyi göreniniz, duyanınız oldu mu?

Sayın Erdoğan bu eksikliği görmüş olacak ki, Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki kurullar arasında “Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu”na da yer verdi. Ve Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu şu kişilerden oluşturuldu;

Alev Alatlı- Romancı-Düşünür

Havva Hümeyra Şahin- Akşam Gazetesi Yazarı- Hikâye Yazarı

Hülya Soydan ( Koçyiğit) - Sinema Oyuncusu..

Prof. Dr. İskender Pala - Edebiyat Hocası/Romancı

Mehmed Özçay- Hattat

Murat Bardakçı- Tarihçi/Gazeteci

Orhan Gencebay- Şarkıcı

Rasim Özdenören- Hikâye Yazarı

Prof. Dr. Ümit Meriç –Sosyolog

Kurulda yer alan Alev Alatlı, Murat Bardakçı ve Ümit Meriç gibi isimlere genel bir itiraz gelmez. Rasim Özdenören’in hikâyeci kimliği yanında İslamcı camianın önde gelen düşünce adamlarından olması nedeniyle kurulda yer almasını yadırgamadım. Havva Hümeyra Şahin böyle bir kurulda yer almasını yandaşlığı sağlamış olmalı. İskender Pala uzun yıllar Zaman'da yazmış olmasına rağmen kurula alınmasına şaşırdım... Aslında kitaplarını pazarlamadaki mahareti dikkate alınarak ticaret kuruluna alınsa daha uygun olurdu...

"Sinema"nın bir sinema teorisyeni veya sinemanın sorunları üzerine kafa yormuş bir yönetmen veya sinema yazarı tarafından değil de Hülya Koçyiğit tarafından, müziğin de Türk halk, Türk sanat veya Batı müziği teorisyenlerinden birisi tarafından değil de bir arabesk müzik icracısı tarafından temsil edilmesini yadırgadım... Ama her ikisinin de "Akil Adam" kadrosunda olduğunu hatırlayınca birilerinin kulağını çınlattım... Kurulda, tiyatro, heykel ve resmin temsil edilmemesine karşılık bir hattatın bulunması, kültür ve sanatın ne yönde gelişeceğinin göstergesi...

Sayın Erdoğan sorunu görmüş. Ama kurul üyelerine bakılırsa tam algılamamış...

Özetle ülkemizin en önemli sorunlarından birisi, siyaset dünyasında; bilgi, bilge, sanat ve sanatçı eksikliği...

Pekiyi bilge, sanat ve sanatçı olmayan bir ortamdan lider, gerçek lider çıkar mı?


[i] Bazılarının aklına Ali Kuşçu hem Uluğ Bey’in yanında hem Fatihin yanında. Nasıl oluyor bu? Diye düşünebilirler. Ali Kuşçu Uluğ Bey’in vefat ettiği 1449 yılına kadar onun yanındadır. 1450 yılında Fatih’in Daveti üzerine Edirne’ye gelir.