Bir ressam her konuyu çalışır. Önüne gelen her objeyi boyar, esinlenir, çalışılmış diğer eserlerden de esinlenebilir. Domates, salatalık, ot, böcek, kazma, taş, toprak önüne gelen her şeyi boyar, boyar, boyar. Bu çalışmaları yapan ressamdır. Bunlarda yorum aramayın, samimiyet, içtenlik, duygu aramayın. Özgünlük hiç ama hiç aramayın. Bu gibi ressamlar araştıran, boyanın tadını yakalamaya çalışan, yaptığı eserde sanatsal ögeleri bulmak için çaba gösteren kişidir. Bunlardan çevremizde binlerce vardır.
Sanatçı dediğimizde orada biraz durmak düşünmek gerekir. Sanatçı, artık bir şok konuyu çözümlemiş, resimsel tatları yakalamış, neyi çalışacağına karar vermiş, ÖZELLİKLE SEÇTİĞİ KONU ARTIK ÖZGÜN, HİÇ BİR YERDEN ÇALMA, ÇIRPMA, KOPYALAMA, ESİNLENME OLMADAN, DÜNYADA HİÇ BİR SANATÇININ ÇALIŞMALARINA BENZEMEYEN TEKNİK, ANLATIM, KOMPOZİSYON KURGULARINI YAKALAMIŞ, KENDİNE HAS BİR ÜSLUBU OLAN KİŞİ SANATÇIDIR. Bana öyle bir taş, diken, kom resmi yap ki, senin olsun, hiçbir yerden esinlenme olmasın.
Türkiye de binlerce insan saz çalıyor. Fakat Neşet Ertaş’ın, Arif Sağ’,ın, Musa Eroğlu’nun sazı, tınısı, yorumu bir başkadır. Dünya da yerleri doldurulamayan eşsiz müzik üstatlarıdır. Biz şunu diyebilirmiyiz bu insanlara, yeter artık çok hep aynı müzik aletini çalıyorsun birazda bateri, piyano veya gitar çal.
Her konuyu yapacağına, bir konuyu yap, ama hiç kimsenin yapmadığı gibi yap. O konuyu öyle yap ki dünyanın en ucundan seni fark etsinler, varlığının, özgünlüğünün, tadının ayrıcalığını yakalayabilsinler.
Bilirmisiniz, dünyanın birçok ülkesinden çağrı, davet, sanatsal etkinlik için mektup alıyorum. Gittiğim ülkelerde, gelincik eserlerimin yanında Türk Bayrağı asıyorlar, en saygın müzelerine büyük boy eserlerimi alıyorlar.
Neden biliyormusun?
Çünkü yaptığım konunun, işleniş biçiminin, renk kompozisyonunun özgünlüğü var. Hiçbir sanatçıdan kopya, esin yok. Gelincik sadece benim tekelimde olan bir konu değil, herkes çalışabilir. Sende yap, ama kendi tadında yap.
Bana öyle resimler yap ki, dünyada kimsenin yapmadığı şekilde yap. Bir kum tanesinin resmini yap, mutluluğun, hüznün resmini yap, ama hiçbir sanatçının yapmadığı gibi yap.
Yapabilir misin?
Yapabiliyorsan bu tür çalışmaları, beni de eleştiri hakkına sahip olursun. Eserlerinle Türkiye dışına taşmak istiyorsan, beni takip et, araştır, yaptıklarımı yapmaya çalış, beni geç, bayrağı sen al. Ben seni takip edeyim, senden bir şeyler öğreneyim.
Bana öyle bir sanatçı söyle ki, bir objeyi çağrıştırsın, öyle bir obje söyle ki bir sanatçıyı çağrıştırsın?
Bulabildin mi?
Sana söyleyeyim… C.Monet… Nilüferler.. Adam 47 yıl nilüfer objesini çalışmış. Ama hiçbir Fransız C.Monet’e yeter artık, nilüferlerinden bıktık, birazda diğer konuları çalış, sanatçı her konuyu çalışmalıdır gibi yaklaşımlarda bulunmamıştır.
BİLGİ SAHİBİ OLMADAN FİKİR SAHİBİ OLMAMAK LAZIM
Hikmet ÇETİNYAKA