Bilmece gibi

Mustafa CAN

I.

Deniz

Denizcik

Kulaklarıma doldurduğun sahil rüzgârlarıyla bilirim varlığını

Dalgaların hışırtılarını yorgun esen rüzgâra borçlusun ya

Yürüyorum

Gece

Bir adımcık mesafeli duruşuyla  

Yıldızlara göz kırpıyor ay ışığı

Orada

Tam da göz hizamda

Yüksekçe bir yerde

Bakışıyoruz

Hilal şekli

Hilal

Gözlerimin eksik görmesiydi

Yanılmıyorum

Öyle kabul etmiştim hep

Çocukluğumun bilgisindendi

Biri var

Biri zaten hep var 

Öyle vermişti ona şeklini

Elinde makas mı vardı  

O şekil

O kesiliş

O incecik kalış

Kabulümdü

Bir şey daha kabulümdü

Bir birkaç gün sonrası yuvarlaklaşacak

Değişecekti eski halini unutarak

Beyazca

Büyüleyici bir yuvarlak

Beyaz tepsi

Beyaz sini

Onlara benzetirdi ya büyükler

Ben de taklit ederdim

Akşam vaktinde deniz rüzgârlarına verirdim saçlarımı

Dalgalansın isterdim

Bilinirdi  

Geç gelendin

Kumların güneş yakması sıcaklığına ayakuçlarınla basardın

Dayanamazdın  

Nerde kaldı bunlar unuttun mu

Unutuldu mu dersin

Şehir ışıkları arasına karışırdı umut dolu çeyrek sesli şarkıların

II.

Koca ağacın öyküsü vardı ya hani

Anlatmak istemezdin

Seslice de göstermezdin kızdığını

Saklanırdı her şey sende

Düşüncelerini alın kırışıklıklarından okurdum

Düşüncelerin dışta iz bırakmazdı çünkü

Ağaca da bakmazdın

Sivri uçlu keskiyle ağaç yüzü kesikliği yorardı seni

İsimler üst üste

Yılları harcamış yaralarını sarmaya

Atamamış açılan yaraların izini

Ağaç

Koca ağaç

Çınar olsa da yorulmuş belli

Derisi kabuk bağlamadan önce kanatılmış

Akıtmış can suyunu

Sivri bıçağın ucuyla

III.

Görünüyor

Hatıra defterinin ezbere bölümünü açtın yine

Dalarak derinlere

Sahil kendi hışırtısına devam ededursun şimdi

Essin rüzgâr

Aklına gelen ne varsa bırak gelsin

Yamaçlarda buluşma yeri mi olurmuş

Yoktu ki zaten

Yaşanmamışlığın gecesi gündüzü mü olurmuş

Uydurdum

Kurdum

Oyunlarım gibi

Oyuncakların hepsi gerçek mi olurmuş

Çocukluk bu hep

Çocukça

İhtiyarlık çocukluğa dönüştür ya

İşte ondan

Gerilere göç eden biriyim

Şu an akşam sahilinde

Ya da sahil akşamında dolaşmaktayım

Yaşanmışlık mıydı onlar

Yoksa yaşanmamışlık mı

Düşledim işte ne çıkar

Lakin çıkamadım içinden

Yaşanılmamış zamanlar olarak mı kabul edeyim

Bilmece gibi oldu bu

Kim çözecek dersin?