Bu yazı "bir miktar" harf ve noktalama işareti içeriyor. Yazı yazmak için bilgisayarda kullandığım program, yazımı miktarlarla analiz eder. Sayfa sayısı, sözcük sayısı, vuruş sayısı... Metni okumaz, anlamını yorumlamaz.
Matematiğe dayanan her uygulama ve bilim verileri sayılara çevirir. İktisat için kişi başına düşen milli gelirin hesaplanma yöntemleri, formülleri vardır ve her şey rakamlardan ibarettir. İnsanların o paraya sahip olup olmamaları değil, veriler ve sonuçlar önemlidir. Bu yanıyla İktisat ve ekonomi bilimleri insana “soğuk ve uzak” dururlar. Onların boş bıraktığı insan ve yaşamla ilgili alanı sosyal bilimler inceler.
İcraatlarının sonucunu rakamlarla tanımlamak iktidarların işini kolaylaştırır. Hatta bazıları rakamlara takla attırmak yoluyla başarısızlıklarını başarıya çevirir ve kamuoyuna böyle sunarlar.
Birkaç gün önce yapılan bir açıklamada "işsizliğin bir miktar" arttığı ifade edildi! Bu "bir miktar" sayıları ifade etmekle birlikte insanlara ve hayatlarına dokunmuyor. Ekonomik sıkıntıların "bir miktar" arttığı dönemde işsiz kalmak demek, faturaları ödeyememek, evin geçimini sağlayamamak, hatta aç kalmak anlamına geliyor.
Boşanmalar “bir miktar” arttı! Bunun sonucunda ayrılan eşler yaşamlarını yeniden kurmak zorunda kalıyor. Çocuklar ebeveynlerinden birini eskiye göre daha az görüyor.
İntiharlar "bir miktar" arttı! İntiharın merkezinde "geleceğe dair yitirilen umut" yatar. Vatandaşlarına umut vermekten çıkan bir ülkeye dönüştüysek ve yöneticilerin yaptığı hatalar insanların yaşamlarına mal oluyorsa bunun üzerinde ciddi ciddi düşünmek gerekir.
Sahte içki üretimi "bir miktar" arttı! Yapılan fahiş zamlar yüzünden insanlar ya kaçak içkiye yöneliyor ya da evlerinde üretme yolunu seçiyorlar.
Doğalgaz ve elektriğe "bir miktar" zam yapıldı! Yaz mevsiminde çok anlaşılmasa da havalar soğuyunca insanlar kombi yakamayacak, battaniyelere sarınıp oturacaklar.
Sarayın harcamaları "bir miktar" arttı! Yorum sizin.
Suç oranları "bir miktar" arttı! Yoksa işsiz veya çaresi kalan "miktarlar" yaşamlarını sürdürmek için suça mı yöneldiler?
Yurt dışında yaşamak için ülkeden ayrılan insanların sayısı "bir miktar" arttı! Evini, yurdunu terk edip başka bir ülkede hayat kurmak kolay değildir. İnsanlar bu yolu tercih etmeye başladılarsa yöneticilerin şapkalarını önlerine koyup nerede hata yaptıklarını düşünmeleri gerekir...
Hep artanları saymayalım. Biraz da azalanlara bakalım...
Yargıya güven "bir miktar" azaldı! İnsanlar adalet mekanizmasının sağlıklı işlemediğini düşünüyorlar. Adaletin olmadığı yerde hiçbir şey yoktur.
İnsanların alım gücü "bir miktar" azaldı! Birçok eve et girmezdi, artık sebze bile zor giriyor...
Dünya mutluluk endeksinde "bir miktar" geriye düştük! 157 ülke arasında 78. sıradayız.
Ormanlar ve yeşil alanlarımız "bir miktar" azaldı! Uydu fotoğrafları çölleşmeyi açıkça ortaya koyuyor. Paranın yeşili orman yeşilini katlediyor...
"Miktar" olarak kâğıda dökülen tüm rakamlar aslında insanların yaşamlarını ifade ediyor. Ülkemiz özelinde bakıldığında durumun iyiye gittiğini söylemek olanaksız. Duruma sayı veya miktar gözüyle bakmaya devam edilirse toplumun ve bireylerin ihtiyaçları, içinde bulundukları olumsuzluklar anlaşılmayacak. Halkın beklentilerine kulak tıkayan yöneticiler için sayı ve miktarlar insan öykülerinden daha az rahatsız edici. Bu yüzden sayıları kullanmayı tercih ediyorlar. Ancak gözden kaçırmamaları gereken bir şey var: Halk iyi yönetilmediğini düşündüğünde ve bıçak kemiğe dayandığında ülkeyi yönetenleri değiştirmeyi "önemli miktarda" kullanacağı oyla tercih edecektir...