“BİZ OLABİLMEK…” (14)
Bir itibar suikastının anatomisi…
Konuşmayı bilmek kadar susmak da bir erdemdir. Arkadan konuşmaların bir erdem olduğunu sanmıyorum…
“Mehmet Yılmaz buradan çıkamaz...”
“Mehmet Yılmaz’ın işi bitti! İl de istemiyor zaten…”
“Mehmet Yılmaz, ‘Biz olabilmek…’ diye yazılar yazıyordu. Bakalım burada listeden çıkamadığında, Meclis Üyesi adayı olamadığında da ‘Biz olabilmek…’ diye yazılar yazabilecek mi, yoksa istifa mı edecek? Buraya yazıyorum yarın öbür gün basar istifayı…”
“Şeytan ayrıntıda gizlidir!” Ankara’da TBMM Grup toplantısı sonrası vedalaşırken, Mebus bey “Abi senin işin tamam!” demişti. “Senin işini bitirdik. Senin üzerini çizdik…” demekmiş meğer. Ama ben saflığımdan anlayamamışım…
AÇIK OY GİZLİ TASNİF OYLAMA SONUÇLARI | ||||
SIRA NO | TERCİHE GÖRE | OY SAYISINA GÖRE | ||
ADI SOYADI | A.OY |
| A.OY | |
01 | Alpin Arıdıcı | 12 | Alpin Arıdıcı | 32 |
02 | Mustafa Bozkurt | 10 | Özcan Sevinç | 31 |
03 | Özcan Sevinç | 5 | Mustafa Bozkurt | 29 |
04 | Mehmet Yılmaz | 3 | Orhan Galata | 29 |
05 | Orhan Galata | 2 | Durali Avcı | 24 |
06 | Kadir Ateş | 1 | Kadir Ateş | 24 |
07 | Tekin Ünlüsoy | 1 | Mehmet Yılmaz | 22 |
08 | Turgay Ferahlıer | 1 | Turgay Ferahlıer | 21 |
09 | Tekin Alp Ünlüsoy | 0 | Tekin Alp Ünlüsoy | 19 |
10 | Gülbeyi Doğan | 0 | Gülbeyi Doğan | 18 |
11 | Serdar | 0 | Serdar | 17 |
12 | Mustafa Yetiş | 0 | Mustafa Yetiş | 16 |
13 | İsmail Seyis | 0 | İsmail Seyis | 16 |
14 | Güngör Usta | 0 | Güngör Usta | 15 |
15 | Hüsamettin Kul | 0 | Hüsamettin Kul | 15 |
16 | Sema Arslanoğlu | 0 | Sema Arslanoğlu | 15 |
17 | Vedat Uzun | 0 | Vedat Uzun | 15 |
18 | Muhammed E. Şengümüş | 0 | Muhammed E. Şengümüş | 11 |
16 Şubat Çarşamba günü Belediye Meclis Üyelerinin sıralaması için Yıldırım İlçe Başkanlığı tarafından seçim(!) yapıldı. Seçim şekil, usul ve esas itibarıyla yanlış yapıldı. Herkesin gözü önünde açılması gereken zarfları kapalı kapılar ardından gizlice açıldı. İstendiği gibi düzenlendi ve sonuçlar açıklandığında 17. sırada yer aldığım söylendi.
Cehaletimi mazur görün. Kapalı kapılar ardındaki sayım sonucu yukarıdadır. Bu tabloya göre18 kişilik listedeki yerimin 17. sırada olmasının nasıl bir formüle dayandırıldığını anlamakta güçlük çekiyorum. Bu tablonun formülünü bana izah edebilecek bir matematik dâhisi çıkarsa kendisine minnettar kalacağım.
Böyle yetersiz, toplumda karşılığı olmayan bir adamı neden grup sözcüsü yapıtınız demezler mi adama?
Usulsüzlüğü düzeltmeleri için anında ilgililere rapor ettim. İl Başkanı, “Arandığımda Yıldırım’ın listelerini yazmıştık. İlçelerden gelen listelere müdahale etmedim.” Büyükşehir Belediye Başkan adayı da, “Anlattılar, ben bir hile görmedim” diyebiliyor.
Kamuoyu açıklamama Yıldırım İlçe Başkanı Serkan Beklen yorum yazmış. İmlasına dahi dokunmadığım yazı aynen şöyle:
“Hiç kusura bakma Mehmet Hocam. Teşkilatımızın yaptığı bu uygulama gayet şeffaf ve şaibesizdir. Buradan bu şekilde yazmanız maalesef bazılarının da farklı duygularını kabartarak yorumları yazmaktadırlar. İlçe teşkilatımıza, vekillerimize ve il başkanımıza bu şekilde yazdıklarınızı kabul etmiyorum. Sizi rencide etmemek içinde kontenjan 1. sıraya yazıldığınızı da belirtmek isterim. Bir daha söylüyorum temayül de hiçbir şaibe ve farklılık yoktur. Menfaat ve Çıkar ilişkisi olanlarla aynı kefeye girdiğiniz içinde üzüntümü belirlemek isterim.”
Oyların kapalı kapılar ardında gizli sayılması gayet şeffafmış! Herhangi bir şaibe ve hile yokmuş! Yorum ve takdir siz aziz okuyucularımın.
Ziya Paşa ne diyordu: "Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz/ Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde."
Bütün bu yapılan usulsüzlükler yanlış değil de kamuoyuna duyurmam yanlış öyle mi? Sahi insanın kendi onuruna sahip çıkması ne zamandan beri yanlış?
***
Mehmet Yılmaz yanlış yaptı!
Neye, kime göre?
Gördüğünüz şey, konumunuza ve niyetinize göre değişmektedir!
“Sizi Meclis üyesi yapanlara çok güzel teşekkür etmişsiniz!” diyor birisi. Tabi siz dikenli yollarda geçmediniz. Engellerle karşılaşmadınız. Buraya gelinceye kadar sizden önce kimin ne bedel ödediğini bilmiyorsunuz. Merdivenleri tırmanma zorluğuna katlanmadınız. Bulunduğunuz konuma paraşütle inmeden önceye ait bir şey bilmiyorsunuz. Bütün bunlara rağmen bir de seçici komitede yer alınca ahkâm kesiyorsunuz.
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak insanı açığa düşürür.
Öncelikle şunu bilmeni isterim. 2019 yılında Meclis Üyesi olmamı sağlayan bu ekip değildi. Yıldırım İlçe Başkanlığının İl Başkanlığına gönderilen listede 11. sırada yer almıştım. Nilüfer İlçe Başkanı Levent Öncü komisyondaydı. Kendisine, “Adımın listede rencide olacağım yerde olduğunu görürsen üzerini çiz.” dedim. Listede 11. sırada İl Başkanlığına gönderen İlçe Başkanı Av. Kerem Aslan, İl Başkanı da Dr. Yahya Bahadır’dı. Öte yandan sıralamayı şahsileştirerek izzeti nefis meselesi yapsam Kerem Aslan’a karşı tavır almam gerekmez miydi?
Bu gün senin yönetimde yer aldığın ekibi desteklememe, kendilerine karşı ağır eleştiriler yapmama rağmen Meclis Üyesi olmamı sağlayan Yahya Bahadır’dı. Bilmem anlatabiliyor muyum? Şimdiki yönetime destekleyen birkaç meclis üyesinden biriydim. Ve hatta kayıtsız şartsız destek veren tek kişi olduğumu söylemek abartı olmaz.
“Bir parti var mı acaba, herkese bir makam tahsis eden? Makamlara mevkilere gelenler, verilenlerle de yetinmiyor bir üstünü veya devamını istiyor…” bir başkası.
Bilal Toprak; “Mehmet Bey zamanında seçim yapılırken ölümüne bu arkadaşların yanındaydınız. Şimdi bu arkadaşlar size oyun yaptılar diye partideki görevlerinizden ayrılıyorsunuz. Peki, bu ayak oyunlarını başkalarına yaptıklarında neden sesiniz çıkmadı diye sormazlar mı adama?” diyor.
Evet, bu arkadaşların kazanması için elimden gelen her şeyi yaptığım, kayıtsız şartsız destek olduğum doğrudur. Ancak başkalarına yapılan yanlışa sessiz kaldığımı kabul edemem. 11 Mart 2018 kongresi öncesine giderken de 18 Nisan 2018 Milletvekili adaylığı için istifalarda da net tavır koydum. Ayrıca sürekli köşe yazılarımla sorunları ve çözüm yollarını sunduğumu bildiğinizi biliyorum.
Netice itibarıyla kamuoyu açıklamam ve sonrasındaki yazılarıma mal bulmuş mağribi gibi sarılan ve karşıya sövmek için bir fırsat olarak kullananların da en az diğerleri kadar sorumsuz olduğunu düşünüyorum. Yazılarımın bağlamından çıkararak kişisel hesaplaşmalar için kullanılmasını asla doğru bulmuyorum…
Benim sıralamayı beğenmediğim için adaylıktan çekildiğimi “art niyetle” ileri sürmek en hafif ifadeyle alçaklıktır.
Öte yandan kontenjan 1. sıradaydım. Belediye Başkan Adayımız paylaşımında yüzde 61 önde olduğumuzu söylüyor. “Yıldırım Belediyesinin Burçlarına İYİ Parti bayrağını diktiğimizde!” Belediye Başkan vekili olmam kaçınılmazdı. Her şeye rağmen adaylıktan çekilerek arkamdakilere yer açtım. Bunun neresi yanlış?!
Yoksa siz Yıldırım Belediyesinin burçlarına İYİ Parti bayrağını dikeceğimize inanmıyor musunuz?!
Dr. Mehmet Hasanoğlu, Kongre öncesi İlçe ziyaretlerinde, İl Yönetim listesini oluştururken liyakati esas alacağını vurguluyor, Belediye Meclis Üye listelerinin hazırlanmasında da önceliklerinin liyakat olacağını söylüyordu…
Yıldırım Belediyesinin burçlarına İYİ Parti bayrağını dikecek ekibin eğitim ortalaması ve liyakati göz kamaştırıyor(!)
Bilgeliğe bakar mısınız? İlkokul mezunu yerine “İlköğretim”, Ortaokul mezunu yerine “Ortaöğretim” yazmışlar. Bari Lise mezunlarına da “Lise” yazmasalardı...
İlk 25 kişiden 7’si İlkokul, 7’si Ortaokul, 3’ü Lise ve 3’ Lisans mezunu...
Mimarlarına minnet ve şükran duygularımı saygıyla arz ediyorum!
***
Kâbuslu gecelerin sonunda gördüğümüz bir rüyanın büyüsüyle uyandık! “Medeniyet yolunun taşlarını sadece cesurlar döşer!” diyerek yola çıktık. Ülkemizin geleceğine dair endişesi olan, liyakat sahibi her insana aramızda yer açacak, temel değerlerimiz etrafında birleşerek “biz” olacak, böylece yüzde yüzün hayır duasını alacaktık…
Kendi ihtiyaçlarının pençesinde kıvrananlarla, değerleri maske olarak kullananlarla, Türkün kaderine ihanet edenlerle “biz” olamayız…
Bir araya geliş amacımız Türk millerinin hizmet etmekti.
Bir araya geliş amacımız Türk milletinin bekasına hizmet etmekti. Türk milletinin bekası için bir arada olamıyorsak, Türk milletinin bekası için “biz” olamıyorsak ya ben yanlışım, ya siz yanlışsınız, ya da hepimiz…
Ben zaten hep ‘biz’dim. “Biz” olmaya, tek başıma kalsam da hak bellediğim yolda yürümeye devam edeceğim.
“Fıtrat değişir sanma, bu kan yine o kandır!”
“BİZ OLABİLMEK…” (14)
Bir itibar suikastının anatomisi…
Konuşmayı bilmek kadar susmak da bir erdemdir. Arkadan konuşmaların bir erdem olduğunu sanmıyorum…
“Mehmet Yılmaz buradan çıkamaz...”
“Mehmet Yılmaz’ın işi bitti! İl de istemiyor zaten…”
“Mehmet Yılmaz, ‘Biz olabilmek…’ diye yazılar yazıyordu. Bakalım burada listeden çıkamadığında, Meclis Üyesi adayı olamadığında da ‘Biz olabilmek…’ diye yazılar yazabilecek mi, yoksa istifa mı edecek? Buraya yazıyorum yarın öbür gün basar istifayı…”
“Şeytan ayrıntıda gizlidir!” Ankara’da TBMM Grup toplantısı sonrası vedalaşırken, Mebus bey “Abi senin işin tamam!” demişti. “Senin işini bitirdik. Senin üzerini çizdik…” demekmiş meğer. Ama ben saflığımdan anlayamamışım…
AÇIK OY GİZLİ TASNİF OYLAMA SONUÇLARI | ||||
SIRA NO | TERCİHE GÖRE | OY SAYISINA GÖRE | ||
ADI SOYADI | A.OY |
| A.OY | |
01 | Alpin Arıdıcı | 12 | Alpin Arıdıcı | 32 |
02 | Mustafa Bozkurt | 10 | Özcan Sevinç | 31 |
03 | Özcan Sevinç | 5 | Mustafa Bozkurt | 29 |
04 | Mehmet Yılmaz | 3 | Orhan Galata | 29 |
05 | Orhan Galata | 2 | Durali Avcı | 24 |
06 | Kadir Ateş | 1 | Kadir Ateş | 24 |
07 | Tekin Ünlüsoy | 1 | Mehmet Yılmaz | 22 |
08 | Turgay Ferahlıer | 1 | Turgay Ferahlıer | 21 |
09 | Tekin Alp Ünlüsoy | 0 | Tekin Alp Ünlüsoy | 19 |
10 | Gülbeyi Doğan | 0 | Gülbeyi Doğan | 18 |
11 | Serdar | 0 | Serdar | 17 |
12 | Mustafa Yetiş | 0 | Mustafa Yetiş | 16 |
13 | İsmail Seyis | 0 | İsmail Seyis | 16 |
14 | Güngör Usta | 0 | Güngör Usta | 15 |
15 | Hüsamettin Kul | 0 | Hüsamettin Kul | 15 |
16 | Sema Arslanoğlu | 0 | Sema Arslanoğlu | 15 |
17 | Vedat Uzun | 0 | Vedat Uzun | 15 |
18 | Muhammed E. Şengümüş | 0 | Muhammed E. Şengümüş | 11 |
16 Şubat Çarşamba günü Belediye Meclis Üyelerinin sıralaması için Yıldırım İlçe Başkanlığı tarafından seçim(!) yapıldı. Seçim şekil, usul ve esas itibarıyla yanlış yapıldı. Herkesin gözü önünde açılması gereken zarfları kapalı kapılar ardından gizlice açıldı. İstendiği gibi düzenlendi ve sonuçlar açıklandığında 17. sırada yer aldığım söylendi.
Cehaletimi mazur görün. Kapalı kapılar ardındaki sayım sonucu yukarıdadır. Bu tabloya göre18 kişilik listedeki yerimin 17. sırada olmasının nasıl bir formüle dayandırıldığını anlamakta güçlük çekiyorum. Bu tablonun formülünü bana izah edebilecek bir matematik dâhisi çıkarsa kendisine minnettar kalacağım.
Böyle yetersiz, toplumda karşılığı olmayan bir adamı neden grup sözcüsü yapıtınız demezler mi adama?
Usulsüzlüğü düzeltmeleri için anında ilgililere rapor ettim. İl Başkanı, “Arandığımda Yıldırım’ın listelerini yazmıştık. İlçelerden gelen listelere müdahale etmedim.” Büyükşehir Belediye Başkan adayı da, “Anlattılar, ben bir hile görmedim” diyebiliyor.
Kamuoyu açıklamama Yıldırım İlçe Başkanı Serkan Beklen yorum yazmış. İmlasına dahi dokunmadığım yazı aynen şöyle:
“Hiç kusura bakma Mehmet Hocam. Teşkilatımızın yaptığı bu uygulama gayet şeffaf ve şaibesizdir. Buradan bu şekilde yazmanız maalesef bazılarının da farklı duygularını kabartarak yorumları yazmaktadırlar. İlçe teşkilatımıza, vekillerimize ve il başkanımıza bu şekilde yazdıklarınızı kabul etmiyorum. Sizi rencide etmemek içinde kontenjan 1. sıraya yazıldığınızı da belirtmek isterim. Bir daha söylüyorum temayül de hiçbir şaibe ve farklılık yoktur. Menfaat ve Çıkar ilişkisi olanlarla aynı kefeye girdiğiniz içinde üzüntümü belirlemek isterim.”
Oyların kapalı kapılar ardında gizli sayılması gayet şeffafmış! Herhangi bir şaibe ve hile yokmuş! Yorum ve takdir siz aziz okuyucularımın.
Ziya Paşa ne diyordu: "Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz/ Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde."
Bütün bu yapılan usulsüzlükler yanlış değil de kamuoyuna duyurmam yanlış öyle mi? Sahi insanın kendi onuruna sahip çıkması ne zamandan beri yanlış?
***
Mehmet Yılmaz yanlış yaptı!
Neye, kime göre?
Gördüğünüz şey, konumunuza ve niyetinize göre değişmektedir!
“Sizi Meclis üyesi yapanlara çok güzel teşekkür etmişsiniz!” diyor birisi. Tabi siz dikenli yollarda geçmediniz. Engellerle karşılaşmadınız. Buraya gelinceye kadar sizden önce kimin ne bedel ödediğini bilmiyorsunuz. Merdivenleri tırmanma zorluğuna katlanmadınız. Bulunduğunuz konuma paraşütle inmeden önceye ait bir şey bilmiyorsunuz. Bütün bunlara rağmen bir de seçici komitede yer alınca ahkâm kesiyorsunuz.
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak insanı açığa düşürür.
Öncelikle şunu bilmeni isterim. 2019 yılında Meclis Üyesi olmamı sağlayan bu ekip değildi. Yıldırım İlçe Başkanlığının İl Başkanlığına gönderilen listede 11. sırada yer almıştım. Nilüfer İlçe Başkanı Levent Öncü komisyondaydı. Kendisine, “Adımın listede rencide olacağım yerde olduğunu görürsen üzerini çiz.” dedim. Listede 11. sırada İl Başkanlığına gönderen İlçe Başkanı Av. Kerem Aslan, İl Başkanı da Dr. Yahya Bahadır’dı. Öte yandan sıralamayı şahsileştirerek izzeti nefis meselesi yapsam Kerem Aslan’a karşı tavır almam gerekmez miydi?
Bu gün senin yönetimde yer aldığın ekibi desteklememe, kendilerine karşı ağır eleştiriler yapmama rağmen Meclis Üyesi olmamı sağlayan Yahya Bahadır’dı. Bilmem anlatabiliyor muyum? Şimdiki yönetime destekleyen birkaç meclis üyesinden biriydim. Ve hatta kayıtsız şartsız destek veren tek kişi olduğumu söylemek abartı olmaz.
“Bir parti var mı acaba, herkese bir makam tahsis eden? Makamlara mevkilere gelenler, verilenlerle de yetinmiyor bir üstünü veya devamını istiyor…” bir başkası.
Bilal Toprak; “Mehmet Bey zamanında seçim yapılırken ölümüne bu arkadaşların yanındaydınız. Şimdi bu arkadaşlar size oyun yaptılar diye partideki görevlerinizden ayrılıyorsunuz. Peki, bu ayak oyunlarını başkalarına yaptıklarında neden sesiniz çıkmadı diye sormazlar mı adama?” diyor.
Evet, bu arkadaşların kazanması için elimden gelen her şeyi yaptığım, kayıtsız şartsız destek olduğum doğrudur. Ancak başkalarına yapılan yanlışa sessiz kaldığımı kabul edemem. 11 Mart 2018 kongresi öncesine giderken de 18 Nisan 2018 Milletvekili adaylığı için istifalarda da net tavır koydum. Ayrıca sürekli köşe yazılarımla sorunları ve çözüm yollarını sunduğumu bildiğinizi biliyorum.
Netice itibarıyla kamuoyu açıklamam ve sonrasındaki yazılarıma mal bulmuş mağribi gibi sarılan ve karşıya sövmek için bir fırsat olarak kullananların da en az diğerleri kadar sorumsuz olduğunu düşünüyorum. Yazılarımın bağlamından çıkararak kişisel hesaplaşmalar için kullanılmasını asla doğru bulmuyorum…
Benim sıralamayı beğenmediğim için adaylıktan çekildiğimi “art niyetle” ileri sürmek en hafif ifadeyle alçaklıktır.
Öte yandan kontenjan 1. sıradaydım. Belediye Başkan Adayımız paylaşımında yüzde 61 önde olduğumuzu söylüyor. “Yıldırım Belediyesinin Burçlarına İYİ Parti bayrağını diktiğimizde!” Belediye Başkan vekili olmam kaçınılmazdı. Her şeye rağmen adaylıktan çekilerek arkamdakilere yer açtım. Bunun neresi yanlış?!
Yoksa siz Yıldırım Belediyesinin burçlarına İYİ Parti bayrağını dikeceğimize inanmıyor musunuz?!
Dr. Mehmet Hasanoğlu, Kongre öncesi İlçe ziyaretlerinde, İl Yönetim listesini oluştururken liyakati esas alacağını vurguluyor, Belediye Meclis Üye listelerinin hazırlanmasında da önceliklerinin liyakat olacağını söylüyordu…
Yıldırım Belediyesinin burçlarına İYİ Parti bayrağını dikecek ekibin eğitim ortalaması ve liyakati göz kamaştırıyor(!)
Bilgeliğe bakar mısınız? İlkokul mezunu yerine “İlköğretim”, Ortaokul mezunu yerine “Ortaöğretim” yazmışlar. Bari Lise mezunlarına da “Lise” yazmasalardı...
İlk 25 kişiden 7’si İlkokul, 7’si Ortaokul, 3’ü Lise ve 3’ Lisans mezunu...
Mimarlarına minnet ve şükran duygularımı saygıyla arz ediyorum!
***
Kâbuslu gecelerin sonunda gördüğümüz bir rüyanın büyüsüyle uyandık! “Medeniyet yolunun taşlarını sadece cesurlar döşer!” diyerek yola çıktık. Ülkemizin geleceğine dair endişesi olan, liyakat sahibi her insana aramızda yer açacak, temel değerlerimiz etrafında birleşerek “biz” olacak, böylece yüzde yüzün hayır duasını alacaktık…
Kendi ihtiyaçlarının pençesinde kıvrananlarla, değerleri maske olarak kullananlarla, Türkün kaderine ihanet edenlerle “biz” olamayız…
Bir araya geliş amacımız Türk millerinin hizmet etmekti.
Bir araya geliş amacımız Türk milletinin bekasına hizmet etmekti. Türk milletinin bekası için bir arada olamıyorsak, Türk milletinin bekası için “biz” olamıyorsak ya ben yanlışım, ya siz yanlışsınız, ya da hepimiz…
Ben zaten hep ‘biz’dim. “Biz” olmaya, tek başıma kalsam da hak bellediğim yolda yürümeye devam edeceğim.
“Fıtrat değişir sanma, bu kan yine o kandır!”