Sultan hamam ekolünde yetişmiş bir babanın mühendislik formasyonunu almış bir evladı olarak bayrağı devraldığım günden bu tarafa hep bir taşın üstüne bir taş daha koymaya çalışmakla yirmi dört senemi tekstil sektöründe tamamladım. Bugüne kadar geçen süreçten şikayetçi miyim ? Asla.
Ama … Evet amasız olmuyor.
Son 24 seneye sığan beş derin ekonomik kriz var.Altıncısını da adını tam olarak koyamasakta son üç yıldır yaşıyoruz. Bu adını koyamadığımız kriz ile boğuşmaktan toplum olarak yorulduk ve tükenme noktasına geldik. Moralimizi yüksek tutacak söylemleri dilimizden eksik etmemeğe çalışsak da çoğu zaman söylediklerimize kendimiz bile inanmadık. Üzülerek söylüyorum içten içe tükeniyoruz. Global ekonominin büyüme performansı ile karşılaştırıldığında ülkemiz ekonomisinin baş döndürücü rakamlarının etkisini maalesef bizler hissedemiyoruz. Çünkü üretime ve ihracata yönelik bir büyüme gerçekleştirmiyoruz. Bırakın büyümeyi, varolanı koruma peşindeyiz hepimiz. İnsanlar eskiden büyümeye çarpan etkisi yaratacak projelere kaynak bulur kullanır ve büyürdü. Şimdi ise insanlar borç ödemek için kaynak bulmaya çalışıyorlar. Bu ise nakit akımlarını yönetmeyenleri tam bir felakete sürüklüyor.
Hamdolsun bugüne kadar olan krizlerin tamamından firma olarak başarıyla çıktık. Bunca krizde bu başarı performansını gösterirken bugün nedense günü kurtarmanın peşindeyiz. Neden günü kurtarmanın peşindeyiz diyorum çünkü içinde bulunduğumuz durum bizi yılgınlığa sürüklüyor ve geleceğe dönük üretim ve yatırım kararlarımızdan alıkoyuyor.
Oturduğumuz yerden para kazanan insanlar olmadık hiçbir zaman. Hep mücadele, hep savaş, hep tırmalama. Dün böyleydi, bugün böyle, yarında böyle olacak. Hiçkimse bize devir değişti daha fazla çalışmalısınız artık edaları ile konuşmasın. Atatürk’ün o güzel sözünü anmadan geçemeyeceğim “Türk Millet çalışkandır”
Hayatımızda ilk defa 2016 yılı bütçesini yaparken zorlandık.
Sebebi "öngörüsüzlük".
2015 yılında iki genel seçim.Bir türlü gündemin önceliğine oturamayan ekonomi,artan güvenlik sorunları, siyasi ve iktisadi sonuçlar doğuran jeopolitik gelişmeler ve rejim tartışmaları 2016 yılına sağlıklı bir şekilde başlayamamamıza sebep oldu. Gördüğünüz gibi bunların hiçbirisinin bizim şahsi performanslarımız ile alakası yok.
Uzun lafın kısası gidişat iyi değil. Tez elden ekonomi gündemin ilk sırasına oturmalı ve düşmandan çok dost edinmeliyiz.