Bu bir ihbar ve ispiyon mektubudur

Süleyman PEKİN

İncir çekirdeğini doldurma kampanyası yapan tüm tüzel kişi ve kuruluşlara duyurulur.

Herşey “Bizimkiler” Dizisinde Kapıcı Cafer rolündeki Ercan Yazgan’ın (r.) Kapıcılar Odası tarafından kapıcıları aşağıladığı şikâyeti ile basın açıklamasına konu olmasıyla başladı. Sonra da bu tip incir çekirdekçikleri mevzuları değişik diziler ve farklı meslek dallarıyla sürüp gitti. O zamanlar nüfusumuz 50-55 milyondu ve hepimiz harikulade insanlardık; şimdi 80-85 milyonuz, gene mükemmel ötesiyiz.

Yok, Güldür Güldür’de imam karakteri zemmedilmiş; yok, Foks’ta bir Dizide öğretmenin itibarına kastediliyormuş; yok, Survivor’da Doğu Türkistan’da zulüm varken Ada’da edepsiz yarışma tertip ediliyormuş; yok, Yasin Kampanyasına adamın biri okuyup-üfleme demişmiş ve saire ve sair. Faruk Bildirici’nin kitabına koyduğu isimle ‘Siluetini Sevdiğimin Türkiyesi’nde cinayet, gasp, taciz-tecavüz, işkence, yalan-talan, rüşvet-irtikâp, torpil-haksızlık, zimmet-yolsuzluk, terör-casusluk hep uzaylılar tarafından yapılıyor. Meselâ, benim eğitimci meslektaşlarımın hepsi melek; şeytanlık yapanları yurt dışından getirtiyoruz.

Neyse, uzun lafın sopası (R.Sarısakal) becerebilirsem muhbirlik yapmaya niyetliyim:

Faik, beni şımart!” repliği Kapitalizmin Türkiye’de toplu katliam için kullandığı konvansiyonel ve kimyasal bir silahtır. Tam ifsat eder. Adı Safiye olur, Vasfiye olur; yarım asra bir düzine eklemiş insanların bu kadar bayağı, bu kadar pespaye cümlelerle reklama dönmesi tahrip gücü yüksek bir sosyolojik bomba işlevi görecektir.  ‘5 yaşındaki çocuk musun ki şımarasın’ desem bile yanlış zira çocuklarımızı şımartarak değil sorumluluk aldırarak daha iyi bir insan olma yoluna sevkedebiliriz.

Fok misillü yatanı şımartmak başka canlılara anında bulaşır. Hemcinsler, oturduğu yerden talimat yağdırma rolünü hanelerde sürdürmek ister. Sonuç; ya kavga ya olumlama. Asıl olumsuz olan da bu ikincisidir.  Evlilik bir dengedir. Evcilik oyunu değildir. Eş demek eşdeğer ve eşit demektir. Evlenilen günün gecesinden itibaren ‘kim kime söz geçirecekrekabeti değildir. Nikâh masasında birinin ayağına öbürünün basması değildir. Evlilik cüzdanını ‘sen kaybedersin, eşine veriyorum’ espirisindeki seviyesizlik değildir.  “İtaat et, rahat etdensizliği hiç değildir. Aileden birinin biblo, yek diğerinin fino muamelesi görmesi oranın bir aile olmadığını ve bir kamusal ticarî hane olduğunu gösterir. Şimdiden uyarıyorum; bu reklamın Türk toplumuna vereceği zarar kapıcı, imam, öğretmen; tüm meslek erbaplarının negatif sunumunun toplamından daha fazla olur. III’ncü şahıslarımızın idraklerine..

Ya Magnum reklamı neyi anlatıyor? ‘Magnumİngilizce ne demek? Dondurmadan tat değil de nasıl bir ‘haz’ aldırılmaya çalışılıyor? Niye magnum için hep kadınlar kullanılıyor? Feminal dernekler bu konuda ne der, ne demez? Bu ürünün normal yada kaşıkla yenmesine cevaz var mı, yok mu?

Hele Bilmemne TV’de Mücahid Han diye gelecek vaadeden (!) genç bir sahtekâr var; din-iman, büyü-sihir üzerinden milleti tırtıklıyor. Kumandada da yanlış tuşlama yapmasaydım bu cin-gözü göremeyecektim. Heyhat, RıTÜK-MıTÜK de mi göremiyor? Önce şaka veya skeç sandım, safmışım; yerli Çakal Carlos canlı canlı (live) Allah’tan - Kitap’tan kendine pist yapmış, aylardır teker konduruyor. Neresunuz yiğido STK’lar, niye sesinuz çıkmayi? Olari seyretmeyi misunuz yoğisa çarpilirum deyi konuşmağa maçanuz mi yemeyi?

Herifçioğlu “Peygamberim” diye 40 sene Türkiye’de ‘Son Peygamber’ (hatem’ül-enbiya) Hz. Muhammed’e iman ettiklerini söyleyenler arasında mürit topluyor, televizyon kanalları ediniyor, Allah’tan vahiy geldiği iddiasıyla Risalet Nurları diye kitap yazıyor, Bursa’da 5 bin kişilik cenaze merasimiyle gömülüyor; tık yok. Ve cenazesi Müseylime’tül-Kezzâb muamelesi görmüyor. Ama muhalif gazetecinin biri 5-10 baskı yapmış haberi tekrarlama suçundan tak, içeri!

İkiyüzlülükte ve inançsızlıkta okeye dönüyoruz. Ne demiş Temel: “Uşağum, dininuzun kıymetuni bilun!”. Ne demiş Lazutî Kıpçak Hoca: “Sıçan işedi denize, oldi oğa ortak. Bi cumaya gittun, bi yasin okîttun; iş bitti. Bizum dinumuz yat aşaği, kak yukari dini deyildur uşaklar!”

Ne dememiş güzel güzel tüzel kişi ve kurumlarımız?