Bugün nedense elim kolum kalkmıyor.
Düşündüklerimi yazıya dökmek gelmiyor içimden.
Olayların, felaketlerin peşinden yetişemiyoruz artık.
Her gün büyük bir yıkım, afet… Feryat eden canların sesi içimizi sızlatıyor.
Aziz dostlar,
Ülke gündemindeki afetlerin yanında; ihmaller, yalanlar dolanlar da aldı başını gidiyor.
Gerçeklerden kaçmak mümkün mü, değil elbet…
Yüzleşmek gerekiyor. Bu bir insanlık görevi…
Birilerinin hoşuna gitmese de, hatta üstü kapalı sansür uygulasalar da, usanmadan, yılmadan gerçekleri dile getirmek gerekiyor. Bu aslında muhataplara iyilik, kötülük değil. Bilinmelidir ki etraflarındaki yağdanlıklar, olumsuzlukların ağını örmekten başka bir iş yapmıyorlar.
Bir yanda pandemi belası ile uğraşılırken, ülke yangın yerine döndü.
Bozkurt ilçemiz adeta Nuh tufanına maruz kaldı, resmi rakamlar yetmişin üzerinde can kaybı diyorlar ama, yüzlerce insanımızın kayıp olduğu söyleniyor.
Yine ülkenin demografik yapısını dinamitleyecek göç dalgası sürüyor…Yol geçen hanı değiliz amma(!)
Açıkça belirtmek isterim ki, ülkesini seven, onun bir ferdi olmaktan gurur duyan, yurdum insanının güzel hasletlerine, alim olmasa bile arifane sezgisine meftun bir kültürden geliyoruz. Bizim jenerasyonun anlayışı bu…
Gel gör ki duyduklarımız, gördüklerimiz, yaşadıklarımız, bütünüyle aklımızı fikrimizi, alt üst ediyor!
Bizim basiretimiz mi bağlandı, genlerimiz mi değişti, ne oldu bize,ne hallere düştük!
Dün dünyaya nizamat veren kadim devlet, bugün on paralık ülkelerin hedef tahtası haline geldi.
Yetmedi; değerlerimiz, inandıklarımız, savunduklarımız, yaşadıklarımız, yalan oldu yok oldu adeta…
Hala aynaya bakmıyor, "dış güçlerin oyunu" diyerek kolayca işin içinden sıyrılıyoruz.
Madem dış güçlerin tuzakları var, boz kardeşim yırt at bu tuzakları! Sen kırk kişi ile Çin sarayını basmış bir neslin evladısın!
İçerideki beyinleri ipotek altına almak kolay ama nereye kadar?
Arkadaş, vatandaş olarak devletimize güvenmek istiyoruz. Hani diyoruz ya ‘beş bin yıllık devlet geleneğimiz var…’ İşte, Devletimizin gücüne, tasarruflarına, sözlerine, uygulamalarına kayıtsız şartsız inanmak istiyoruz.
Gözlemliyoruz, yine aklımız karışıyor. Nasıl karışmasın!
14 Gündür ormanlarımızla beraber, yüreğimiz de cayır cayır yandı mı? Yandı!
Bu yangınlarda etkili olan araç uçaklar, bunda herkes hemfikir.
Allah rızası için söyleyin! Bizim yangın söndürme uçağımız var mı yok mu?
Bunun cevabını bile tam anlamıyla alamadık. İşte buyurun!!!
Orman Bakanı çıktı: "THK’nın 1969 model uçakları müzelik, çalışmıyor" dedi mi dedi!
Birkaç gün sonra aynı Bakan "Orman Bakanlığının da, THK’nın da envanterinde uçak yok" dedi mi dedi!
Hemen akabinde yine Sayın Bakan’ Yunanistan bizden yangın uçağı talep ediyor. Göndermek için çalışma yapıyoruz’ dedi mi dedi!
Kafanız karışmasın, dahası da var.
Kayyumla atanan THK Genel müdürü "Hangardaki uçakların bakımı için 4 milyon dolar gerekiyor" dedi mi dedi!
Eski THK Genel müdürü televizyonlarda "Kurumun uçakları var, kullanmıyorlar. 2018/2019’da bu uçaklar başarılı bir tatbikat bile yaptılar" dedi mi dedi….
Sayın Cumhurbaşkanımız "Önümüzdeki yıl BELKİ yangın uçağı alabiliriz" dedi mi dedi!
Şimdi yine soruyorum: Bizim uçağımız var mı yok mu arkadaş!!!
İkinci meseleye geliyorum:
İHA’lar, 12 dakikada yangını haber veriyormuş. Dünyada bir eşi benzeri de yokmuş. Ne güzel gurur duyduk. Ama 14 gün ağaçlarımız, köylerimiz, hayvanlarımız ve ormanlardaki binlerce canlı yandı kül oldu. Ne iş!
NASA uydu görüntülerinden 28 Temmuz’dan itibaren 293.278 hektar ormanın yandığını açıkladı. Sadece Manavgat’ta 60 bin hektar yandı..
Evi, ocağı, hayvanı, sayvanı yanan vatandaşlar gözyaşı döküyor. Bir yaşlı kadın "Tedavim için malımı sattım, biriktirdiğim yastık altındaki param evimle yandı, ben ne ederim şimdi" diye için için ağlıyor. Yine bir vatandaş "Marmaris’te artık çam balı olmaz. Buralarda 80 yıl daha arı barınmaz" diye bir gerçeği ifade ediyor.
Devletimiz yaraların sarılacağını ifade ederek, yardımsever halkımıza İBAN göndermiş. Eyvallah göndersin elbet, ihtiyaç varsa. Yandaşta ses yok ama sosyal medya yıkılıyor!
"Somali’ye 30 milyon dolar hibe eden devlet, vatandaşın 10 lirasına mı kaldı?" diye… Allah Allah yine kafalar karıştı!
Şimdi bütün bu olumsuzlukların bir sorumlusu bizde yok. Kimse üzerine almıyor. Komşumuz Yunanistan’da Ordu Hava Kuvvetler Komutanı Yorgos Kumentakis, yangınlarda kullanılan Chinook helikopterlerinin yavaş hareket ettiği basına yansıyınca, istifa etmiş.
Allah! Allah! Be hey akılsız, ondan adam istifa eder mi? Bizi örnek al. Hiç bir şey bilmiyorsan, muhalif belediyeniz yok mu sorumluluğu at onların üzerine, kurtul (!) Bütün aklımızı size mi verelim!!!
GERÇEKTEN BU GAVURLAR AKILSIZ GALİBA (!)