"Mümin olan Müslümanlar, yılbaşı kutlamaz" paylaşımları başlamış. Hayırlı olsun
Ben; sosyal yaşantısı olan ve kutlamaları canı istediğinde yapan, yaşamı yılbaşı gibi bir güne sığdırmayı sevmeyen biriyim. Yani ben buysam, sen osun, başka biri de kendisidir.
Yılbaşı kutlaması her yıl; 365 gün sonra geliyor. İşte 364 günlük reçete:
-Müslüman bir mümin rüşvet yemez ise,
-Müslüman bir mümin hırsızlık yapmaz ise,
-Müslüman bir mümin iftira atmaz ise,
-Müslüman bir mümin yalan söylemez ise,
-Müslüman bir mümin kul hakkına girmez ise,
-Müslüman bir mümin bel aşağı vurmaz ise,
-Müslüman bir mümin garibanı ezmez ise,
-Müslüman bir mümin yetim hakkı yemez ise,
-Müslüman bir mümin kamu malı yemez ise,
-Müslüman bir mümin küfür etmez ise,
-Müslüman bir mümin doğaya zarar vermez ise,
-Müslüman bir mümin faiz yemez ve tefecilik yapmaz ise,
-Müslüman bir mümin ahlaksızlık yapmaz ise,
-Müslüman bir mümin adaletsiz olmaz ise,
-Müslüman bir mümin iki yüzlü olmaz ise,
-Müslüman bir mümin dini şahsi menfaatlerine kullanmaz ise!..
365 Gün sonra; Müslümanlar, müminler ve tüm insanlar, evlerinde; Çay içerek, çekirdek çitleyerek, televizyon izleyerek, aileleriyle normal bir gece geçirirler. Şartları uygun olanlar ile inançları farklı olanlar istediklerini yapma hakkına sahiptirler. Müslüman bir kişi İslam dinini temsil etmez ve edemez. İslam dininin emirleri ve İslam'ın elçisi Hz. Muhammed “İslam'ın; tahammül, şefkat ve merhamet” dini olduğunu emreder ve söylerler.
Densiz yaşayarak, din dersi vermeye çalışan bizler, önce insan olmayı öğrenirsek; 7,7 milyar nüfuslu dünya insanlarına akıl vereceğimize, inançlarına müdahale edeceğimize, aşıyı beklediklerimize, teknolojilerini kullandıklarımıza saygılı olmayı öğrenmedikçe, yukarıda yazılanlar ile örnek olmadıkça, "bırak hikaye anlatmayı" derler...
Sağlıklı, mutlu, huzurlu, başarılı, barış dolu, hakların alındığı, adaletin olduğu; çaylı, çekirdekli, saygılı ve televizyonlu güzel güzel yıllar diliyorum.