Bu anekdot oldum olası bende bir burukluk yaratır,üzülürüm,düşünürüm. Zira bazen tam üzerimize oturan bir şablon olur.
Cambaz ipin üzerinde dikkatlice mesleğini icra eder.Seyirciler heyecan ve hayranlıkla gösteriyi izler. Herkes mutludur. Fakat bir el bu mutlu insanların ceplerini sessizce boşaltır. Bir müddet sonra gösteri de cep operasyonu da bitmiştir.Finalde elini cebine atan yıkılır. Çünkü elde avuçta ne varsa mutlu bir şekilde uçup gitmiştir( ! )
Şimdi bu olayı sadece bir yönüyle kısaca ele alalım.Biz tarım ülkesiyiz değil mi? Yıllarca bununla öğündük ve kendi kendimize yeten birkaç ülkeden biriyiz dedik.El hak doğru da söyledik.
Ya şimdi durum nedir? Bütün tarım ürünlerini ithal ediyoruz.
Sıkı durun ''Yerli ve Milli'' ünvanını hiç kimseye kaptırmayan iktidarımız, devr-i saltanatlarında üretimi artırmak için 'hibrit' tohum ithal etmeye başladı.
Üreticileri de sertifikalı tohum kullanmaya teşvik etti.Eyyy İsrail,sen çok yaşa bizi tohumsuz bırakma( ! )
Bu tohum bir ekimlik biliyorsunuz.Yetişen nesnenin tohumu yok.Yani bizim Anadolu tabiriyle kısır.Bir dahaki sene tekrar alacaksın ekmek için .Sen tohum elde edemezsin arkadaş.
Yetmedi,yerli ve milli iktidarımız,birçok ürünün gümrük vergisini aşağı çekti.Örnek buğdayın %130 iken yüzde sekize,mısırınki % 130'dan, yüzde otuz beşe çekildi.Böylece bol bol ithalat yaptık.Hiçbir maddenin yokluğunu çekmedik.Ama GDO'lu ürünlerle tanıştık.Yani genetiği değişmiş,DNA'sı bozulmuş ürünler.Hayırlı olsun,Albenisi çok güzel sebze ve meyvelerin,pürüzsüz,tornadan çıkmış gibi hep bir boyda domatesler,renkleri göz kamaştırıyor.Kanser,şeker,alzheimer, çölyak,.vb. hastalıklar alabildiğine çoğalmış.Sorun yok dünya ilaç devleri seni senden daha iyi düşünüyor,ilaçların hazır,gam çekme ! Cambaza bak cambaza.
Hatırlar mısınız, okullarımızda yerli malı haftası düzenlenirdi.Öğrenciler evlerinden portakal, elma ,armut, ceviz ,badem,fındık,fıstık... Allah ne verdiyse getirir hep beraber afiyetle yenilir içilirdi.Yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı sloganları atılırdı.Yerlisini bul da kullan bakalım.Geçen gün fındık fıstık satan bir dükkana girdim. Yerli ceviz ve badem sordum:''Abi güldürme adamı sende varsa bana da getir.'' dedi,
Gündemde şimdi şeker fabrikalarının satışı var.Eyyyy üretici vatandaşım,üzme kendini .Şeker pancarı üretme zahmetine girme, dönüm başına on beş lira alır geçinir gidersin.Şeker ihtiyacı mı dedin....merak etme Çargil mısır şurubu üretiyor, hem de ucuz. Sen cambaza bak cambaza...
SON SÖZ,İlk yapılan yanlışa KAZA ,ikincisine HATA, üçüncüsüne ise TERCİH, diyor Dostoyevski. 2019'da dördüncüsü geliyor.Ben bu dördüncü için bir söz bulamadım.Sen bulduysan söyle.
İnşallah İYİ olur...