Çok kötü bir yılı ağır hasarlara uğrayarak geride bıraktık. "Faiz neden, enflasyon sonuç" diyerek evrensel kuralları olan ve bu kurallar içinde işleyen bir ekonomiyi rafa kaldırdık. Kaos ekonomisinin kitabını yazdık, olmadı hemen tornistan yaparak din istismarına ve dini söylemlere yöneldik. NAS diyerek Besmele çektik. Uluslararası ekonomik kuralları hiçe sayarak 1400 yıl öncesine indirgedik. Ve gördük ki gerçekten süper bir model, "Dünya bizi kıskanıyor" diyerek katılaştık, radikalleştik, hak ve hukuktan uzaklaştık. İtici ve ıslah olmaz bir duruma geldik.
2022’nin erken saatlerindeyiz. Yandaş basın dışında, yaşam savaşı veren medyayı ve dış basın haber, yorumlarını okuduğumuzda "NAS’ın nimetlerini ve olağanüstü sihri"ni de görmüş olduk. A'dan Z’ye bozuk olan ekonomi, yönetim, asayiş, insanların kardeşliği anlaşıldı ki 2022’de insanımızca yaşanması çok zor bir tablo sunuyor. Enflasyon durur mu? Yoksulluk sona erer mi? Mevcut tablo hiç iyimser değil 2022 daha da kötü ve çekilmez olacak. Görünen köy kılavuz istemez. Neye sarılırsak sarılalım ağacın kökleri kurutuldu ve tekrar yeşermesine imkan yok. Bu da umudun tükendiğini gösteriyor. Ağaç yeşersin ki çevreyi şenlendirsin, meyve versin, çiçek açsın. Gölge versin. Maalesef ağaçlar 2022’de de ne çiçek ne de meyve verecek. Çünkü kurudular. Yandaş zenginliğine zenginlik katacak, halk ise yoksullaşarak ezildikçe ezilecek. Artık birileri uyansın ve uyanmalı, uyandırılmalı. Kendilerine enjekte edilen uyuşturucunun etkisinden kurtulabilmeli, doğruyu ve gerçeği görmeli.
Eskiyen kullanılmayan eşyalar atılması gereken yere atılır. Yerine daha yeni, kullanışlı, yamalıksız ve dikişleri sağlam elbise giyilir. 2022’de eskileri atalım yeni söylem ve eylemlere bakalım. Bunun için vurucu, kırıcı, katil, tecavüzcü, hırsız, yolsuz, ahlaksız, arsız, yüzsüz, ötekileştirici, agresif söylemci gibi ne kadar kötü meziyeti olan varsa toplumdan hep birlikte dışlayalım ki tünelin ucunu görebilelim.
Dinin siyasete alet edilmediği, yalanın dolanın olmadığı, duygu sömürüsü yapılmadığı bir Türkiye'de herkes özgürce dininin gereklerini yerine getirirken, gayrimüslimlerin, farklı etnik grupların haklarını da düşünelim ve ayırım yapmayalım. Şimdiye kadar yaptık ne oldu? Geriye bir bakın neredeydik nereye geldik. Toplumu böldük, ötekileştirdik, radikalleştirdik, iç huzur ve refahımızı asla düşünmedik ve sonunda kaybettik. Birileri çalıştı, birileri de onların emeğini sömürdü. Kar topu gibi büyüdüler ve maddiyata taptılar.
Akli dengemizi kaybetmediğimiz barış ve huzur içinde yaşayacağımız günler için dua edelim, dua etmekle de kalmayalım en yakınımızdan başlayarak kardeşliği, barışı, özgürlüğü ve eşitliği hep birlikte yaratalım. Komşu komşunun külüne muhtaçtır ata sözünü anımsayalım. Gene de yeni yılın hayırlara vesile olmasını, başımızdaki belaların, yaşadığımız kâbusun sona ermesini dileyelim. İyilikten, doğruluktan yana olanlarla birlikte olalım. Kanmayalım, kandırmayalım. Bunu kendimiz için yapmazsak, yapamazsak hiç olmazsa çocuklarımız ve onların geleceği için yapalım. Doğruyu arayalım, doğruyu bulalım...