KCK'da Eş Başkan seçilen PKK'nın hayattaki kurucuları arasındaki 5 isimden biri olan Cemil Bayık, hükümetin 'Savaş hazırlığı' yaptığını öne sürerken, 1 Eylül'e kadar somut bir adım göremedikleri takdirde çekilmeyi durduracaklarını, sınır dışına çıkan silahlı güçlerin geri döneceğini söyledi.
BBC Türkçe Servisi'nin Kandil Dağı'nda sorularını yanıtlayan ve 3 gün sürdürüleceği belirtilen röportajın ilk bölümünde her şeyi açık sürdürmek istediklerini belirten Bayık, Türk devletinin aynı tutumda olmadığını öne sürdü. Bayık, çözüm sürecinin ilk aşamasında PKK'nın üzerlerine düşeni yaptığını idda ederek, hükümetin 'aldatarak zaman kazanma' yoluna gittiğini, yerel seçimlerden sonra Meclis ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmak istediğini belirtti. Bayık, "Gündemlerinde Kürt sorununu çözmek gibi sorun yok. Tamamen zaman kazanmaya oynuyorlar. İşleri çöküşe götürmek, ondan sonra savaşla güya PKK'nın işini bitirmek istiyor. Ya da olmazsa seçimlere kadar böyle idare etmek, 'işte bak biz savaşı durdurduk, kan akmıyor' propagandasını yapıp, seçimleri kazanmak istiyorlar" iddialarında bulundu.
"GÜNDEMLERİNDE ÇÖZÜM YOK"
Cemil Bayık, PKK olarak ellerinde tuttukları askerleri karşılıksız bırakarak, ateşkes ilan ettiklerini, silahlı güçlerini sınırların dışına çekmeye başladıklarını, 1 Haziran tarihinin, ikinci aşamanın başlangıc olduğunu ve Ekim ayının sonuna kadar tamamlanmasının öngörüldüğünü anlatırken, "Ekim ayının sonunda üçüncü aşamaya geçilecekti. Türk devleti ikinci adım atmadı, gerekçeler yaratmaya başladı. Adım atmak istemiyorlar, gündemlerinde çözüm yok, amaçlarında savaş hazırlığı var" dedi.
Bayık, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın son dönemde, "Türkiye'yi terk konusunda verilmiş sözler yerine gelmiş değildir. Çocuk, yaşlı, kadın gibi yüzde 20 çekilme gibi bir durum var. Bunun dışına çıkma diye bir şey söz konusu değil" dediği hatırlatılınca şöyle konuştu:
"1 Haziran; gerillanın savaşı durdurma ve geri çekilmeyi pratikleştirme tarihidir. PKK hiçbir zaman 'Çekilmeyi Nevruz'la başlatıp, 1 Haziran'da tamamlayacağız, Kuzey'de tek bir gerilla kalmayacak, bunun üzerine ikinci aşama başlayacak' demedi. Kesinlikle ne böyle bir anlaşma vardır, ne böyle bir belge vardır."
"VERECEĞİMİZ CEVAP YOK"
Cemil Bayık, çekilme konusunda yüzdelerle konuşmanın anlamsız olduğunu, çekilmeyi sürdürdüklerini, toplumda çözüm olasılığı görülmemesinin sonucunda örgüte katılım olduğunu ileri sürerken, kendi tabanlarına "Karşı taraf da şunları yaptı, yapıyor" diyemediklerini, çözüm sürecine inancın giderek zayıfladığını, eleştirilere verecek yanıt bulamadıklarını söyledi. Bayık, "Cevap veremiyoruz. Nasıl cevap verelim? Cevap vermek istiyoruz, ikna etmek istiyoruz ama vereceğimiz cevap maalesef yok. Ne diyeceğiz yani? 'Biz bunları yaptık, karşı taraf da şunları yaptı, yapıyor' diyemiyoruz çünkü ortada bir şey yok. 'En azından karşı tarafın da böyle bir programı var' diyemiyoruz" yanıtını verdi.
"NASIL GELDİLERSE, ÖYLE KUZEY'E GİDERLER"
Bayık, sürecin çökmesini istemediklerini bu nedenle 1 Eylül tarihinde ısrar ettiklerini uluslararası kamuoyu ve Türkiye'deki demokrasi güçlerinden rollerini, sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdıklarını ifade etti. Bayık, somut gelişme görmedikleri 1 Eylül'de çekilmeyi durduracaklarını, sınırların dışına giden silahlı güçlerinin döneceğini söyledi.
Bayık, "1 Eylül'e kadar çabalarımızı sürdüreceğiz. Önder Apo da sürdürüyor, biz de sürdürüyoruz. Eğer 1 Eylül'e kadar ikinci aşamanın gerektirdiği yönde adım atmazlarsa bizim artık yapacağımız bir şey kalmaz. Biz geri çekilmeyi sürdürdük, 1 Eylül'e kadar da sürdüreceğiz, ama 1 Eylül'de bunu görmezsek geri çekilmeyi durdururuz. Ve hatta böyle devam ederlerse geriye gelen güçler nasıl geldilerse öyle de tekrar Kuzey'e giderler. Onun için zamana oynamamaları gerekir, oyun oynamamaları gerekir. Eğer sorumluluklarını yerine getirirlerse umuyorum ki bu süreç çöküntüden çıkartılabilir. Bu da herkesin yararınadır. Aksi takdirde korkunç sorunlar yaşanabilir."
Bayık, demokratikleşme paketiyle ilgili Gezi eylemleri üzerinden de eleştiride bulunurken, "Gezi'de demokratik siyasetin kanalları açılmak , demokratik bir eylem geliştirilmek istendi. Vahşice üzerine gidildi. İleri demokrasi isteyen, demokratikleşme paketlerini geliştirenler bunu yapabilir mi?" dedi.
"ANA DİL DOĞAL HAKTIR"
Cemil Bayık, Başbakan Erdoğan'ın demokratikleşme paketinde anadilde eğitim konusunun bulunmadığını söylediği hatırlatılınca şöyle dedi:
"Anadil doğal bir haktır. Bunun tartışılması bile abestir. Yani bir halk kendi diliyle eğitim yapmayacak, bu müzakere konusu yapılacak, hatta Türk devleti böyle bir hakkın olmadığını söyleyecek. Burada ne demokrasi var, ne özgürlük var, ne adalet var ne insanlık var. Bu bir insan hakkıdır. En doğal haktır. Sürecin ikinci aşaması kapsamında Abdullah Öcalan tarafından önerilen komisyonların kurulması için hükümetin adım atması gerekir."
"EŞİTSİZ ŞARTLARDA GÖRÜŞME YAPILIYOR"
Bayık Öcalan'ın kurulmasını istediği Hukuk, Sosyo-ekonomik Gelişme, Misak-ı Milli, Kadın Özgürlüğü, Ekoloji, Sivil Toplum, Güvenlik, Hakikatleri Araştırma ve İzleme komisyonlarının kurulur, çalışmaları ve yasaların çıkarılması halinde Kürt sorununun çözüleceğini, hem Türkiye'yi demokratikleştireceğini savundu.Bayık, Abdullah Öcalan'ın İmralı Adası'ndaki koşullarının değiştirilmesi, bağımsız doktorların adaya gitmesine izin verilmesi gerektiğini de belirtirken,şöyle dedi:
"Tamamen eşitsiz şartlarda bir görüşme yapılıyor. Bir taraftan Türk devleti bütün kurumlarıyla süreci değerlendiriyor diğer taraftan Önder Apo tek başına görüşmeler yürütüyor. Önder Apo'nun yoldaşlarıyla görüşmesi gerekiyor, Türk basınından gidenlerin olması gerekiyor, akademisyenlerin gitmesi gerekiyor, sivil toplum kuruluşlarından, siyasetçilerden gidenlerin olması gerekiyor."