Önsöz: ”Yıkmada bütün sahte belgeler geçerlidir, yapmada asla! Doğru olmayan yapıcı olamaz.”
Çiftçi, toprağa bağlı hayat sürdürdüğü için, hayat kaynaklarının esasını tarım ve hayvancılık oluşturur doğal olarak. Hayatı da dış etkilere bağlı olarak güçlüklerle doludur. Ancak öyle veya böyle bir düzen tuttuktan sonra yine doğal olarak ilk çabası bu düzeni korumak ve geliştirmek olacaktır; buraya kadar yanlış olan bir şey de yoktur. Ancak iş, işini toplumsal dengesizlikler yaratacak şekilde güç sahibi olma gayretine dönüşünce işlerin rengi de değişiyor. “Genleşme” etkileşimler gerektirir… Büyüyen ve nüfuz alanını genişletme faaliyetleri bireysel faaliyetlerin çapını aşan durumlardır.
O zaman da ya yeni ortaklıklar kurmak, ya da “maiyet ahalisi” olarak, siz bunu maraba diye de okuyabilirsiniz, yeni insanlar gerektirir. Dolayısıyla bir çiftlik ağası da, bu yardımcılarda “sürülerin dilinden” anlayan, ekmeyi biçmeyi bilen ama ya kendi toprağı olmayan ya da yetersiz olan insanları yanında çalıştırmaya başlar.
Gargamel Ağa da çiftlik sahibi ağalardan biridir; hem öyle sıradan bir çiftlik de değil… Geniş ve mümbit topraklar, şehirlere ulaşım kolay, marabalar günde beş vakit, “ağam çok yaşa” modunda… Ancak yine de ağada bir tedirginlik kuşkusu sürekli rahatsızlık veriyor; ya iklim ters gider kuraklık bağ bahçe tarla tapana zarar verirse? Gerçi işin bu tarafı ağa için o kadar da tedirgin edici değil, Yusuf peygamber gibi olası bir kuraklık ihtimaline karşı ambarları yedi yıl değil yedi nesle yetecek kadar ihtiyaç maddeleri ile doldurduğu için ol bapta rahat.
Ancak, insan bir kere “küçük dağları ben yarattım” frekansına geçmeye görsün, asıl muhabbet ondan sonra başlar. Gargamel ağa da bu aşamaya terfi edince, çarşı pazar işlerini takip edecek, marabalarla olan işleri görecek bir kahyaya ihtiyaç duyar… Gargamel ağa şanslı adam, Allah bir defa yürü ya kulum demiş… Münhal kadroyu kaçırmak istemeyen Tasmanya canavarı gibi acar bir kahya başvurur… Ve Azman kahya işe başlar.
Azman, hemen işe koyulur; ve bütün kraldan çok kralcılar gibi gayet acarca ve işgüzarca işe başlar…
Şimdi buraya kadar okumak lütfunda bulunanlar, doğal olarak işlerin devamını merak ediyordur. Hemen söyleyeyim: Bundan sonrası sürrealist bir çiftliğe eksen kayması olayıdır. Lütfen kendi tablonuzu kendiniz oluşturun…
Sonsöz Edward Gibbons hazretlerinden: “Haklı bir nefreti gizleyebilmek oldukça güçtür.”