Değişim

Prof. Atila BİTİGEN

Medeniyet tarihi bize yeni buluşlar ile hayatımızın nasıl değiştiğini gösteren örnekler ile doludur. İnsanlar avcı toplayıcı dönemden tarıma geçmesi toprağı sürülmesi ile başlar bunu ise sabanın bulunması icadı öncülük yapmıştır. Saban ile toprak daha hızlı sürülerek, daha çok ürün alındı. Nüfus artışı ile yerleşik hayata geçişe sebep oldu. M.Ö 3100 yıllarında bulunduğuna inanılan teker, ulaşım ve taşımacılığı kolaylaştırdı. Bugün tarım makineleşti kolaylaştı, otomobil daha hızlı konforlu güvenli hale geldi.

Sümerler'le yazının bulunması ile medeniyet çağ atladı sonrası kâğıt binlerce yıl önce Çinliler tarafından bulunsa da, basım işlemi binlerce sayfa bilginin basılmasını sağlayan işlem olan matbaa gelişti. Kitaplarda matbaada basılmadan önce özel olarak hazırlandığından sadece çok zenginlerin alabildiği şeylerdi. Matbaa ile pek çok kitap basılarak, orta çağa son verildi. Aydınlanma eski eserlerin okunması çoğaltılması yeni fikirlerin geniş halk kitlelerini etkilemesi sonucu ortaya çıkmıştır.

Patlayıcı maddelerin atası 142 yılında Çin'de icat edildi. Bu buluş yıllarca yüz yıllarca Çin'den dışarı çıkmamıştır. Tao'cu bir rahip ve kimyagerin icadı olduğu biliniyor. İlk önce havai fişekler için kullanılan barutun kaderi savaş endüstrisini ateşleyen bir icat olarak tarihe geçti. Savaş aletleri taştan oktan sonra atlı arabalı olmaktan uçak tank ve robotlu insansız hava aracına doğru ilerlemiştir.

Haberleşme dumanla ıslıkla güvercin veya atla yapılırken telgraf telefon bulunması ile iletişim kolaylaştı ve hızlandı. Bugünkü iletişim araçlarımız telefon, telgraf, televizyon, radyo ve cep telefonu hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi.

Ulaşımda at eşek katır deve ile yapılırken otomobilin icadı ile ulaşım kolaylaştı. Bu buluş çok pahalı değildi ve böylece pek çok kişi araba sahibi olmaya başladı. Zamanla fiyatlar düştü ve herkes araba almaya başladı. Tren, uçak, otomobil ile ulaşım kolaylaştı ve hızlandı.

İlk yelkenli seyahatin Antik Mezopotamya'da Milat'tan Önce 6000 yılında icat edildiği biliniyor. Ticaret yollarını çoğaltan ve uygarlığın hızla gelişmesine yol açan bu muazzam fikir insanoğlunun gelişmesinde kuşkusuz büyük rol oynadı. Şimdi devasa tanker kruvazör gemi ile ticaretin ve ulaşımı kolaylaştırmıştır.

Elektriğin keşfi ile eskiden kullanılan çıra, idare lambası, lüks tarihe karıştı yerine ampul geçti. Elektrik kullanımı yaygınlaştı hayatımızın bir parçası oldu. Buzdolabı çamaşır makinesi bulaşık makinesi fırın hayatımıza girdi kolaylaştırdı.

Teknolojiden önce hayatımız aslında zorluklarla doluydu, mesela çamaşırları yıkamak için büyük bir kol gücü harcanırdı. Zamandan tasarruf edilemediği gibi bir de zaman harcanırdı. Teknolojinin hayatımıza girmesiyle aslında çok büyük bir değişim yaşanmaya başlandı, en başta zamandan ve enerji kaynaklarından tasarruf edildi, haberleşme kolaylaştı. Yaşam biçimimiz teknolojik icatlarla değişti ve yaygınlaştı.

Medeniyet tarihi bilim teknoloji ile yaşam biçiminin ve sosyal yapının da değiştiğini gösteriyor. Toplumlar çağ değişimine paralel kullanılan teknoloji gibi yaşam biçimi düşünce algı da değişiyor. İcatlar, muhteşem hayal gücü ve hayatı kolaylaştırmak adına geliştiriliyor ve günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline gelebiliyorlar. Hayal gücü bilimle buluşunca teknolojik icatlar buluşları geliştiriyor o ise hayatımızı değiştiriyor. Tarih değişimin devam ettiğini ve sürekli olduğunu gösteriyor. Değişime karşı çıkanlar ve direnenlerin gücü değişime engel olamaz. Yaşam biçimi düşünsel değişimi haliyle davranışlarımızı, karşılaştığımız durumları ve sosyal çevremizdeki insanları da değiştiriyor. Haliyle değişimi durdurmak için, yaşamı da durdurmak gerekiyor. Hayat devam ettikçe değişim kaçınılmaz. Bir yerde “değişim rüzgârı” esmeye başladı mı, onun karşısında kimsecikler duramaz. Rüzgâra direndikçe, zarar hanesi de büyümeye yüz tutar. Anadolu’da dillendirilen şöyle bir söz var:

- Rüzgâra tüküren, yüzüne tükürür.

Akarsu dinamik olduğu, devamlı aktığı sürece pislik tutmaz. Eğer akan suyu engeller önünü tıkarsanız durağanlaşır çamurlaşır kokuşur. Arkadan su akımı devam ettiği müddetçe o engel yıkılır yıkım yaşanır sonra yeniden su akmaya başlar berraklaşır temizlenir.

Dünya var olduğundan beri bir değişim sürecindedir. Değişim gelişimi doğurur ve gelişim yaratılışın tekâmül çarklarının dönmesini sağlayan itici kuvvettir.

Dünyada büyük değişim zamanlarını düşünürsek, doğacak değişiminin büyüklüğü ile orantılı bir sancı dönemi de yaşanmıştır. Çünkü insan değişim ve yenilik arzusuyla aynı oranda değişime direnme gücünü de barındırır. Hangi duygusu daha baskınsa o safta yer alır. Böylece değişim için mücadele edenler ve değişime direnenler yani statükocular ipin iki ucundan asılır. Kazanan er ya da geç değişim olur. Çünkü değişim akıştır, harekettir ve yaşamın kodları durmaya değil akmaya, harekete odaklıdır.

İnsan değişir, toplum değişir, dünya değişir… Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.

Yeni toplumlar yeni şarkılar üretirler. Gün geçtikçe nesiller değişiyor yenileniyor. Yeni anlayışlar, yeni hedefler, yeni istekler oluşuyor. Ve yeni nesilleri eski, geri kalmış kurallarla yönetemezsiniz.

"Her gün bir yerden göçmek ne iyi,  
Her gün bir yere konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş,
Dünle beraber gitti cancağızım
Ne kadar söz varsa düne ait
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım”