Bugünlerde yine 1915 Ermeni meselesi gündemde.
Stratejik ve dahi vazgeçilmez ortağımız ABD sayesinde.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın son ABD ziyaretinde, Temsilciler Meclisi'nde kabul edilen sözde 1915 Ermeni soykırım tasarısı, ’DONDURULMUŞTU’.
Bu ziyaretin en önemli ve somut kazanımı için, bayağı sevinmiş, "ABD’ye diz çöktürdük" diye de gururlanmıştık!...
Aradan çok zaman geçmedi, buzlar çözülmüş olmalı ki ‘dondurulmuş’ teklif, Kongrenin üst kanadı olan Seneto’da firesiz kabul edildi. (Bu emperyal güç ABD’nin, Türk Devletine bakış açısı ve bizim tavrımız ayrı bir yazı konusu)
Türk kamuoyu; İktidar, muhalefet gerekli tepkiyi topyekün gösterdi. Yetkililerimiz ‘yok hükmünde ‘diye açıklama yaptılar.
Peki kendi kendimize yaptığımız bu tepkiler yeterli mi?
Şimdi soruyorum etkili ve yetkililerimize…!
Eyyy Muhteremler!
Bu '1915 Ermeni tehcir hareketi' nedir, niçin yapıldı?
1915 Öncesi ve sonrası durum ne idi, sonra ne oldu?
Bu ve buna benzer soruların cevabını, bırakın yabancıya, kendi insanımıza bile gereği gibi anlatabildik mi?
Tarihimizi, tarihi gerçekleri neslimize verebildik mi?
Bu sorulara bir eğitimci olarak, maalesef HAYIR diyor, devletime sitem ediyorum.
Bu nasıl bir dış politika anlayışıdır ki, birkaçının haricinde, bütün ülkelerle aramız serin.
Tehditler, kınamalar, şantajlar, ambargolar, gırla gidiyor.
Kusura bakmayın, ’çuvaldızı başkalarına batıralım ama, iğneyi de hafiften kendimize değdirelim.’
"Bunlar gavur, biz Müslümanız, bizi çekemiyorlar, bize düşmanlar, dış güçlerin oyunları" gibi bahaneler üretip kolaya kaçmayalım.
Gereği neyse, hem içeride, hem dışarıda kararlılıkla yapıp, gerçekleri bıkmadan usanmadan anlatalım.
İşte Ermeni meselesi ile ilgili birtakım gerçekler:
Osmanlı döneminde Ermeniler MİLLET-İ SADIKA’dır. Yani "sadık, uyumlu teba"...
Özellikle 1826 Yunan isyanından sonra Ermeni vatandaşlar, en üst makamlara gelmişler.
Bürokrat, Paşa, Elçi, hatta Nazır (bakan) ... vb olmuşlar.
Bir müddet sonra İmparatorlukta Ermeni isyanları başlamış.
* Ekim 1894 Siirt SASON’daki ayaklanmada, binlerce Türk/Müslüman şehit edilmiş.
* Nisan 1909‘da Adana ve yöresinde, evler basılıyor, 2 bin'e yakın insanımız öldürülüyor,
* 1915'de Erzurum, Bitlis, Van, Kars, Muş, Sivas, Tokat ve yörelerinde, isyanlar ve Ermeni çete baskınlarıyla şehirler, mezralar, köyler yakılıyor, insanlar işkenceyle şehit ediliyor.
* Osmanlı ordusu cephede savaşırken, Rus destekli Ermeni kuvvetleri, ordumuzu arkadan vuruyor.
Bunun üzerine Dahiliye Nazırı Talat Paşa 24 Nisan 1915'te ‘tehçir yasası’nın bu yörelerde uygulanması emrini veriyor.
Emre karşı Ermeniler yüzlerce Türk’ü katlediyor. Kendileri de kayıplar veriyor.
1.5 Milyon Ermeni’nin katledilme yalanı ve gerçekler.
* 1. Dünya Savaşı öncesi ülkemizdeki Ermeni nüfusu:
* Fransa kayıtlarına göre 1.5 milyon
* İngiliz kayıtlarına göre 1 milyon 56 bin
* Osmanlı kayıtlarına göre 1893 nüfus sayımı 1 milyon 465 bin, 1914 sayımına göre 1 milyon 200 bin
Dikkat, bütün Ermenilere tehcir uygulanmıyor. Sadece isyan bölgelerine mahsus bir uygulama.
Tehcire uğrayanların sayıları:
* ABD kaynaklarına göre 485 bin, Osmanlı'ya göre 428 bin kişi.
Bunlardan yaklaşık 50 bini tehcir yerine ulaşamıyor, hastalıklar, çatışmalar, kayıplar vb... sebeplerle.
Sonuç bu; nasıl oluyor da Türk'ler 1.5 milyon Ermeni’yi kesip biçiyor, soykırım yapıyor?
Bu kuru iftira, hem dışarıda, hem kendi içimizde dillendiriliyor.
Bizden birisi çıkıyor utanmadan ‘1.5 milyon Ermeni ve 30 bin Kürt öldürdük’ diyor. Mükafaat olarak Nobel’i kapıyor. Şehit edilen soydaşlarımızdan bahseden hiç yok...
* 24 Nisan 1921 Dahiliye Nazırı Talat Paşa,
* 5 Aralık 1921 Sadrazam Sait Halim Paşa,
* 17 Nisan 1922 Dr. Bahattin Şakir ve küçücük evladı,
* 22 Temmuz 1922 Cemal Paşa,
* 1975/85 arası 45’i diplomat 60’a yakın insanımız Ermeni militanlarca şehit ediliyor.
Ayrıca 25 Şubat 1992 gecesi HOCALI katliamında 613 masum Azeri Türk’ü, kadın, çocuk, yaşlı demeden kurşuna diziliyor...
'Hepimiz Ermeni’yiz' diye gösteri yapanların, bu katliamları da 'hepimiz Türk’üz' diye telin ettiklerini duydunuz mu? Öldürülen masum, kim olursa olsun acımızdır. Ama bu refleksi kendi insanımıza da göstermemiz gerekmez mi?
SON SÖZ: Doğu TÜRKİSTAN’daki UYGUR TÜRKLERİ'ne yapılan insanlık dışı muameleyi bütün dünya fark etti, ama bizim ülkemizde Çin zulmüne karşı yürekler paslı... İYİ Parti bu çığlığa ses veriyor ama sesini duyuramıyor. İktidar ve destekçisi ise, sağır ve dilsiz!... Keşke Suriyeli'ye, Filistinli'ye, Sudanlı'ya gösterilen ilginin binde biri soydaşlarımıza da gösterilse…
‘BİN CİHANA DEĞİŞMEM ŞU ÖKSÜZ TÜRK’LÜĞÜMÜ…
NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE…