Tecrübe konuşuyor.
Elli iki yaşıma yaklaştım.
Sizin henüz yaşamadığınız şeyleri yaşadım. Metallica, Tina Turner konserlerine gittim. Kızlı erkekli eğlendik. Gençliğimi istediğim gibi yaşadım. Orta halli bir ailenin çocuğuydum ama hiçbir partiye üye olmadan liyakatimle yükseldim. Kimse bana parti üyeliği sormadı. Sevgilimle el ele gezip tozdum. Evlendim.
Sizlerden şikâyetçiyim.
Çoğunuz benim evladım yaşındasınız.
Şunu kafanıza iyice sokun.
Sandıkları koruyan, sokaklarda insanlara derdini anlatanların yaş ortalaması elli civarında. Tek dertleri evlatları ve torunlarının özgür bir ülkede yaşamaları. Aralarında 12 Eylül sonrasında işkenceden geçenler var!
Buna rağmen çalışmaya devam ediyorlar. Siz o dönemleri bilmiyorsunuz. Ama elinizi taşın altına sokmazsanız belki de aynı şartları yaşayacaksınız.
Gençlerden umudumu kestiğimde Gezi ile umudum arttı. Öyle bir direnç gösterdiler ki, hem ülkenin hem de dünya tarihinin onurlu sayfalarında yerlerini aldılar. Umarım sizler de üzerinize düşeni yapar, tarihteki yerinizi alırsınız.
Biz eski kuşaklar sahada, sandıklardayız ama sizlerin yeteri kadar sahip çıkmadığınızı görüp üzülüyoruz.
Bizim kuşağımız pantolonumuza denk! Maddi manevi ne yaşanacaksa yaşadık. Yarın Erdoğan tekrar seçilse bize etkisi olmaz. Ama size etkisi çok olur! Ülkeye doldurulan bazı sapkın göçmenler sizin kız kardeşlerinize, ablalarınıza, hatta eşlerinize şerefsizce sarkabilir.
Domuz bağcılar bu ülkeyi kurucu değerlerinden uzaklaştırmak isteyebilir. Bu ülkenin kadınları “sahiplendirilecek evcil hayvan” muamelesi görebilir.
Tarihin görüp görebileceği en gerici ittifakla mücadele ediyoruz, siz de etmek zorundasınız. Bu yıl Cumhuriyet'in yüzüncü onur yılı. Bu ülke Atatürk çizgisinden saparsa bırakın özgürlüklerinizi, yaşama hakkınız elinizden alınabilir!
Bu seçim sıradan iktidar seçimi değil, rejim referandumudur.
Sandıklarda görevli olun. Gidip oyunuzu kullanın, arkadaşlarınıza kullandırın. Biz bu ülkeyi bir yere kadar omuzlarımızda taşıyabiliriz. Seçimlerden sonra “yandım Allah” demenizin bir anlamı kalmayacak. Sizi güzelce baskı altına alacaklar, hiç bilmediğiniz özgürlükleri bilmemeye devam edeceksiniz. Yavru Erbakan ve domuz bağcılarının bağnazlıklarından dert yanacaksınız ama elinizden bir şey gelmeyecek.
Sizden önceki Y kuşağı Gezi’de üzerine düşeni yaptı.
Sıra sizde.
Bu seçim var olmakla yok olmak arasındaki seçimdir.
Sizden umutluyum...