Demek ki, başkan olmak da, profesör olmak da dilini tutmaya yetmiyormuş. Şu Diyanet İşleri Başkanının ağzından çıkan lafa bakın... Ve şimdi de düştüğü yere bakın... Çok yazık. Hem kendisine yazık, hem de oturduğu koltuğa yazık.
Efendim, İslamla yatan, İslamla kalkan akıllı akılsız onca adam varken siz ağzınızı açmasanız kim ne yitirir. Siz öyle bir yerde oturuyorsunuz ki, ağzınızı açtrığınız zaman elinizde altın tartan bir terazi tutacaksınız ve her sözcüğünüzü ölçe biçe tarta söyleyeceksiniz. Siz Ilgaz’ın Kıyısın köyünden Zeynel misiniz?
Ben ben iken bile, ne kadar dikkatli laf etsem, yine de yamuk bulanlar çıkıyor.
Başkanımız ne demiş.“İzmir dindarlığının irfan geleneğine ihtiyacı var.”
Bu lafı nasıl edersiniz efendim? Siz islam yolunda kimin ne halde, ne durumda olduğunu belirleme yetkisi mi taşıyorsunuz? Sizin asli göreviniz İslamın insanı insan olmaya yönelten emir ve yasaklarını halkımıza duyurmak olmalı.
Sözgelimi, Anadolu’da pek çok köyde özellikle kış aylarında sadece üç beş kişi varken buralarda imamlık ediyormuş gibi görünen ve yan gelip yatarak aylık alan on binlerce kişinin aldığı paranın helal olup omadığını irdelemek sizin işiniz olmalı.
Sonra mevlit mevsimi geldiğinde yakın köy imamları aralarında adeta şebekeleşip ekip halinde mevlitlere gitmek gibi bir dayatmayla vatandaşı zora sokuyorlar, deniliyor. Bu konuyu araştırmak olmalı.
Ölen kişinin “altı üstü” diye bilinen bir soytarılık var. Yetmiş yıldır bağrımdaki yangın sönmüyor. Ankara’da babam ölmüş, anamı, kardeşimi ve beni yoksul dayım almış köye getirmiş. Bir takım at hırsızları kapıya dayanmışlar. Ölünün altı üstü diye. Babamdan kalan bir eski çeketten başka bir şey yok elimizde.
Babamız öleli yetmiş yıl oluyor. Bugün bile bir takım geri zekâlılar var ki, babamız adına mevlit okutmamışız diye sağda solda “Ağzında sabun ile yatıyor” diye çemkiriyorlar. İnsan kılığında birileri bunlar. Bunların aydınlatılmasına eğilseniz.
Bu ülkenin baş tacı bir Mustafa Kemal’imiz vardı. Atatürkümüzü şimdilerde yerin dibine batırmaya yönelik kampanya yürütülüyor. Din görevlileri bu kampanyanın neresindeler. Buna bakılsa.
Bin dörtyüz yıldır alevilerle sunniler bir arada yaşıyorlar. Bugün bile Alevilerin kapısına çarpı işareti koyanlar var. Bu konuya eğilseniz. Bu düşmanlığı kim körüklüyor.
Her gün televizyon ekranlarında İslamı öyle anlatıyorlar ki aklı başında insanların bu dinden kaçıp kurtulmaya can atası gelir. Bu soytarıları hizaya getirseniz, ya da karşı yayınlar yaptırsanız... o kanallara aklı başında din adamlarının çıkmasını sağlasanız.
Şimdi ben bunları yazdım diye beni topa koyacaklar. Şu yazdıklarım içinde dinimize aykırı bir kusur bulunmadığına tanıklık etseniz. Ben bu yazımla dinimize hizmet etmek amacındayım... bunu bilmelerini sağlasanız.
Teşekkürler ederim başkanım...