Siyasi iktidarın gerçekleri ve gündemi perdelemede, kendine göre dizayn etmede eline su dökülemez. Bu özelliğini Türkiye’nin, Türk halkının birliği ve beraberliği için yapsa inanın Türkiye gerçekten büyük devlet olur. Maalesef demokrasi ve hukuk rafa kalkmış, iç hesaplaşmalar ve her zamanki gibi saldırgan beyanatlar, asabı bozulmuşların en belirgin taarruz silahı.
Meclis artık boks ringine döndü. Bunlar mı Türkiye’ye demokrasi ve refah getirecek? Kendimizi aldatmayalım. Liderini Yüce Peygamberimizle eş değer tutan zihniyetin dinciliği, sapkınlığı ve dini nasıl alet ettiği apaçık ortada iken, neymiş dil sürçmüş. Hadi be sende….
Ekonomik ve siyasi kriz arasında geçmişte verilen tavizlere paralel olarak doğu illerinde tamamen Kürtçe yön levhaları yollara monte edilmektedir. Diğer taraftan göreve giden ordu mensuplarımızın konvoyunun önüne çıkarak bölücü bayrak sallamak, propaganda yapmak vakayi adiyeden olmuş durumda.
Konu gündeme getirilmiyor. Hadi neyse besleme basın yalakalık yarışında ya gerçek vatanseverler nerede? Sakın ola ırkçılık yapılıyor olarak olaya bakmayın. Bu durumda askerde moral kalır mı? Binlerce polis hallaç pamuğu gibi atılırken, savcısı-hakimi sağa sola savrulurken anarşide kendine rahat ortam bulmaktadır.
Ordu başta olmak üzere, polisi, jandarması, hakimi, savcısı hepsi pasifize edildi. Bu ülkenin güvenliğini ve hukukunu kim, kimler koruyacak. Bu siyasi, iktidar mı koruyacak? Kutulardan, para sayma makinalarından vakit ayırabileceklerini hiç sanmayalım. Adamlar hangi hakimi, savcıyı, polisi nereye sürelim hesabıyla o kadar meşgul ki levhalar Kürtçe olmuş, bölücü örgüt propagandası yapılmış kimin umurunda!
Vatanı düşünmek, doğruları söylemek vatan hainliği olarak ilan edilen bir ülkede yaşıyoruz. Buna karşılık klasik mağdur edebiyatı, olmadı Cumhuriyete hakaret edilerek geçmişi yok sayma ile avam uyutulmaya çalışılıyor. Birde buna din afyonunu ekledi m, keyiflerine diyecek yok.
Polis devleti olduk, özgürlükler elden gitti, otoriter yönetimin esiri olduk. Demokrasiye çoktan rahmet okuduk. Bu tablo değişmeli. Türkiye gerici bir iktidarın yönetimini hizaya getirmeli. Aksi durumda çocuklarımıza özgür ve demokratik bir Türkiye yerine Pakistan, Tacikistan gibi ülkelerde olduğu gibi kabile yönetimi ile yönetilen bir ülke bırakacağız. Baş kesen, dediğim dedik diyen bu zihniyetin Türkiye’yi getirmek istediği noktayı birlikte avama anlatmak zorundayız. Şimdiye kadar ellerini taşın altına koymayanlar, çok kısıtlıda olsa söz söyleme haklarını hukuk ve demokrasi içinde ifade etmek, anlatmak zorundalar. Bunu yapmıyor, yapmak istemiyorlarsa suça en az siyasi iktidar kadar ortaktırlar.
Bu konuda dindar vatandaşlarımıza da en az laikler kadar görev düşüyor. Dincilerin esiri olmasınlar, gerçekleri ve gördüklerini bilmeyenlere, görmek istemeyenlere ülkemizin geleceği için anlatmak zorundalar.