Türkiye’de sıkça gündeme gelen "Dönmeler" konusunda kitaplar yazılmış, bilinen belli başlı dönmeler ifşa edilmiştir. Hangi taşın altını kaldırsan bir dönme ile karşılaşıyorsunuz. Anne veya babası gayrimüslim olan dönmeler güncelliklerini korumaktadırlar. Başta siyasette, ticarette yerlerini korumakta bazen de su üstüne çıkmaktadırlar. Dönmeler kimileri tarafından sorunların kaynağı olarak görülmektedir. Özellikle siyasette dönmelere çok fazla rastlıyoruz. Hepsi de Türkiye’ye zarar vermekte ve intikam almaktadırlar. Buna karşılık cezasız kalmaktalar. Dönmeyle kastedilen; ağırlıklı olarak Yahudilikten Müslümanlığa dönüşü ifade etmekle birlikte Ermenilerden ve Rumlardan Müslümanlığa geçiş yapan kişilerdir.
Tehcir sırasında, yerinden olmamak için konvert olan yani Müslümanlığa dönen Ermeniler vardır. Bunlar Türkçeye ve Türklüğe karşı zaman zaman seslerini yükseltmektedirler. Sadece Ermeniler mi? Hayır bunların içinde Yahudiler ve Rumlar da bulunmaktadır. Örneğin PKK lideri Ermeni kökenlidir.
Dönmelerin en önemli özelliği konuşma dili ve yaşam açısından Müslümanlardan fark edilmemeleridir. Çoğunlukla Müslüman-Arap isimlerini alırlar. Soyadları Türkçedir. Mevlevilik, Bektaşilik, Melamilik gibi Türk tarikatlarına sızmışlardır. Günümüzdeki diğer tarikatlar içinde de sayıca tespit edilemeyen dönme bulunmaktadır. Uygun zamanı yakaladıklarında seslerini yükseltmektedirler. Türkiye’de halen ‘’Dönme’’ özelliği taşıyan, dışı Müslüman içi başka olanların sayısı ise bilinmemektedir. Siyasette, medyada, bürokraside zaman zaman seslerini yükselten dönmeler bulunmaktadır. Türk ve Müslüman şemsiyesi altında faaliyet gösterdikleri zaman zaman basına yansımaktadır.
Sonuç olarak Rum, Ermeni, Yahudi ve dönme vatandaşlar azınlık olmalarına rağmen, bu ülkenin imkanlarından Türklerden daha fazla yararlanmakta ve ülkeyi menfaatleri ve Avrupa’daki odakların direktifleri yönünde kullanmaktadırlar.
Siyasetteki dönmeler ile ilgili rahmetli Süleyman Demirel'den bir fıkra
Başka partiden, partisine geçen siyasi için, gazeteciler "Partinize söven vekili neden partinize aldınız?" diye sorarlar. Demirel de: "Orada iken bize bağırıyordu. Şimdi bizim kapıya bağlayacağız. O tarafa havlayacak."