Türkiye'de yaşayan insanlara "ERDOĞAN'a düşman olan devletler hangileridir?" diye sorsanız , aşağı yukarı alacağınız cevap bellidir.
ABD ve İSRAİL.
Peki gerçekten böyle midir? yoksa bu bir göz boyama ve kandırmaca mıdır?
Gösterilenle yetinerek bunu anlayamayız, gösterilmeyene de bakmak ve dikkatle analiz yapmak lazımdır.
İsrail , 2002'den bugüne altın çağını yaşıyor.
15 yıllık kazanımını , Türkiye'ye ve Erdoğan'a borçlu.
İsrail bu periyodda neler yaşadı, neler kazandı ya da kaybetti hatırlayalım;
ERDOĞAN Davos'ta kameralar önünde "Van Minute" dedi, İslam dünyasında "İsrail'e posta koyan adam" olarak büyük bir sükse yaptı.
Bunun hemen ardından İsrail'in OECD üyeliğine engel olan Türkiye vetosu ERDOĞAN hükümeti tarafından kaldırdı ve İsrail'in 50 yıllık OECD rüyası gerçekleşti.
Ardından , Mavi MARMARA gemisiyle GAZZE'ye insani yardım gönderen IHH görünüşte desteklendi ancak herhangi bir askeri koruma sağlanmadı.
İsrail'in bu gemiye uluslararası sularda müdahalesi ile İsrail'in uluslarası sularda dilediğini yapabilme imkanı kazandırıldı.
Bir kaç yıl sonra da "Giderken bana mı sordunuz?" diyerek , duruşunu gösterdi.
Görünüşte İsrail'e karşı şiddetli muhalefet eden ERDOĞAN ve hükümeti, NATO'daki VETO yetkilerini kullanmadı , İsrail de bu sayede "Nato ile özet statülü işbirliği anlaşması" yaptı ve NATO'nun koruma şemsiyesi altına girebildi.
Kudüs meselesinde de durum aynıydı.
Bol yaygara ve tantana sonucu , İslam ülkelerini de toplayarak Kudüs çözümünü açıkladılar..
"Filistin'in başkenti Doğu Kudüstür".
Açıklanan çözümde Kudüs'ü ikiye bölüp küçücük bir parçasını (%15) Filistin'e, büyük parçasını ise Batı Kudüs olarak İsrail'e pay ettiler.
Böylece İsrail'in istediği çözüm gerçekleşmiş oldu, İsrail'in Kudüs'ü işgali de meşrulaştı,Türkiye eliyle ve İslam ülkelerinin ağzından dünyaya duyuruldu.
İİB ülkeleri toplantıya çağırılırken "İsrail'e yaptırım gündem de yok." diye yapılan açıklamadan sonucun böyle olacağı en başından belliydi.
İsrail bu çözümü, yaptığı açıklamayla olumlu kabul etti.
Hem istediğini aldı hem de dünyanın gözünde "UZLAŞMAZ" imajını düzeltti.
İsrail istihbarat bakanı , Kudüs açıklamalarından memnuniyetini belirttiği açıklamasında, ERDOĞAN'ın İsrail için "FRENEMY" rolünü oynadığını söyledi.
"FRENEMY" yani düşman görünümlü dost.
Aslında bunun böyle olduğunu bilmek için dahi olmak gerekmez, gören gözlerin , düşünen beyinlerin ulaşabileceği onlarca emare var.
Her şeyden önce "Yahudi Cesaret Madalyası" hâlâ ERDOĞAN'ın boynundadır, çıkartmaya ve iadeye niyeti olmadığını da bizzat beyan etmiştir.
ERDOĞAN ailesi İsrail ile yoğun ticaret yapmaktadır, Türkiye İsrail ilişkilerinin gergin olduğu dönemlerde bile bu ticaret durmamış,katlanarak büyümüştür.
MHP ve BBP'de AKP ortaklığı ve ERDOĞAN yancılığıyla bu günahların gönüllü ortağıdır.
Unuttukları şey ise ERDOĞAN'ın hiç kalıcı ortak almadığı "kullan at" diyerek işi bitince attığıdır.
Hiç şüpheniz olması ki, günü geldiğinde ve tek yetkili başkanlığa ulaştığında da MHP ve BBP'yi çöpe atacaktır.
Rıdvan DİLMEN'in açıklamalarını da çok beğendim, ERDOĞAN bu haliyle , Deniz GEZMİŞ'in tıpatıp kopyasıdır(!).