Yıllarca ekranlarda izledik onu... Kimi zaman gündüz kuşağı programlarında, kimi zaman ana haber bülteni sunuculuğunda... Gündüz kuşağı programı dediysem öyle lay lay lom cinsinden değil... Eğlendirirken bilgilendiren, el sanatlarını tanıtırken sanata ve sanatçıya da destek verendi o.. Sosyal yardım projeleri denilince yürekten koşan ve programında tanıtan da oydu...
Ekranın güzel ve gülen yüzü İlkay Kıyak'tan söz ediyorum... bir kaç kez programına beni de konuk almıştı. İlkay KIYAK EGE TV Haber Spikeri, Program Yapımcı ve Sunucusu. Gerçi şu günlerde çalıştığı kanal sanırım satış aşamasında ama ben eminim ki böyle bir değer hak ettiği güzel bir kanalda yeniden izleyicisi ile buluşacaktır...
İşte bu güzel yüreği size tanıtmak istiyorum...
1-İlkay Kıyak nasıl biri, nelerden hoşlanır? Tanıyabilir miyiz?
İzmir’i çok seven, tüm canlılara değer veren, sevginin en güçlü değer olduğuna inanan, gülmeyi seven 08 Ocak İzmir doğumlu, pozitif enerji yüklü, sanırım enerjim sevgiden kaynaklanıyor, dürüst insanların olduğuna inanmaya devam eden umut dolu biri. Hayat her şeye üzülmemeyi gerektirecek kadar kısa. Hayatın olumlu yanlarını görüp, mutluluğu katlamak gerekir. Sevmeli ve gülümsemeliyiz. Her ne kadar sevgimizi kullananlar olsa da küsmek yok!.. Kitap okumayı, sinema ve tiyatroyu severim. Örgüm olmazsa olmazımdır. Yalan söyleyen, sözünde durmayan, iyiliği unutan, insanların duygularıyla oynayan insanlardan uzak dururum. Benim için en önemli olgulardan biri ise Dürüstlük…
2-Tanınmış, sevilen bir spiker, sunucu ve yapımcısınız. Her çocuğun hani bir hayali vardır ya "Büyüyünce olacağım" dediği... Sizin hayaliniz neydi? Kaç yıldır ekran karşısındasınız?
Öncelikle çok teşekkür ederim sağ olun. Hayalim çocukluğumdan beri spiker olmaktı. Çok şükür Allahıma hayalini kurduğum ve istediğim mesleğimi yapıyorum. Çocukluğumda TRT tek kanalken özellikle haber saatini bekler spikerin haber sunmasını izlerdim. Derslerimi de haber sunar gibi çalışırdım. Ve tüm okul hayatım süresince özel günlerde (Milli bayramlarda) ya şiir okur, ya da günün anlam ve önemini içeren konuşmalar hazırlar ve sunardım... Yaklaşık 18 yıldır ekran karşısındayım. Ve çok yoğun çalışmama rağmen mesleğimi çok seviyorum. Zor bir meslek ama çok sevince ve titiz çalışınca ekran karşısına geçince bambaşka bir dünyanın mutluluğunu yaşıyorum.
3- Her gün ekran başında canlı yayında... Farklı konuklar... Farklı konular... Hepsine farklı sorular sorabilmeniz için o konuda ille de bilgi sahibi olmalısınız? Konuğu almadan önce ders çalışır gibi araştırıyor musunuz? Nasıl hazırlanıyorsunuz? Ve programın sonunda ne düşünüyorsunuz?
Evet haklısınız. Her gün üç farklı konu ve konuk… Gerçekten çok zor ve yorucu. Hafta içi her gün saat 11.05 ile 11.55 arasında farklı branşlardan doktorlarımızı ağırladığım, yapımcılığını ve sunuculuğunu yaptığım Sağlık programı, öğleden sonra yine hafta içi her gün saat 14.05 ile 14.55 arasında kültür, sanat, spor, dernek çalışmaları v.b gibi farklı konu ve konukları ağırladığım, yapımcılığını ve sunuculuğunu yaptığım Hayatın İçinden programı. Konuklarımı mutlaka araştırıyorum, konuşacağımız konular hakkında ders çalışır gibi araştırarak bilgi topluyor ve sorular çıkartıyorum. Eski ve yeni tüm bilgiler benim için önemli. Bir taraftan sağlık, diğer taraftan unutulmaya yüz tutmuş el sanatları, spor, müzik… Her konuda bilgi sahibi oluyorsunuz. Biraz zor oluyor tabii ama stüdyoya girince ve canlı yayında sohbete başlayınca tüm yorgunluğu unutuyorsunuz.
Daha önce belki de birçok kişinin bilmediği, tanımadığı, araştırmadığı konu ve konuklara ulaşıp, izleyicilerle buluşturuyorsunuz. Disiplin ve titiz çalışma sonucunda bilinmeyen konuya ışık oluyorsunuz. Hele bir de seyirciden ve konuklardan gelen övgülerle tüm yorgunluk bitiyor. Program sonunda “İlkay doğru yoldasın. Yine bilinmeyen bir konuyu aydınlattın, güzel bir etkinliği duyurdun. Bu çizginde devam et” diyorum.
4-Bu kadar çeşitli dallarda etkin ve yetkin kişilerle tanışıklık, konularına ilişkin sohbet... Ve sonuçta sizde oluşan ciddi bir birikim söz konusu... İleride bunlarla ilgili anılarınızı kitap haline getirmeyi hiç düşündünüz mü?
Bu güzel soru, birkaç yazarımızdan ve şairimizden de geldi. Sizin de dediğiniz gibi birikim ve sosyal paylaşım sitelerinde o an aklıma geldikçe yazdığım sözlerle ilgili. “İlkay, mutlaka kitap yazmalısın”, “Kitap çıkarma zamanı geldi” gibi güzel cümleler alıyorum ve çok mutlu oluyorum. Ama biraz daha vakit... Kitap, çıkarmak için değil, okunması için çıkmalı… Hem bu yola çıkan gençlere örnek olsun hem de yaşadıklarım karşısında biriken notlar, insanlara, yaşamda hiçbir zaman umutsuz bakmamak neticesinde ufak bir mesaj olsun istiyorum. Yani daha zaman var…
5-Co pilotluk da yapıp ralli yarışlarına katıldınız? Bu merak nereden geldi ve nasıl gelişti? Daha bilmediğimiz gizli kalmış böyle güzel hobileriniz var mı?
Ben Türkiye Otomobil Sporları federasyonunda on yıl hakemlik yaptım. Yani yarışlara yabancı değilim. Co-pilot olmam için teklif geldi ve neden olmasın dedim. IVF (Tüp Bebek) direktörü, Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Op. Dr. Dilek Aslan, kadın kadına destek olmalı diyerek, sponsorum oldu ve tüm yarış masraflarını karşıladı. Co-pilot olarak 2016 Nisan ayında Ege Rallisinde bir üçüncülük ve bir birincilik olmak üzere iki kupa aldım. Yarış arabası özel bir araba. Tüm önlemler alınınca korkulmuyor. Riskli mi, evet. Yol notlarını çok iyi okumak gerekir. Virajlar önemli, yol önemli. Bunları iyi aktarınca harika bir yarış oluyor. Yalnız mide bulanıyor.
Yarışmam konusunda yine teklifler geldi. Bunun dışında yaklaşık beş yıl halk oyunları oynadım. Hatta şehir dışına festivallere de gittim. Çok seviyorum. Zaman kısıtlığından artık gidemiyorum. Uzakdoğu sporları ile uğraştım ve siyah kuşak sahibiyim ama şu an yapmıyorum.
6-İlkay Kıyak çalışmadığı zamanlarda evde ne yapar? Nasıl vakit geçirir?
İlkay Kıyak, çalışmadığı zamanlarda evde örgü örer. Örgü örmeyi çok seviyorum. Kitap okur. Özellikle Browni ve galetalı poğaçası çok sevildiği için sık sık yapar. Bir de bol köpüklü orta şekerli Türk kahvesini çok sever. İnstagramda bununla ilgili bölümü var. Arkadaşları ile buluşup, hasret giderir.
7-Gelecekle ilgili hayalleriniz neler?
Mesleğimi yapmaya devam etmek. Haber sunmak, program hazırlayıp sunmak… Çocuklar ve gençler için faydalı projelerde yer almak. En büyük hayalim, mesleğimin dışında ev sahibi olmak. Kiradan bıktım. Niyetim, gönlüme göre evimde huzur ve mutluluk içinde yaşamak. Ve yine imkanım olursa şehir merkezinden uzakta doğa ile baş başa bir dağ evi. Aslında hayaller bitmez. “Kimsenin duyguları ile oynamayın. Seviyorsanız sevdiğinizin yanında olun. Sevginize sahip çıkın. Bir başkasının sözleriyle Sevdanızdan vazgeçmeyin. Herkesin mutluluk formülü farklıdır…” sözleriyle nokta diyorum. Çok teşekkür ederim. Sağ olun. Sevgiler
Hülya Sezgin / hulyasezgin@hotmail.com