Elbistan köy olmasın

Kerim YILMAZ

Yerel seçimler geliyor.

Son yıllarda neredeyse her sene yapılan seçimler nedeniyle yorulan halkımız, önümüzdeki Mart sonunda yerel yöneticilerini seçmek için sandığa gidecek.

Yaşanan ekonomik kriz özellikle gençlerde işsizliğe bağlı mutsuzluk, hemen herkeste geçim sıkıntısı kaynağı olmuş ve yorulan seçmeni sandığa gitmeye isteksiz yapmıştır.

Karakışla birlikte sıkıntıların daha da artacağı seçim sürecinde seçmen davranışı ve tercihlerin keskin biçimde değişimi ve bağlı olarak sürpriz sonuçların doğması kaçınılmazdır.

Dolayısıyla hiçbir parti özellikle de iktidar için seçimler artık çantada keklik değildir.

Yasal olarak imkansızlığı bir yana, yerel seçimlerde genel olarak güç birliği mesabesinde bir ittifakın olamayacağı açıktır.

Daha çok yerel bazda ve tabanda güç birliği biçiminde seçmen ittifakı olacaktır.

Af teklifi ve andımızla ilgili konularında karşı karşıya gelmiş AKP-MHP ittifakı devre dışı kalmış, diğer partilerin de ittifak yapma yerine tabanda güç birliği ile yarışacakları belli olmuştur.

Genel olarak durum bu minvaldedir. Adayların kesinleşeceği Ocak ortasına kadar değişim mümkün olsa da fiilen farklı bir şeyin olmayacağı kanaatindeyim. Bu çerçevede Elbistan’ımızı düşünerek dışarıdan bir bakış açısıyla gördüklerim;

1- Elbistan son yıllarda ne yazık ki beklenen ve hak edilen hizmetlerin çeyreğini bile alamamıştır.

2- Büyükşehir olduktan sonra tamamen gerilemiş ve şube konumuna düşmüş Belediyesi üvey evlat muamelesi görmüştür.

3- İktidar partisinden olmanın avantajı vaadi ile gelen yönetim yolsuzlukla anılmış, en sonunda İçişleri Bakanlığınca bu gerekçeyle Belediye Başkanı görevden alınmıştır.

4- Önceki gün yağan karla birlikte alt yapısı yetersiz, cadde ve sokakları delik deşik kentin ilkel görünümü zorlaşan yaşam gerçeğini ortaya çıkarmıştır.

5- Tarihi, kültürü, coğrafi konum ve zenginliğiyle kırk il merkezinden daha büyük Elbistan ne yazık ki devasa bir köye dönüşmüştür.

Elbistan’ın dertleri sıkıntıları saymakla bitmez, lakin artık buraya takılıp kalmak da anlamsızdır.

Demokrasilerde kurtarıcılar olmaz, kahramanlar beklenmez.

O şehri kurtaracak olan o kentte yaşayanlardır.

Önünüze gelecek bu imkanı tepmeyip, siyasi mahalle baskı ve alışkanlıklarından uzak ve yalnızca Elbistan’da yaşayan herkesin sağlığı, mutluluğu güvenliği esenliği için yönetim anlayışı ve icraatını ortaya koyacak bir tercih gerek.

Eşitlikçi, adaletli ve samimi bir başkan gerek.

Genel siyasete yaslanıp seçimi kazandıktan sonra eş-dost, hısım akraba ve yandaşı memnun ve zengin etmeyecek, çalmayacak çaldırmayacak, kenti ucubeye çeviren imar rantçısı olmayan biri gerek. Her şeyi bilen değil, her işi en iyi bilene veren bir yönetici gerek.

Bunu da mutlaka içinden bulup çıkarmak lazım -ki inanıyorum çıkacak- eskileri konuşmak tartışmak vakit israfından başka fayda vermez. Bu hale gelmesinde az ya da çok kusuru olanlarla zaman öldürmek yerine hepsine hizmetleri için teşekkür etmek gerek.

Zihinleri değiştirmeden düşünceler, düşünceleri değiştirmeden de eylemler değişmez.

Önce herkesin sağlıklı temiz bir çevrede, medeni ölçülerde yaşayabileceği bir Elbistan ve ahlaklı adaletli bir yönetim konusunda arzulu ve talepkar kılalım gerisi kendiliğinden gelecektir.

Elbistan köy olmasın demeye devam edeceğiz inşallah...